27 Mayıs 2012 Pazar

TARİHTEN : BREZİLYA MİLLİ TAKIMI'NDAN TÜRKİYE 2. LİGİ'NE

Birazdan okuyacağınız hikaye; hem Türkiye'nin bir döneminin ekonomik ve siyasi ilişkileri açısından, hem de Türkiye'deki spor kulüplerinin yönetilme şekli açısından üzerinde tekrar tekrar düşünmeye davet eden unsurlar barındırıyor. Bu teklife yanıtınız "Kabul"se buyrun başlayalım...

Brezilya 1978
1978 FIFA Dünya Kupası... Batı Almanya'da düzenlenen 1974 Dünya Kupası'nda Hollanda'ya 2-0 kaybederek final şansını yitiren Brezilya, bu kez gençleşen kadrosuyla, teknik direktör Claudio Coutinho (kupadan 3 sene sonra Rio de Janeiro yakınlarındaki Cagarras Adaları yakınlarında yüzerken henüz 42 yaşında boğularak ölecektir) yönetiminde komşusu Arjantin'de kupayı kaldırmak istiyor. Dünya futbolunun en önemli isimlerinden, Flamengo'nun 10 numarası Arthur Zico; Brezilya tarihinin en çok milli olan futbolcularından (92 kez), Fluminenseli golcü Roberto Rivelino; halen Brezilya'nın önde gelen teknik direktörlerinden kaleci Emerson Leao; Vasco de Gama'nın gol makinası Roberto Dinamite gibi isimlerin yanısıra Ponte Prata'nın kalecisi Carlos Roberto Gallo da kadroya ilk kez çağrılmıştır. 3. Grup'ta yer alan Brezilya; İsveç ve İspanya'yla berabere kalıp Avusturya'yı yenerek 2. tura kalır. Bu turda yaşananlar Dünya Kupası tarihinde bir dönüm noktası kabul edilir. İkili averajın değil genel averaj kuralının uygulandığı o yıllarda son maçlar öncesi Arjantin de Brezilya da B Grubu'ndaki son maçlarına bir galibiyet, bir beraberlikle girer. Ancak Brezilya'nın Polonya maçı 21 Haziran 1978'te saat 16.45'e alınırken Arjantin - Peru maçı aynı gün 19.15'e alınır. Böylelikle Arjantinli oyuncular, Peru'ya kaç gol atmaları gerektiğini maça çıkarken bilebileceklerdir. Brezilya, Polonya'yı 3-1 yenerek averajını +5 yapacak, Arjantin'in Peru'yu 6-0 yenip averajını +8 yapması kimseyi şaşırtmayacaktır. Arjantin, A Grubu birincisi Hollanda'yla final oynarken Brezilya; aynı grubu 2. tamamlayan İtalya'yı 3.lük maçında 2-1 yener. Böylelikle Brezilya, kupada tek maç kaybetmeden Dünya 3.'sü olur. Henüz 22 yaşındaki Carlos da bütün maçlarda kaptan Leao'nun arkasında yedek kulübesindedir.

1979 Copa America... Bir sene önce Dünya Kupası'nı 3. olarak tamamlayan Brezilya; bu kez gözünü Copa America'ya dikmiş; 1949'dan beri kaldıramadığı bu kupayı bu defa almak istiyor. Teknik direktör Coutinho'nun kadrosun Corinthianslı Socrates, Internacionalli Falcao gibi yıldızlarla daha da güçlenmiştir. B Grubu'nda Arjantin ve Bolivya'yı geçen ancak yarı finalde Paraguay'a elenen Brezilya'da yedek kulübesinde yine Carlos oturmaktadır.

