23 Mart 2013 Cumartesi

MAÇ YAZISI : KAYSERİ ERCİYESSPOR 0 - ÇAYKUR RİZESPOR 1

Sadece bu sezonun değil; belki de Erciyesspor tarihinin en önemli maçlarından biriydi bu akşam oynanan. 2006 - 2007 sezonu sonunda düştüğü Süper Lig'e yeniden dönmeye hiç bu kadar yaklaşmayan Mavi - Siyahlılar maçtan 3 puanla ayrılmaları halinde Çaykur Rizespor'la arasındaki puan farkını 9'a çıkaracak ve artık şampiyonluk şarkıları söylemeye başlayacaktı. Alınacak bir 1 puan bile farkı korumak açısından çok anlamlı olacaktı. Rizespor içinse Süper Lig'e direkt terfi yarışı içinde tutunmak için bu zorlu maçı kazanmaktan başka çare yoktu.

Geçtiğimiz hafta, Kayserili futbolseverlerin 2. Lig yolunda hayati önem taşıyan Kayseri Şekerspor - Tekirova Belediyespor maçında Şekerspor'u nasıl yalnız bıraktığını yazmıştım. Bugün de - belki Şekerspor maçındaki kadar içler acısı olmasa da - Kayseri Erciyesspor'un bu kritik maçında yine yeterli desteği göremediğine şahit olduk. Maçın başlamasına 15 dakika çektiğim Kadir Has'ın Batı Tribünü'nün fotoğrafı durumu anlatmada yardımcı olabilir belki.


Fildişi Sahilleri Milli Takımı'na çağrılan Gerard Gohou'nun yokluğunda, sezonun büyük bir kısmında forvet arkası üçlüde izlediğimiz Emrah Bozkurt'u son adam olarak sahaya sürdü Osman Hoca. Emrah'ın arkasına devre arası Elazığspor'dan Göksu Türkdoğan'ı yerleştiren Osman Özköylü, bu değişikliğin dışında - cezalı olan Bilal Aziz Özer'in yerine de sezonun ilk yarısının parlayan ismi Emre Öztürk'ü monte etmeyi saymazsak -  son haftalardaki alışılmış kurgusunu bozmamıştı. Çaykur Rizespor'sa - hücum gücünün önemli ismi Sercan Kaya'nın sakatlığında - geri dörtlünün hemen önünde, onlara çok yakın oynayan Samat Smakov, önünde Hosam Hassan ve Cumali; onların önündeyse Eren Albayrak - Cenk Ahmet Alkılıç - Florin Cernat üçlüsüyle sahaya çıktı.



















Çaykur Rizespor, benim bu ligde izlediğim taktik akışkanlığı en yüksek olan takım. İleri üçlüdeki Eren, Cenk Ahmet ve Cernat yaptıkları koşularla bazen kanatta, bazen ileri hattın en ucunda, bazen forvet arkası pozisyonunda bitebiliyor. Bu oyuncuların hiçbirinin klasik son vuruşçu ('striker') özelliği taşımamaları, driplinglerle savunma arkasına kaçmaları sezon başından beri zayıf noktası arkaya atılan toplarda savunmasız yakalanmak olan Kayseri Erciyesspor'u sıklıkla zor durumda bıraktı. Adama adama savunma anlayışının bir sonucu olarak da Rizespor geri dörtlüsü oyun içerisinde sık sık yer değiştiriyor; Göksu'yla eşleşen stoper Murat oyun içinde sola doğru kayarken Serdar'a yapışan sol bek Oğuzhan sağ taç çizgisinin ucunda görülebiliyordu. Taktik istikrar açısından ligin en katı ekiplerinden olan Erciyesspor'la Rizespor'un bu geçişken halinin doksan dakika boyunca seyir zevki açısından yüksek mücadeleler sunduğunu söylemek gerekli.

