4 Nisan 2016 Pazartesi

TARİHTEN: KULÜP FORMASIYLA KOMÜNİZM PROPAGANDASI YAPMAK



Her şey bir ihbarla başlar.


Ankara'nın Amatör Küme takımlarından Haymanaspor 1988'in Haziran ayında forma reklamı almak için yerel bir firmayla anlaşır. Firmanın isminin ve kısaltmasının yer aldığı forma 11 ay boyunca herhangi bir sorun yaşanmadan kullanılır. Ancak Mayıs 1989'a gelindiğinde sayın muhbir vatandaş'ın dikkati kulübün başına bir hayli iş açacaktır.

Haymanaspor'un anlaştığı firmanın ismi Turistik Haymana Kaplıcaları Otobüsleri'dir. Kısaltması da THKO. Tam da Bayram arefesinde oynanan Haymana - PTT maçını izleyen muhbir vatandaş, reklam vasıtasıyla Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1971'de kurdukları ve yaklaşık 15 yıldır herhangi bir eylemi bulunmayan Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun propagandasının yapıldığını iddia ederek suç duyurusunda bulunur.

Türkiye'nin yargı pratiğine az çok vakıf olanlar bundan sonra yaşanacakları iyi kötü tahmin edebilir. Kulüp Başkanı İhsan Balcı, ikinci başkan Ömer Saraç ve bazı futbolcular derhal gözaltına alınarak Haymana Emniyet Müdürlüğü'ne götürülür. Ayrıca yöneticilerin evleri ve işyerleri de basılarak arama yapılır. 'Suç unsuru taşıyan' takım iki adet formasına da el konur ve incelenmek üzere Ankara merkezdeki Siyasi Şube'ye gönderilir. Yöneticiler ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılır ancak hikaye burada bitmeyecektir.

'Terör örgütü propagandası' o dönemlerde Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin ilgi alanına girdiğinden dosya Ankara'ya, Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönderilir ve DGM Savcılığı'nca soruşturma başlatılır. Tam da aynı gün Ankara Valiliği "Konu yargıya intikal etmiştir, adli makamların vereceği kararı bekliyoruz" filan demeden Haymanaspor yöneticileri suçlu ilan eden bir açıklama yayınlar. Turistik Haymana Kaplıcaları Otobüsleri adını taşıyan bir firmanın mevcut olmadığını iddia eden Valilik dosya ile ilgili hükmünü çoktan vermiştir: "Kulüp başkanı ve yönetiminin bu sembolleri reklam amacıyla koyduklarının gerçek olmadığı, incelenen devlet evraklarında böyle bir reklam için yetkili kurur kararları olmadığı, reklam olduğu ifade edilen bu harfler için hiçbir kuruluştan hiçbir şekilde suret alınmadığı, gelir defterlerine bu konuda gelir kaydedilmediği anlaşılmıştır."

Valilik'in sert açıklamasına rağmen DGM Savcılığı bir hafta sonra konuyla ilgili takipsizlik kararı vererek dosyayı kapatır. Savcılığın kararında "Toplana deliller ve alınan ifadeler göz önünde bulundurulduğunda olayda herhangi bir kasıt unsurunun bulunmadığı anlaşılmıştır" denilmekte ve yöneticilerin hareketinin 'dikkatsizlik' olarak nitelendirilmesi gerektiği belirtilir.

Tarihe "forma reklamıyla komünizm propagandası yapılması davası" olarak geçen bu tuhaf dosya da Türkiye'nin adliye ve spor tarihinin tozlu raflarına terk edilir.