 Eder
1982 Dünya Kupası.. Brezilya'nın efsane hocası Tele Santana; kupa tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kadrolarından biri olarak kabul edilen kadrosunu açıklar. Zico, Socrates gibi dünya yıldızlarının yanında o sezon Corinthians'a transfer olan kaleci Carlos bu kez Sao Paulolu Waldir Peres'in yedeği olarak kadrodadır. Ayrıca Atletico Mineiro'nun 25 yaşındaki sol açığı Eder Aleixo de Assis'le Sao Paulolu 29 yaşındaki forvet Serginho Chulapa da İspanya'da düzenlenecek olan kadroya çağrılır. 6. Grup maçlarında Carlos yine yedek beklerken Eder ve Serginho gruptaki tüm maçlarda görev alır. Hatta Eder 2-1 kazandıkları Sovyetler Birliği maçında galibiyeti getiren golü ve İskoçya'yı 4-1 yendikleri maçta 3. golü atar. Serginho ise Yeni Zellanda'yı 4-0 yendikleri maçın son golünün sahibidir. 2. Tur C Grubu'nda rakipler İtalya ile Arjantin'dir ve yalnızca grubu 1. bitiren yarı finale yükselecektir (Örneğin A Grubu'nda Polonya, Sovyetler Birliği ve Belçika oynarken C Grubu'nda devlerin kapışması fikstürün bir azizliğidir). Eder ve Serginho 2. turun 2 maçında da forma giyerler. Serginho, Arjantin'i 3-1 yendikleri maçta takımını üstünlüğe taşıyan golü de atar ancak İtalya'ya Paolo Rossi'nin hat-trick yaptığı maçta 3-2 yenilmekten kurtulamaz ve elenirler.

1985... Türkiye ekonomisi; 24 Ocak Kararları, 12 Eylül Darbesi, ardından gelen Turgut Özal dönemi derken; büyük bir çalkantı geçirmektedir. Banker skandalları, hayali ihracatttan köşeyi dönen zenginler vs. hepsi arka arkaya yaşanmış; ortalıkta yeni türedi milyarder işadamları boy göstermektedir. Bir otoparkta yıkamacılık yapan Malatyalı Turan Çevik de 30 yaşında dudak uçuklatan bir servete sahip olduktan sonra Malatyaspor başkanlığına getirilir.


1986 Dünya Kupası... Tele Santana, İspanya'da kaldıramadığı kupayı Meksika'da kazanmak istiyor. Zico son Dünya Kupası'nı oynayacak. Sao Paulolu gol kralı Careca, Guaranili stoper Julio Cesar, Torinolu Junior, Udineseli Edinho, Corinthianslı Walter Casagrande kadroda. Eder form düşüklüğü nedeniyle, Serginho'ysa ilerleyen yaşı nedeniyle çağrılmamış. 30 yaşındaki kaleci Carlos'sa bu kez 1. kaleci olarak Dünya Kupası'na gidiyor. Brezilya, Carlos'un kaleyi koruduğu 3 grup maçında gol yemeden aldığı 3 galibiyetle gruptan çıkıyor (İspanya 1-0, Cezayir 1-0, Kuzey İrlanda 3-0). Brezilya, 2. turda Polonya'yı 4-0'la geçerken de Carlos kaleyi koruyor. Çeyrek finalde rakip Fransa. Fransa'nın kadrosunda şimdiki UEFA Başkanı Michel Platini ve Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Jean Tigana da var. Brezilya, Careca'nın golüyle yakaladığı üstünlüğü koruyamıyor; Platini beraberliği getiriyor. Maçta başka gol olmayınca penaltılara gidiliyor. Socrates, Brezilya adına ilk penaltıyı kaçırıyor; Platini de Fransa'nın 4. penaltısını kaçırınca skora beraberlik geliyor. Ancak Julio Cesar son penaltıyı kaçırıp Luis Fernandez gol yapınca Brezilya eleniyor. Carlos, çıktığı 5 Dünya Kupası maçında yalnızca 1 gol yiyerek istatistiki olarak Brezilya tarihinin en iyi kalecileri arasına giriyor.

1987-1988... Bir önceki sezonu 6. olarak tamamlayan Malatyaspor; Yaşar Duran, Ünal Karaman, Oktay Çevik, Feyzullah Küçüklü efsane kadrosuyla 1. Lig'in tozunu atıyor, Beşiktaş'ı 5-3, Galatasaray'ı 3-1, Fenerbahçe'yi 1-0, Trabzonspor'u 2-3 yendiği sezonu 3. olarak tamamlıyor. Malatyaspor, artık ligin en dişli takımlarındandır.

10 Haziran 1988... Turan Çevik hakkında milyonlarca dolarlık hayali ihracat dosyaları nedeniyle davalar açılıyor ve gıyabi tutuklama kararı çıkıyor. Çareyi Yunanistan'a kaçmakta bulan Turan Çevik, Malatyaspor başkanlığından ayrılıyor; yerine Çevik'in desteğiyle Malatya'da ayakkabıcılık yaparken henüz 32 yaşında milyonlarca dolarlık servete kavuşan işadamı Nurettin Güven geliyor. Fısıltı gazetelerinde Güven'in Malatyalı başbakan Turgut Özal'ın kardeşi olan Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal'ın da desteğini aldığı konuşuluyor. Kongrede bir konuşma yapan Güven'in "Biz Maradona'ya bile teklif götürdük. 9 milyon dolar teklif ettik. 12 milyon dolar istediler. Samimi söylüyorum, İstanbul'da bir işadamımız biraz fedakarlık gösterirse bu futbolcu ile anlaşırız. Malatyaspor'u dünyaya tanıtacağız." sözleri ertesi günkü gazetelerde alay konusu oluyor.