Maçın ilk dakikalarından itibaren Kayseri Erciyesspor oyun hakimiyetini kurdu ve özellikle Sofianne Hanni ve Serdar Eylik'in ileriye taşıdığı toplarla rakip kalede etkili oldu. Çaykur Rizespor'sa temkinli bir oyun anlayışıyla Erciyesspor geri dörtlüsünü Eren Albayrak ve Cenk Ahmet Alkılıç'ın deplaseleriyle tehdit etmeye odaklanmıştı. 12. dakikada Cumali Bişi'nin vuruşunda savunmaya çarpan topun kaleci Atilla Koca'yı kontrpiyede bırakması sonucu Rizespor'un deplasmanda öne geçmesi oyunu hareketlendirdi. Ev sahibi Erciyesspor, beraberlik golünü bulmak için akınlarını sıklaştırırken sezon başından beri zayıf noktası olan savunmanın arkasına atılan toplar karşısında zor anlar yaşadı. Emrah Bozkurt'un kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu Loria'ya nişanlaması ve Serdar Eylik'in sağ kanattan getirdiği topta boştaki arkadaşlarına çıkarmak yerine çalımı tercih etmesi Mavi - Siyahlılar'ın ilk yarıda heba ettiği en önemli pozisyonlardı. Çaykur Rizespor'daysa Eren - Cenk Ahmet - Cernat üçlüsünün savunma arkasına attığı her top ciddi bir akına dönüşüyor, ancak son vuruş eksikliğinden dolayı farkı ikiye çıkaracak gol gelmiyordu.

İkinci yarıya her iki takım da aynı diziliş ve taktik anlayışla başladı. İlk yarının devamı niteliğindeki oyunda Kayseri Erciyesspor olgun ataklarla rakip sahaya oyunu yıksa da Gerard Gohou'nun yokluğunda bitirici vuruş eksikliği fazlasıyla hissedildi. Bu sezon kanatta ve forvet arkasında oynamaya alışmış olan Emrah'ın yerine Göksu'nun ileri uca çekilmesi halinde daha farklı bir hücum organizasyonu izlememiz mümkün olabilirdi. Ancak ilk değişiklik beraberlik arayan Erciyesspor'dan değil, Çaykur Rizespor'dan geldi. Teknik Direktör Mustafa Denizli'nin 60. dakikada sahanın en iyi iki oyuncusu olan ve topu ayaklarına her aldıklarında rakibe zor anlar yaşatan Eren Albayrak ve Florin Cernat'ın ikisini birden oyundan alması en azından benim açımdan büyük bir sürprizdi. Kazanmak zorunda olan Çaykur Rizespor "İkinci golü düşünmüyorum, oyunu 0-1'da tutacağım" diyordu adeta. Bu hamleye Osman Özköylü 66. dakikada Emrah Bozkurt'un yerine Arif Şahin'i alarak yanıt verdi ancak bu değişiklik de takımın aradığı net pozisyonları üretebilmesini sağlayamadı. 77. dakikada bu kez Mustafa Hoca, bir diğer hücum silahı Cenk Ahmet'i oyundan alarak orta sahasını daha katılaştırmak için Cumhur Yılmaztürk'ü oyuna aldı. Beklenen gol bir türlü gelmiyordu ancak Osman Hoca'nın kulübesinde oyuna sokabileceği bir hücum alternatifi kalmamıştı. Savunmacılar Fatih Kılıçkaya, Volkan Özcan ve Veysel Aksu'nun yanısıra ön libero Alaattin Tosun ve genç kanat oyuncusu Hakan Bahran'dan kurulu kulübe karşısında Osman Hoca hamlesini Alaattin'i Hanni'nin yerine alarak orta hattı katılaştırmak doğrultusunda kullandı. Dakikalar tükenirken son çırpınış olarak stoper Mehmet Ozan Tahtaişleyen'in yerine Veysel Aksu tek stoper olarak oyuna girdi, diğer stoper Numan Çürüksu forvete çıkıp gol aradı ancak bu hamle de istenen sonucu vermedi.


Gohou'nun olmayışı Kayseri Erciyesspor'un hücum organizasyon üretebilme potansiyelini olmasa da kaleye direkt vuruş kuvvetini oldukça düşürdü. Çaykur Rizespor'sa deplasmanda lidere karşı kontrollü bir oyunla - hatta bana göre Mustafa Hoca'nın çılgınca hamlesine rağmen - attığı tek golle istediğini aldı ve yarışın son ana kadar içinde olacağını ilan etti. Matematiksel olarak olmasa da zihinlerde şampiyonluk turunun atılacağı bu önemli maçtan puansız ayrılan Erciyesspor'sa Süper Lig şarkıları söylemek için birkaç maç daha kazanmak zorunda.