20 Temmuz 1988 tarihli Milliyet'ten
15 Temmuz 1988... Gazetelerde Malatyaspor'un Carlos, Serginho ve Eder'le anlaştığı; Carlos'un Türk vatandaşı yapılacağı; futbolcuların bir iki gün içinde yurda geleceği yazılıyor.

16 Temmuz 1988... Serginho ve Eder; yüzlerce taraftarın katıldığı şaşalı bir törenle İstanbul Atatürk Havaalanı'nda karşılanıyor. 300-350 araçlık bir konvoy bu dünyaca ünlü futbolculara Malatya'ya kadar eşlik ediyor. Futbolcular Malatya'da da krallar gibi karşılanıyor. Carlos'un 20 Temmuz'da geleceği söyleniyor. Serginho ve Eder'in 750'şer bin dolar; Carlos'unsa 560 bin dolar alacağı açıklanıyor. Ayrıca şampiyonluk halinde 100 bin dolar, Federasyon Kupası için 75 bin dolar, Cumhurbaşkanlığı Kupası için 50 bin dolar ve her galibiyet için 1500 dolar prim vaat ediliyor. Basında paranın kaynağının kim/kimler olduğu enine boyuna sorgulanıyor, Nurettin Güven'in kişisel serveti ve ilişkileri ile ilgili iddialar ayyuka çıkıyor.

20 Temmuz 1988... 2 sene önce Dünya Kupası'nda Brezilya'nın kalesini koruyan Carlos, Malatyaspor'la sözleşme imzalamak için Türkiye'ye geliyor. Eder ve Serginho'ya yapılan kral muamelesi Carlos'tan da esirgenmiyor.

21 Temmuz 1988... Gazetelerde Nurettin Güven'in bir demeci çıkıyor : "Üç yabancı futbolcuyu birarada oynatamazsınız diyorlar. Biz de bunu biliyoruz. Ancak henüz bu konu yasallaşmadı. Ve üç yabancı konusunda kesin yasaklama kararı çıkmadı. Futbolcularımızın üçünü de Türk vatandaşı yapacağız ve Malatyaspor'da oynatacağız" [TFF, 1988-1989 sezonu için yabancı kontenjanını 2'den 3'e çıkarmıştır ancak statüye göre aynı anda en fazla ikisi sahada olacaktır. Yine statüye göre Türk vatandaşlığına geçen futbolcuların Türk statüsünde oynayabilmesi için Türkiye'de bir yıllarını doldurmaları gerekmetedir.]

23 Temmuz 1988... Milliyet gazetesinden bir haber : Güven, "güvensiz" çıktı. Brezilya'dan 3.5 milyara Eder, Carlos ve Serginho'yu transfer ederek adını duyuran Malatyaspor Başkanı Nurettin Güven'in transfer ettiği Şeyhmus için İnegölspor'a verdiği 125 milyon liralık çek karşılıksız çıktı.

27 Temmuz 1988... Basına konuşan Nurettin Güven, bu sezon şampiyon olmaları halinde gelecek sezon Maradona'ya Malatyaspor forması giydireceğini söylüyor.

28 Temmuz 1988... Malatyaspor sezon açılışında aşka gelen Nurettin Güven, Eder'i kendi nüfusuna kaydettireceğini söylüyor. Ancak Güven 32, Eder 31 yaşında olduğundan hukuken mümkün değil.

4 Ağustos 1988... Milliyet muhabiri Ali Haydar Yurtsever, Brezilya Milli Takımı'nın Avusturya'daki kampını ziyaret ediyor. Gazetenin haberine göre Carlos, Eder ve Serginho'nun aldığı parayı duyan Brezilya'nın üç yıldızı Edmar, Valdo ve Ricardo "Bize 300 bin dolar verin, hemen Türkiye'ye gelelim." diyor.

10 Ağustos 1988... Erol'un transferi için verilen 2 parça 125'er milyonluk çek de karşılıksız çıkınca Denizlispor, yasal süreci başlatacağını açıklıyor.

14 Ağustos 1988... Adanaspor'da yıllarca forma giyen Ahmet Kahraman'ın jübilesi için Adanaspor'la Malatyaspor karşı karşıya geliyor. Kaleci Carlos, ilk kez Malatyaspor forması giydiği maçın 22. saniyesinde gol yiyor ve 12. dakikada oyundan alınıyor. Ayrıca aynı gün Adıyamanspor'un sezon açılışına katılan, Adıyamanlı Nurettin Güven, gösterilen ilgiyle hızını alamayıp havaya ateş açıyor; "Gerekirse Adıyamanspor'a da Brezilyalı getiririz." diyor.

18 Ağustos 1988... Üç Brezilyalı'ya binlerce dolar para ödeyen Malatyaspor'un Türk futbolcuları alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle yönetime rest çekiyor. Futbolcu arkadaşları adına konuşan takım kaptanı Oktay Çevik "Sayın başkanımız bize bir söz verdi fakat yerine getirmedi. Şimdi arkadaşlarımızın çoğu Samsun deplasmanına gitmeme taraftarı. Ancak biz kendilerini ikna etmeye çalışıyoruz." diyor.

21 Ağustos 1988... Sezonun ilk lig maçında Carlos kaleyi koruyor ve Malatyaspor, Samsun'dan 1-1 beraberlikle dönüyor. Tranferinde pürüz çıkan Eder ve henüz lisansı çıkmayan Serginho kadroda yok.

28 Ağustos 1988... Carlos'un yanısıra Serginho da ilk 11'de. Eder'deki sorun halen çözülemediği için oynayamıyor. Malatyaspor, Adana Demirspor'u 2-1 yeniyor.

1 Eylül 1988... Eder transferinde pürüz giderilemiyor; böylelikle Brezilya Milli Takımı formasını 51 kez giyen Eder'in Malatya macerası tek bir resmi maça çıkmadan 1.5 ayda sona eriyor.

Serginho, 1982 Dünya Kupası'nda Arjantine'e karşı
2 Eylül 1988... Haftasonu Galatasaray'la oynayacak olan Malatyaspor'da mali kriz dinmiyor. Avrupa'ya giden Nurettin Güven'den haber alınamaması yüzünden 2 ayda sadece 1-2 milyon lira alabilen Ceyhun, Feyzullah, Zeynel, Oktay, Erol, Carlos ve Serginho gibi futbolcular yöneticilerle görüşüyor. Toplantıdan Güven'in dönüşünün beklenmesi kararı çıkıyor.

3 Eylül 1988... Carlos ve Serginholu Malatyaspor, Galatasaray'dan 6 fark yiyor; ertesi günkü gazetelerde "Sambayı Galatasaray yaptı 6-0" haberleri çıkıyor.

4 Eylül 1988... Basın toplantısı yapan Nurettin Güven, basında kendisiyle ilgili çıkan haberlere tepki gösterip "Bir işaretimle Allah göstermesin Türkiye'de kıyamet kopar." , Basın benimle uğraşırsa kaybeder; gazete çıkartıp basınla savaşırım" , "Türkiye'deki bütün kulüp başkanlarını satın alacak kadar zenginim." , "Gerekirse hakem de satın alırız." gibi veciz ifadeler kullanıyor.

14 Eylül 1988... Nurettin Güven, futbolculara 400 milyon lira para dağıtınca sular biraz olsun duruluyor.

10 Ekim 1988... Yapılan astronomik transferlere rağmen beklediği sonuçları alamayan Malatyaspor'un başkanı Nurettin Güven, son günlerde hakkında çıkan uyuşturucu kaçakçılığı iddialarıyla ilgili olarak yasal işlemlerin de başlamasıyla birlikte arkasında dağ gibi borçlar bırakarak istifa ediyor ve şehri terk ediyor. 2 hafta sonra Balkan Kupası'nda Dinamo Tiran'la oynayacak olan Malatyaspor, deplasman masraflarını karşılayacak parası olmadığı için yardım kampanyası başlatıyor.

6 Aralık 1988... Malatyaspor'da göreve gelen Metin Çağlayan Yönetimi, kulübün içinde bulunduğu mali kriz nedeniyle Carlos ve Serginho'nun ücretlerinde indirime gitmek istiyor; her iki futbolcu da ücretlerini beşte bire kadar indiren bu teklifi kabul ediyor.