MAÇ YAZISI : KASTAMONUSPOR 1 - KAYSERİ ŞEKERSPOR 0


* 3. Lig 1. Grup 28. hafta mücadelesi Vahit Akgün izledi ve yazdı. [https://twitter.com/vhtakgun]


Spor Toto 3. Lig'de 28. hafta mücadelesinde Kastamonuspor, Kastamonu Gazi Stadyumu'nda Kayseri Şekerspor'u ağırladı. Kastamonuspor'un küme düşme hattından az da olsa uzaklaşması için, Kayseri Şekerspor'un ise play-off iddaasını sürdürebilmesi için mutlak 3 puana ihtiyacı vardı. Kastamonuspor'da kaptan Mesut Okumuş sarı kart cezalısı olduğu için forma giymezken konuk ekipte geçen hafta 3 maç ceza alan gol kralı Timur Kosovalı ve 1 maç ceza alan Eşref Keçeci forma giymedi. Maça Kastamonu taraftarı yoğun ilgi gösterirken küçük bir grup Kayseri Şeker taraftarı da takımını yalnız bırakmadı.

Maça Kayseri Şekerspor'un vuruşu ile başladı. Maçta ilk 15 dakika Kastamonuspor'un yoğun baskısı altında geçti. Mutlak 3 puan için sahaya çıkan Kastamonuspor bu dakikalarda çok bastırmasına rağmen pozisyon üretemedi. Rüzgarı da arkasına alan Kastamonuspor maçın ilk önemli pozisyonuna 18. dakikada girdi. Kastamonuspor'un kullandığı köşe vuruşunda Fırat'ın kafa vuruşu çok az farkla dışarı gitti. Bu dakikadan sonra Kastamonuspor yine baskısını sürdürdü ama pozisyon üretemedi. Kayseri Şekerspor ise ilk yarım saat kendi yarı sahasından çıkamadı. Bu dakikalarda maçı biraz dengeleyen Kayseri Şekerspor ilk atağını 32. dakikada geliştirdi. Uzaktan vurulan sert şut direğin üzerinden dışarı gitti. Kayseri ekibinin ilk yarıda çektiği ilk ve tek şut buydu. Maçın en net pozisyonu 43. dakikada yaşandı. Sol kanattan Zafer ile gelen Kastamonuspor gole çok yaklaştı ama Zafer'in yerden pasını kaleci son anda kontrol etti ve golü önledi. İlk yarıya sakatlıklardan dolayı 3 dakika ilave edildi. 45+2. dakikada Kastamonuspor yine Zafer'le atağa çıktı. Sol çaprazda topla buluşan Zafer kaleye vurmak yerine çalımı tercih edince Kastamonuspor yine net bir pozisyondan oldu. İlk yarı 0-0'lık eşitlik ile sona erdi.


İkinci yarıya yine Kastamonuspor'un baskısı ile başlandı. İlk 5 dakikada baskı kurmaya çalışan Kastamonuspor, Kayseri kalesine yüklendi. 53.dakikada Kastamonusporlu Zafer'in kullandığı köşe vuruşunda kaptan Fırat ön direkte kafa ile şık bir vuruş yaptı ve Kastamonuspor'u 1-0 öne geçirdi. Golden sonra biraz rehavete kapılan Kastamonuspor geri çekildi. Bunu fırsat bilen Kayseri Şekerspor ise bastırmaya başladı. 56. dakikada Kayseri Şekerspor çok net bir pozisyondan yararlanamadı. Atılan ara pasında Kayseri Şekersporlu futbolcu Kastamonuspor kalecisi Abdulkadir ile karşı karşıya kaldı ama Abdulkadir gole geçit vermedi. 60. dakikada her iki hoca da taktiksel anlamda oyuncu değişiklikleri yaparak oyuna müdahaleler yaptı. Kastamonuspor orta alanı sıklaştırırken Kayseri ekibi ofansını güçlendirdi. Bu dakikalarda Kastamonu orta sahasını pek geçemeyen Kayseri ekibi pozisyon bulmakta zorlandı. Maçın 73. dakikasında Kayseri Şekerspor'un kullandığı serbest vuruşta topa çıkan Kastamonu kalecisi Abdulkadir ile Kayseri Şekersporlu futbolcu çarpıştı. Ciddi bir sakatlık geçiren kaleci Abdulkadir ambulans ile hastahaneye kaldırıldı ve yerini Emrah'a bıraktı. Ataklarını sıklaştırmaya çalışan Kayseri Şekerspor 84. dakikada Kastamonu kalecisi Emrah'ın topu sektirmesi sonucunda net bir pozisyondan yararlanamadı. Gole yaklaşmıştı Kayseri ekibi. Son dakikalara girilirken Kayseri ekibi yüklenmeye çalıştı ama defansı özellikle defansta oynayan kule Doğancan'ı geçemedi. 4. hakem maçı 5 dakika uzattı. Bu 5 dakikada da pozisyon bulamayan Kayseri Şekerspor maçtan 1-0 yenik ayrıldı.

Taraftarının büyük desteği ile kritik maçı kazananan Kastamonuspor'da maç sonrasında büyük sevinç vardı. Maç sonu tam bir bayram havası yaşandı ve futbolcular galibiyeti taraftarları ile kutladı. Hırsı ve mücadelesi beğeni toplayan Kastamonuspor ligde 8 hafta sonra kazandı ve son 2 maçında 4 almayı başardı. Kastamonuspor'un kümede kalma umutlarını artarken Kayseri Şekerspor ise play-off yarışında yara aldı.

18 Mart 2013 Pazartesi

MAÇ YAZISI : KAYSERİ ŞEKERSPOR 1 - TEKİROVA BELEDİYESPOR 3

Son 5 haftada çıkardığı 11 puanla 4. sıraya yerleşen Kayseri Şekerspor'un play-off yürüyüşü için çok önemliydi bugünkü Tekirova Belediyespor maçı. Kayserispor'un Galatasaray'la oynayacağı maç 16.30'da başlarken 50 metre ötedeki Şekerspor'un bu kritik maçının 13.30'da başlayacak olması, olası taraftar desteği açısından bulunmaz bir fırsat sunuyordu aslında. Ancak stada girdiğimde Kadir Has'ın önünde yüzlerce insan 3 saat öncesinden beklemeyi tercih ederken yan sahanın tribünlerinde 100 civarında seyirci olduğunu görünce, fazla iyimser olduğumu anlamam çok sürmedi.


Devre arasında İstanbulspor'dan Semih Göçmen, Oyak Renaultspor'dan Fatih Sercan Ekinci ve Giresunspor'dan Kıvanç Dağ gibi önemli isimleri kadrosuna katan Şekerspor son haftalarda bu isimlerden yalnızca Kıvanç'tan beklediği verimi alabiliyor. Benim beklentilerimin yüksek olduğu Semih ve Sercan birkaç haftadır olduğu gibi ilk 18'de yoktu. Ayrıca Gencay Erten sakatlık nedeniyle kadroya giremezken Ahmet Tanrıkulu  hocanın tercihiyle 18 dışındaydı.

Takımlar maça şu 11'lerle başladı :



Futbol keyfi açısından kısır geçen ilk 15 dakikanın sona ermesiyle ev sahibi Kayseri Şekerspor oyunun hakimiyetini yavaş yavaş eline geçirdi. En uç adam olan Timur'dan başlayarak rakibin yarı alanında yapılan pres ve orta sahayı kalabalık tutarak oyunun merkezini ele geçirme anlayışıyla birlikte bu dakikalarda Tekirova Belediyespor'un kendi yarısından çıkmakta çok zorlandığına şahit olduk. Ancak bu kontrol, Yeşil - Beyazlılar'ın istedikleri atak organizasyonlarını kurmasını bir türlü sağlayamadı. Gökhan'ın, Altan'ın, Timur'un o ana kadar uzaktan çektikleri şutlar dışında kayda değer bir hücum kurgusu kuramayan Kayseri Şekerspor beklediği golü de 33. dakikada kimsenin beklemediği bir pozisyonda Eşref'in sağ kanattan yaptığı koşunun ardından vurduğu harika topun kaleci Hüseyin'in sol üstünden ağlarla buluştu. Bu dakikadan sonra Tekirova Belediyespor özellikle sağ kanattan Uğur Karakoç ve sol kanattan Gökhan Korkmaz'ın girişimleriyle atak girişimlerini çoğaltmaya çalışsa da golü bulduğu 40. dakikaya kadar oyuna ağırlığını koyamadı. Bu dakikada ceza sahasının 10 metre gerisinden kazanılan serbest vuruşu Mustafa Özkaya güzel bir vuruşla kaleci Erman Sarı'nın uzak kaldığı solundan filelerle buluşturdu.
(Frikiğe sebebiyet veren tartışmalı faule Cahit Hoca'nın itirazıyla hakem Serhat Aslan'la Şekersporlular arasındaki gerilimin ilk kıvılcımının yaşandığını not edelim) Ligin orta sıralarında yer alan Tekirova'nın Kayseri deplasmanından çıkaracağı bir puanın iyi sonuç kabul edilebileceğini, play-off hattına tutunmak için asıl kazanmak zorunda olan Kayseri ekibinin oyunu rakip alana yıkacağı beklenirken konuk ekibin kanatlardan yaptığı akınlarla son 7 dakikada (hakem ilk yarının sonuna 2 dakika eklemişti) rakip kaleyi daha sık yoklayan taraf olması sürpriz kabul edilebilir. Yine de Kayseri Şekerspor maçın en net fırsatlarından birini bu süreçte 43. dakikada buldu; takımın golünü atan Eşref Keçeci kaleciyle karşı karşı kaldığı pozisyonda topu Hüseyin'e nişanlayınca takımlar soyunma odasına beraberlikle gitti.

İlk yarıda Cahit Hoca'nın adam paylaşma ve pres konusundaki talimatlarını uygulama konusunda sıkıntı yaşayan Şenol Büyükçekiç'in yerine sağ açık İsmail Bulut oyuna girdi. Eşref sol kanada kayarken ilk devrede sol kanatta izlediğimiz Altan Güneş, Emre Erol'un yanında ikinci ön libero olarak oynamaya başladı. Tekirova Belediyespor'sa ilk yarıdaki taktik ve dizilişiyle sahadaydı.


İkinci yarının 15. - 40. dakikalarında izlediğimiz oyunun bir benzeri olarak başladı 2. yarı. Kayseri Şekerspor oyunun yine hakimi olarak topa daha çok sahip oluyor; Tekirova Belediyespor'sa bulduğu kontrataklarla özellikle Gökhan Korkmaz'ın kullandığı kanattan Şekerspor defansının sağ kanadını sıkıştırıyordu. Maçtaki dengeyi bozan gol de 55. dakikada yine konuk ekibin sol kanattan geliştirdiği bir atakta maçın adamı Mustafa Özkaya'nın direğin hemen yanından süzülen şutunun ağlarla buluşmasıyla geldi. (Maçta 3 gol olmuştu ancak gollerin üçü de olgunlaşmış bir hücum organizasyonundan gelmemişti.) Bu dakikadan sonra Kayseri Şekerspor daha fazla risk alırken Tekirova Belediyespor sert bir savunma hattıyla skoru korumaya yöneldi. Mücadelenin sertleşmeye başlamasıyla da tansiyon bu dakikalarda yükseldi.

Cahit Hoca maç içinde oyunun içinde aktif olarak bulunmayı seven, sürekli müdahalelerde bulunan bir hoca. Bunun bir sonucu olarak oyuncularına sıklıkla talimat veriyor; kimi hakem kararlarına da belli jest ve mimiklerle tepki koyuyor. Bugün de benzer durumlar yaşandı; ancak oyunda hakemin otoritesini sarsan, oyunun düzenini tehdit edici herhangi bir harekette bulunmamıştı ki, 60. dakikada hakem Serhat Aslan tarafından tribüne yollandı. Bu dakika, maçın orta hakeminin ağırlığını net bir şekilde koyduğu ve maçın baş aktörü haline geldiği dakika olarak kayıtlara düştü. Bundan 6 dakika sonra, Eşref Keçeci rakip ceza sahasının önünde bir ikili mücadelede yerde kaldı; Şekerspor futbolcular ve tribünleri serbest vuruş kararı beklerken hakem şarjın nizami olduğuna hükmederek oyunu devam ettirdi. Buraya kadar her şey normal. Ancak o top bir Tekirova Belediyespor kontraatağına dönüşmüş ve Gökhan Korkmaz ceza sahasına sokulurken hakem hiç anlaşılmadık bir şey yaptı ve oyunu durdurup yerden yeni kalkmakta olan Eşref Keçeci'ye kırmızı kart gösterdi! Eğer Eşref küfür ettiyse (o kartın tek açıklaması küfür olabilir) neden Tekirova'nın atağının bitmesini beklemeyip pozisyonu kesti; etmediyse kırmızı kartı hak edecek ne yaptı, anlayabilmek mümkün değil. Küfür etmediğine dair yeminler ederek dışarı çıkan Eşref'in yalnızca "tüh" dediğini söylediğini, rakip oyuncuların onun küfür ettiğini iddia ettiklerini ve hakemin de bu iddiaya dayanarak kendisini attığını anlattığını maçtan saatler sonra öğrenecektim. Sebep her ne ise, beklenmedik bir şekilde oyundan atıldı ve 3 puanı almak için var gücüyle bastıran Kayseri Şekerspor'un oyun düzeni ağır bir darbe aldı. Takımın 10 kişi kalmasının ardından, biraz önce Gökhan Günaydın'ın yerine giren Bilal Özhan kanada kayarken Altan Güneş ileriyle daha sık çıkmak zorunda kaldı.


Dakikalar Şekerspor aleyhine geçerken 10 kişi kalan ev sahibi ekip beraberlik golü için daha fazla risk almaya başladı ancak istediği pozisyonları bulmakta zorlandı. 80. dakikada Yeşil - Beyazlı teknik ekip "ya herro ya merro" diyerek sol bek Volkan'ı oyundan alıp uzun boylu stoper Serkan Bolat'ı Timur'un yanına ikinci forvet olarak soktu. Buradaki amacın kanatlardan şişirilecek topları indirerek başta Timur olmak üzere İsmail ve Bilal'e şut imkanı vermek olduğu görülüyordu. Ancak dikkatli Tekirova Belediyespor adamlarını kaçırmayıp fazla açık vermedi.

Cahit Hoca'nın tribüne gönderilip Eşref Keçeci'nin oyundan atılmasından sonra gerilen hakem - tribün ilişkisi Serhat Aslan'ın birkaç pozisyonda takdir hakkını ev sahip aleyhine kullanınca iyice kopma noktasına gelmişti ki; Kayseri Şekerspor'un yardımcı antrenörlerinden birinin daha tribüne gönderilmesiyle işler çığrından çıktı. O dakikaya kadar etrafındaki bağıran / küfreden taraftarları "Lütfen bağırmayın" diyerek uyaran Başkan Hüseyin Akay elindeki pet şişeyi sahaya fırlatınca "İmam - Cemaat" denklemi yeniden kuruldu ve artık maç, maç olmaktan çıkıp bir sinir harbine dönüştü. Zaten oyunu yeniden eline alma konusunda sıkıntı yaşayan Kayseri Şekerspor bu harpte konsantrasyonunu da yitirince beklenen gol gelmediği gibi, 90. dakikada, oyuna sonradan giren Mustafa Acar skoru ilan eden golü kaydetti : 1-3


Maçın bitiş düdüğüyle birlikte saha içi tatsızlıklar gündeme geldi. Başkan Akay'la Cahit Hoca ayrı ayrı sahay inip hakem ve güvenlik görevlileriyle tartışırken Şekersporlu oyuncularla Tekirovalı oyuncular arasında sebebini bilemediğimiz bir itiş kakış başladı. Bu hengamede hakem güvenlik önlemlerinin alınmasını bekleyip soyunma odasına hemen gitmedi. Önce tribünler boşaltıldı, sonrasında güvenlik kordonu eşliğinde hakem dörtlüsü soyunma odasına girdi. Biz stadı terk ederken soyunma odalarından halen bağırış çağırış sesleri geliyordu.


* Karşılaşma 1. Grup'un gol kralı (aynı zamanda tüm grupların) 17 gollü Timur Kosovalı'yla 14 gollü takipçisi Gökhan Aydıngül'ü de karşı karşıya getirdi. Ancak maçta 4 gol olmasına rağmen iki golcü de gol kaydına ulaşamadı.

* Maçtan çıkan Şekerspor taraftarları için tek teselli play-off yolundaki en ciddi rakip Pazarspor'un da kendi evinde Siirtspor'a kaybediyor oluşuydu. Ancak 75. dakikası 1-3 geçilen maçın uzatma dakikalarında bulunan 2 golle 4-3 bittiğini öğrenmek hepsinin ortak hayal kırıklığı oldu.

* Haftaya 4. olarak giren Kayseri Şekerspor, arkadan elen rakipleri Pazarspor ve Orhangazispor'un galibiyetleriyle 6. sıraya geriledi ve play-off hattının dışında kaldı. Bir basamak atlayarak 8. sıraya çıkan Tekirova Belediyespor'sa play-off hattıyla arasındaki puan farkını 4'e indirerek yeniden terfi planları yapmaya başladı. Kayseri Şekerspor önümüzdeki hafta düşme hattındaki Bergama Belediyespor'la aynı puana sahip olan Kastamonuspor deplasmanına giderken Tekirova Belediyespor alt sıralardan kurtulmak isteyen Gölcükspor'u evinde konuk edecek.

17 Mart 2013 Pazar

MAÇ YAZISI : PAZARSPOR 4 - SİİRTSPOR 3


* 3. Lig 1. Grup 27. hafta karşılaşmasını Mehmet Tahsin Tansu izledi ve yazdı. [https://twitter.com/fitruka1953]



3. Lig 1. Grup'ta 27. hafta maçları öncesinde, Rize temsilcisi Pazarspor lige 43 puanla 5. sırada girerken Siirtspor ise 22 puanla 17. sırada girmişti.

Maça ev sahibi ekip Pazarspor rakibine göre daha baskılı başladı. Maçın 10. dakikasında derinlemesine atılan topu, Pazarspor’un orta saha oyuncusu Levent Kale, Siirtspor’un kalecisi Mehmet Doğan’ın üzerinden rakip ağlara gönderip Pazarspor’u 1-0 öne geçiren golü attı. Siirtspor yediği golden sonra geriye düşmesine rağmen, haddini bilerek kontollü oynamaya başladı. Bu kontrollü futbol meyvesini, maçın ilk devresinin bitmesine 1 dakika kala Sinan Demir'in attığı golle verdi. Her iki takımı soyunma odasına bu skorla gitti.

İkinci yarıya ilk yarının son dakikasında bulduğu golle moralli başlayan Siirtspor, 49. dakikada  Ersen Savaş'la deplasmanda 1-2 öne geçti. Golden sonra gol sevincini el kol hareketleri ile Rizeli taraftarlara karşı yapan Siirtsporlu Muhammed Burak Taşdemir sarı kart ile cezalandırıldı (Belki de maçın kırılma anı buydu). Öne geçmenin de getirdiği moralle, Siirtspor baskısını arttırdı. Maçın 59. dakikasında Siirtsporlu oyuncuya ceza sahasında yapılan faul neticesinde hakem Deniz Kükrek beyaz noktayı gösterdi. Topun başına geçen Serkan Çelik topu ağlarla buluşturduğunda Siirtspor zorlu Pazarspor deplasmanda 1-3 öne geçiyordu. 2 farkla geriye düşen Pazarspor, aradığı golü maçın 75.dakikasında Evren Erdeniz ile buluyordu. Farkı 1’e düşüren Pazarspor bu golün morali ile en azından kendi sahasında 1 puanı kurtarabilirim diye ataklarını sıklaştırdı. Maçın 87. dakikasında Muhammed Burak Taşdemir rakibine yaptığı faul ile hakem Deniz Kükrek tarafından önce 2. sarı kartı ardından kırmızı kart görerek hem takımını 10 kişi bırakıyordu. Hem de Siirtspor’un alacağı 3 puanı, sorumsuzca Pazarspor’a hediye ediyordu. Siirtspor’un 10 kişi kalmasının  verdiği morale, dördüncü hakemin maçı  +6 dakika uzatması eklenince daha da hırslanan Pazarspor 90+5’te Evren Erdeniz'in ikinci, takımın üçüncü golüyle beraberliği buldu. Uzatmaların son dakikasında kornerden gelen topa Feyyaz Aydil ayağının dışıyla vurarak Pazarspor’u öne geçiren ve 3 puanı getiren golü Siirtspor’un ağlarına gönderiyordu. Gol’den sonra maçın hakem santra yaptırmadan maçı bitirdi.

Pazaspor kendi sahasında 1-3 geriye düşmesine rağmen, rakibinin 10 kişi kalmasını da iyi değerlendirerek maçın uzatma dakikalarında bulduğu gollerle, 27. haftayı 3 puanla tamamlayıp play-off yolunda önemli bir maçı kazanırken rakibini iyice ateş çemberinin içine soktu.


8 Mart 2013 Cuma

MAÇ YAZISI : FATİH KARAGÜMRÜK 2 - KASTAMONUSPOR 1


* 3. Lig 1. Grup 25. hafta karşılaşmasını Burak Alp Gürkey izledi ve altligler blog için yazdı. [https://twitter.com/BAG1905]



Bir aylık bir aradan sonra takımı tekrar izlemek çok güzeldi, her ne kadar yabancı bir stadda bize göre boş tribünlere oynasak da. Maça Taksim'den 1.5 saatte gidebildim, o yüzden maçın ilk 25 dakikasını ve Caner’in attığı ilk golü de kaçırdım. Ama içeri girdiğimde öğrendiğim kadarıyla ilk 25 dakikada rakibin biri kalecinin büyük hatasıyla boş kale, diğeri de çok net olan 2 pozisyon kaçırdığını Caner’in klasını konuşturup Karagümrük'ü öne taşıdığını öğrendim.

Takımın orta sahasının direği 19 yaşındaki Gökhan Şen’in olmayışı orta sahayı düşürmüş; birbirinin kopyası Ömercan ve Ahmet’le oynamak zorunda bırakmıştı. Ömercan ile Ahmet çok benzer tipte uzun boylu top tekniği iyi olmayan ancak iyi top kesen ön liberolar. Ama takımı hücumu taşıyacak oyun görüşü pas kabiliyeti soğukkanlılık ikisinde de yok. Gökhan bu takımın en önemli oyuncusu. Hem defansif olarak, hem ofansif olarak yaptıklarıyla; ki kendisi takımın en golcü oyuncusu, orta sahayı çekip çeviriyor. Ancak onun da devamlılık sorunu ve fizik olarak zayıf olması gibi dezavantajları var.

Maça dönecek olursak; Gökhan’ın olmayışıyla Karagümrük orta sahasının çökmesi, Ahmet’le Ömercan'ın stoper gibi oynamaya başlamışlarıyla rakip ortadan çok kolay hücuma geliyordu. Rakip Kastamonu orta sahası da Karagümrük orta sahasına benzediği için maç bir o kalede, bir bu kalede oynandı. Ercüment Hoca bu maç Caner’i en verimli olduğu yere, 10 numaraya koyup önüne de Caner’in rahat ara pası atabileceği ve rakip stoperlerin ağırlığından yaralanacak Selahattin’le oynuyordu. Her ne kadar bu işe yarasa da Selahattin’in son vuruşlardaki beceriksizliği ve çok iyi olmayan tekniği yüzünden bir türlü golü bulamamışken bu sezonki takımın en önemli oyuncularından bir diğeri Cihan’ın 40. dakikada sağdan kestiği ortayı penaltı noktasından biraz daha ön direğe yakın bir yerden Caner kafayla uzak direğin içine atarak takımını 2-0'a taşıdı.

2. devreye Kastamonuspor hızlı başladı. Rakip yüklenirken 53. dakikada soldan açılan bir ortada İbrahim rakip oyuncuyu kafa topuna çıkarken hafif itmesiyle rakip yerde kalınca hakem bir karar verememişti ki yan hakemin işaretiyle penaltıyı verdi. Kaleci Volkan'ın topu köşeden çıkarması taraftarını biraz da olsa rahatlattı. Kaçan penaltıya rağmen yılmayan Kastamonuspor yüklenmeye devam etti ki kornerden vurup çizgiden çıkan top ve birkaç ciddi pozisyon daha buldular. Maçın 60. dakikasından itibaren rakibin de yorulmasıyla oyunun kontrolünü tekrar ele alıp ev sahibi ekip rölantiye almışken bir kontra atakta sağdan kaleye vurulan bir top kim olduğunu seçemediğim bir oyuncunun vücuduyla birleşik koluna çarpınca bu sefer orta hakem penaltı noktasını gösterdi. Hakemin tekrar ettirdiği penaltıda 2 atışı da gole çeviren Erkan farkı bire indirdi. Bu golden sonra tek ciddi pozisyon Caner’in  vurduğu direkten dönen frikik oldu.

Bugünkü maçı hem attığı gollerle hem yaptıklarıyla kalitesini belli eden Caner, Karagümrük lehine çevirerek kazandırdı. Her ne kadar iyi futbol olmasa da kazanmak, hem de üstünüzdeki iki takım kaybetmişken çok iyi. Hakemin çok bariz gördüğüm bir hatası da taç çizgisinde omuz omuzada sahanın dışına düşen Yemen yerden kalkarak oyuna girdi, hakem oyunu durdurmadı ya da sağlık görevlileri gelmedi ama hakem Yemen’e izinsiz girdiği için sarı kart gösterdi. Umarım Karagümrük önündeki Üsküdar maçını da kazanarak uzun süredir bir türlü yakalayamadığı istikrarı yakalayacaktır.