1988-1989 Malatyaspor kadrosu
Ayaktakiler sol başta Carlos, sağ başta Serginho
11 Haziran 1989... 1988-1989 sezonu sona eriyor. Sezona Brezilya Milli Takımı patentli 3 yıldızı tranfer ederek şampiyonluk iddiasıyla giren; bir önceki sezonun 3.'sü Malatyaspor; geçirdiği onlarca çalkantının ardından ligi 12. sırada tamamlıyor. Serginho sezon boyunca ligte çıktığı 24 maçta 7 gol kaydederken Carlos, 30 maçta görev alıyor. Türkiye Kupası performansı ise teselli ediyor bir ölçüde taraftarları.. Malatyaspor baştan sona üstün oynadığı ancak 1-0 kaybettiği yarı final maçının rövanşında lig şampiyonu Fenerbahçe'yi 2-1 yenmesine rağmen deplasman golü averajıyla eleniyor. Carlos kupada oynanan 8 maçında tamamında kalesini korumaktadır; Serginho ise 4 maçta 2 gol bulmuştur.

18 Haziran 1989... Nurettin Güven uyuşturucu kaçakçılığı ve ruhsatsız silah taşımak suçlarından tutuklanıyor. Bir ay sonra bu suçlardan tahliye edilip karşılıksız çekten yeniden tutuklanıyor.

7 Kasım 1989.. Mersin'de basına konuşan Nurettin Güven, Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba'ya büyük sevgi ve saygısı olduğunu söyleyip "Eğer Seba 1990'da başkanlığı bırakırsa Beşiktaş başkanlığına aday olacağını söyleyip 8 milyar lira hibe edeceğini açıklıyor.

13 Kasım 1989... Malatyaspor'un sezon başında serbest bıraktığı 35 yaşındaki Serginho, Brezilya'nın devlerinden Santos'a transfer oluyor.

20 Mayıs 1990... 1989-1990 sezonu sona eriyor. Bir sezon önce Malatyaspor'a transfer olan üç Brezilyalı yıldızdan yalnızca kaleci Carlos, ikinci sezonunu da Malatyaspor'da geçirmiştir. Ligteki 34 maçının 33'ünde kalesini Carlos'a emanet eden Malatyaspor, 44 puanla 14. olarak - 18 takımlı ligin 16 takıma düşürülmesi kararı aldığından son beş takım 2. Lig'e düşecektir - küme düşüyor. (Bu sezonda Malatyaspor'un, kendisinden bir puan üstteki Boluspor'un Adana Demirspor maçını şikeyle kazandığı iddiasını ve yaşanan gelişmeleri bir başka yazıda inceleyeceğim.) Böylelikle Türkiye 2. Ligi'ne düştükten 2 sene sonra dahi Brezilya'nın İngiltere'yle yaptığı özel maçta Brezilya Milli Takımı'nın kalesini koruyan Roberto Carlos Gallo'nun Malatyaspor macerasıyla; hem lig tarihimizin bu enteresan transfer hikayesinin sonu geliyor, hem de Malatyaspor'un bir dönemi kapanıyor.

Peki hikayenin baş aktörü Nurettin Güven'e ne mi oldu?

Nurettin Güven
1989-2005... Nurettin Güven için kaçma - kovalamaca günleri başlıyor. 1993'e kadar Türkiye'de uyuşturucu kaçakçılığından eski sevgilisi Havva Kopan'ı ölümle tehdit etmeye, bir işadamının öldürülmesine azmettirmeden ruhsatsız silah taşımaya kadar çeşitli suçlardan aranıyor, yakalanıyor, hapse konuyor, tahliye ediliyor... Araya bir de polise göre "hayali ihratçıların hesaplaşması" sonucu Adana'da silahlı saldırıya uğrayıp yaralanması giriyor. 1993'te hakkında yine uyuşturucudan gıyabi tutuklama kararı varken İngiltere'ye firar ediyor; sonraki yıllarda basında bazı MİT görevlilerinin kendisine yeşil pasaport verdiği iddiaları yer alıyor. 2005'te  Fransa'da 1993'te yakalanan bir miktar uyuşturucunun sahibi olduğu gerekçesiyle Fransız yargısı tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Bunun üzerine Türkiye'nin iade taleplerini defalarca geri çeviren İngiletere, Güven'i Fransa'ya iade ediyor ve Fransa'da hapse atılıyor.

13 Ocak 2012... Fransa'daki ağır hapishane koşullarından şikayetçi olduğu için cezasının kalan kısmını Türkiye'de çekmek için başvuruda bulunan Nurettin Güven, Türkiye'ye getiriliyor ve Metris Cezaevi'nde konuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder