25 Kasım 2012 Pazar

MAÇ YAZISI : KAYSERİ ŞEKERSPOR 1 - ANKARA DEMİRSPOR 1

1. Grup'un iki müessese takımını karşı karşıya getiren maç; artık sonbaharın yerini kışa bıraktığı soğuk bir Kayseri gününde Kadir Has Stadı Dış Saha'da oynandı. 4. - 11. haftalar arasındaki harika çıkışının ardından duraklama evresine giren Kayseri'nin Celtic'i Şekerspor için de, Mehmet Ak'ın ayrılıp Bülent Demirkanlı'nın göreve gelmesiyle 2'de 2 yapan Ankara'nın İnter'i Demirspor için de play-off hattıyla aradaki farkı fazla açmamak açısından büyük önem taşıyordu.


Hafif yağmur altında başlayan karşılaşmanın ilk dakikaları iki takımın da birbirini tarttığı, eskilerin tabiriyle 'şuursuz' akın girişimleriyle pozisyon aradığı dakikalar olarak kayıtlarımıza düştü. 14. dakikada konuk ekibin sağ kanattan kullandığı kornerde ceza sahasının sol uç tarafına düşen topu bindirme yapan Demirsporlu futbolcunun içeriye kaçırması sonucu Sadat Şahin önünde buldu ve Cahit Hoca'nın saha kenarından "arkadan gelen adama dikkat!" uyarısının yankılanması daha bitmemişken konuk ekibi 0-1 öne geçiren golü attı. Bu dakikadan sonra  Ankara Demirsporlu futbolcular daha çok topun arkasında kalıp çakılı savunmayla üstünlüğü korumaya çalışsalar da Kayseri Şekerspor oyunun hakimiyetini bir türlü eline geçiremedi. Ev sahibi ekipte özellikle topu defanstan orta alana taşıyacak top yapan savunmacı veya ön libero eksikliği hissedildi; zira Yeşil - Beyazlılar hemen her atağa kalkışlarında ya top kaptırdılar ya da oyunu etkisiz bölgelere yığdılar. İlk yarıda Timur Kosovalı'nın kullandığı frikiğin üst direkten, Eşref Keçeci'nin de altı pastın hemen önünden vurduğu şutun yan direkten dışarı çıkması dışında atak sürekliliği sağlayaman Kayseri Şekerspor da, oyunu daha çok kendi yarı sahasında kabul eden Ankara Demirspor da başka gol bulamayınca ilk devre 0-1 sona erdi.

Yağmurun da şiddetini arttırmasıyla ikinci yarıda iyi futbol oynamak daha da zorlaştı. Buna Ankara Demirsporlu oyuncuların skoru korumak adına vakit geçirmeye çalışmaları eklenince sahadaki futbolun kalitesi daha da düştü. Hakem Hakan Tezcan da bu vakit geçirme girişimlerine müsade edince neredeyse her ikili mücadele sonrası yere yığılan bir Ankara Demirsporlu sedyeyle dışarı taşınıyor, az önce sedyeyle giden futbolcu sahayı çevreleyen çizgiyi geçer geçmez doğrulup oyuna giriyordu (ki maç boyunca 7 - 8 kez yaşandı aynı sahne). Bu durum karşısında isyan eden Kayseri Şekerspor kulübesiyle maçın dördüncü hakemi arasında sık sık tartışmalar yaşanıyor ve ev sahibi kaleci antrenörü Mustafa Bulut tribüne gönderiliyordu. İkinci yarının ilk bölümü bu kısır döngü içinde geçerken 60. dakikadan itibaren Kayseri Şekerspor oyun üstünlüğünü Mehmet Yaman ve Altan Güneş'in de oyuna girmeleriyle eline geçirdi ve baskılı bir oyun ortaya koydu. 69. dakikada kaleciyle karşı karşıya kalan Gencay Erten'in vuruşunu kaleci Ahmet Taş çelince ev sahibi ekip en etkili akınlarından birinde golü yine buluşamamış oldu. 80. dakikadan itibarense Yeşil - Beyazlılar yeniden oyundan düştü ve konuk ekip ardı ardına bulduğu kontraataklarla rakip kaleyi yokladı. 80 ila 82. dakikalar arasında tam 3 kez kaleci Erman Sarı'yla karşı karşıya kalan Ankara Demirspor forvetleri birinde kaleci Erman'a, birinde de direğe takılırken diğer vuruşlarında da topu yandan auta yolladılar. Tam Kayseri ekibi için işler bitti, konuk ekip 2. golü bulup 3 puanını hanesine yazdırır diye düşünürken 86. dakikada Emre Erol'un durumu eşitleyen golü geldi. Yine bir korner sonrasında ceza sahasının dışından vuran Emre'nin şutu karambolde sekip kaleci Ahmet Taş'ın üstünden filelerle buluştu. Golden sonra her iki takım da üstünlük sayısı için rakibini yoklamaya başlamışken 90. dakikada santra noktasından atılan ara pasında rakip savunmanın arkasına sarkan Ankara Demirspor golü buldu ancak gol ofsayt gerekçesiyle geçerlilik kazanmadı (ki bana tribünden pozisyonda ofsayt yok gibi göründü). Bu golün verilmemesiyle bu kez Ankara Demirspor yedek kulübesiyle hakemler arasında tartışmalar yaşandı. Kalan dakikalarda başka gol gelmeyince karşılaşma bana göre maçın hakkı olan beraberlikle sona erdi.

Orhangazispor'un evinde Tekirova Belediyespor'a yenilmesiyle, alınan 1 puan her iki tarafın da hem işini görmedi; hem de işine geldi denebilir. İşini görmedi çünkü play-off hattını yakalamak için harika bir fırsatı tepmiş oldular (Kayseri Şekerspor kazansaydı 5. Orhangazispor'la puanını eşitliyordu, Ankara Demirspor'sa puan farkını 1'e indiriyordu). Beşinciyle olan puan farkını 1 puan da olsa indirdiklerini ve play-off yolundaki rakiplerine ilave 2 puan daha vermediklerini düşünürsek de işlerine geldiği söylenebilir.

Bülent Demirkanlı'nın göreve gelmesiyle Ankara Demirspor gayet derli toplu bir takım haline gelmiş. Arkada çakılı ve sağlam bir savunmayla takım oyunu oynuyorlar ancak takımda bireysel yeteneği gelişmiş futbolcu yoksunluğu nedeniyle fazla cüretkar olamıyorlar. Kayseri Şekerspor ise bireysel yeteneği daha fazla olan futbolculardan kurulu ancak takım oyununda ve orta saha organizasyonunda sıkıntı yaşıyor. Kayseri Şekerspor 13. haftayı 7. olarak kapatmasına rağmen attığı 15 golle en çok gol atan takımlar sıralamasında 11. sırada; bu da takımın gol yollarında istenilen verimi sağlayamadığına ve forvet hattında Timur Kosovalı'nın yeterli desteği bulamadığına işaret ediyor.


Maçtan Notlar

* Hakem Hakan Tezcan'a zaman geçirme hamlelerine izin vermesi dışında bir eleştirim daha olacak; o da kartlarda standart tutturamamak. Atağa kalkan rakibi faulle durdurmak, hakemi aldatmaya yönelik kendini yere bırakmak, atağa kalkarken topu elle düzeltmek gibi kusurların hiçbirinde kartına başvurmazken serbest atışta düdükten önce topa vurduğu gerekçesiyle sarı kartını kullandı bugün hoca. Maçın sonlarına doğru da ev sahibi ekibin gösterdiği tepkilerin etkisinde kalarak sarı kartına gerekli gereksiz başvurdu ve konuk ekip maçı 10 kişi tamamladı. Ancak şunu belirtmem gerekli; Kayseri Şekerspor taraftarlarına ve oyuncularına bakarsanız 2 puanın hakem kararları yüzünden kaybedildiği gibi bir algıya sahip olabilirsiniz ki; doğru değil. Ev sahibi ekip bugün kazanmak için yeterli çabayı gösteremedi ve maçın hakkı beraberlikti.

* Hava koşulları Dış Saha tribünlerini de vurmuş gibiydi. Daha önceki maçlarında 500 kişiye kadar oynayan Kayseri Şekerspor'un tribünlerinde bugün en fazla 250 kişi vardı. Yine önceki maçlarda takıma tezahüratlarıyla destek veren 38 Belsin Gençlik de yerinde yoktu. Yeşil - Beyazlılar ancak ciddi akınlar sonrası 50 - 60 kişinin "Şe Ker.. Şe Ker.." tezahüratlarına mazhar olabildi. Konuk takım tribününde ise 3 polisin dışında kimsecikler yoktu.

* Ligin başlarında 5 maçta forma giyen ve bu maçlarda 3 sarı kart gören Kayseri Şekerspor'un sağ açığı Ramazan Övüç disiplinsiz tavırları nedeniyle son maçlarda forma şansı bulamamıştı. Bugün maça ilk 11'de başlayan Ramazan, ilk yarıda eski huylarından vazgeçmiş, hani neredeyse tövbeli gibi görüntü çizmişti. Hatta bir ara Ankara Demirsporlu Eray Topçuoğlu'nun tartışma esnasında kendisini iteklemesine bile yanıt vermeyince beni olumlu anlamda hayli şaşırtmıştı ki; ikinci yarıda yine hakemle ve rakiple oynayan görüntüye büründü. Kendisine yapılan faulün verilmemesi üzerine göstere göstere rakibine hışımla dalıp sarı kart gördü ve bir iki dakika sonra oyunda alındı. Gerçi bunda kaşına aldığı darbenin etkisi var mıdır bilinmez ama bana sorarsanız her ikisi de! Ramazan gerçekten yetenek olarak 3. Lig'in üzerinde ancak bu huylarından vazgeçmezse hem kendisi, hem takımı, hem de bonservisinin bulunduğu Kayseri Erciyesspor kendisinden uzun vadeli yararlanamayabilir.

* Kayseri Şekerspor kalecisi Erman Sarı bugün, geçtiğimiz yıl forma giydiği eski takımına karşı oynadı. Geçtiğimiz yıl Siirtspor'da forma giyen Gökhan Günaydın, bugün Yeşil - Beyazlı formayı giyerken Siirtspor'dan takım arkadaşları kaleci Ahmet Taş ve sonradan oyuna giren Doğukan Uzunoğlu, Ankara Demirspor kadrosundaydı.

MAÇ YAZISI : BUCASPOR 3 - GÖZTEPE 0


* 1. Lig 13. hafta mücadelesine dair yazı Ahmet Mert Can'ın [https://twitter.com/amertcan10] bloğundan yazarının onayıyla alıntılanmıştır. [http://ahmetmertcan.blogspot.com/2012/11/ptt-1ligde-13hafta-bucaspor-goztepe-mac.html]  


PTT 1.Lig'de 13.hafta mücadeleleri oynanıyor.İzmir derbisinde Bucaspor, Yeni Buca Stadı'nda Göztepe'yi ağırladı. Karşılaşmayı yerinde izleme fırsatı buldum.Rüzgarın zaman zaman paslaşmayı dahi engellediği maçın tamamında rakibine üstünlük kuran Bucaspor, karşılaşmayı da hak ettiği şekilde 3-0 kazandı. Goller; Dahmane, Zafer Çevik ve Mehmet Batdal'dan geldi.Özellikle Mehmet Batdal'ın jeneriklik golü deyim yerindeyse şapka çıkartılacak cinstendi. Erkan'ın çalımı ve ortası Mehmet'in muhteşem vole vuruşu, üst direk ve topun ağlara gidişi görülmeye değerdi.

Maçın genelinden bahsetmek gerekirse; Göztepe teknik heyeti sahaya sürdüğü kadroyla Bucaspor'un işini bir hayli kolaylaştırdı diyebiliriz. Ev sahibi takımın savunmasında yer alan; hava toplarına hakim Efe ve ayağa oyunda etkili Luiz'in arasına İbrahim gibi ağır ve hava toplarında pek de etkili olmayan bir ismi sürmek, maça beraberlik parolasıyla çıkıldığının göstergesiydi.Ancak Göztepe'nin bunu yapabilmesi için savunmasının hatasız oynaması gerekiyordu.Nitekim bu da gerçekleşmedi.

İleri uçta oynayan Mehmet Batdal hem havadan hem de yerden Veli ve Aytek ikilisine müthiş bir üstünlük kurdu. Sağ önde Zafer'in gerek hücumda gerekse savunmada yaptığı işler inanılmazdı.Kaptan ilk golün hazırlayıcısı 2.golün de sahibiydi.Sol önde oynayan Dahmane, M.Batdal-Zafer ikilisine nazaran etkisizdi.O da yüksek performans sergileseydi tarihi bir skora tanıklık edebilirdik. Bir de bu üçlünün ortasında yer alan Umut Gündoğan var ki... O nasıl bir enerjidir? Sağda, solda, ortada, ileride, geride, pres yapıyor, top çalıyor, ikili oyunu-duvar paslarını çok iyi yapıyor, hücum hattına destek oluyor, savunmaya aynı şekilde... Bir orta saha oyuncusu ne yapması gerekiyorsa hepsini fazlasıyla yaptı. 1990 Belçika doğumlu olduğunu ve Türkiye'de ilk kez Gençlerbirliği forması giydiğini hatırlatmak isterim.


Bucaspor'da ümit milli kaleci Ömer'e pek fazla iş düşmedi. Bekler Okan ve özellikle Erkan çok başarılı performans sergilediler. Stoperlere de pek fazla iş düşmedi ancak zaman zaman yaptıkları yerinde müdahalelerle dikkat çektiler.Orta alana bakarsak; Aykut ön liberoda görevini en iyi şekilde yerine getirdi.Civar özellikle ilk yarıda oyunun her iki yönünü de çok iyi oynadı. Sakatlanan oyuncular Aykut ve  Okan'ın yerine Berkay ve Fahri şans buldular.Son 10 dakika da teknik direktör Sait Karafırtınalar 1995 doğumlu Taylan Antalyalı'yı oyuna sürdü. Bucaspor üretime son hızıyla devam ediyor.Tebrikler Bucaspor!

Göztepe'de oyuncu değerlendirmesi yapmak gerekirse; ilk yarıda göze batan, birşeyler yapmak için çabalayan tek isim genç oyuncu Halil Akbunar'dı. Ancak 2.yarıda o da yoruldu ve Göztepe'nin tek silahı da etkisiz hale geldi. Göztepe'nin kaderi sezon ortasında netlik kazanacaktır.Bu oyuncu kadrosuyla başarının gelmesi imkansız gibi gözüküyor.Yapılacak takviyelerle takım çıkış yakalayabilir aksi taktirde bu ligde kalmaları çok zor gözüküyor. Göztepe'ye de ilerleyen haftalar için başarılar diliyorum.

Son olarak taraftarlara değinerek yazımı tamamlayacağım.Buca Arena'yı hemen hemen dolduran Bucaspor taraftarını kutluyorum. Maçta yaptıkları görsel şovlar için de tebrik ederim ancak bir konuda söylemek istediklerim var. 90 dakikalık maç süresine yarım saatlik maç öncesini de eklersek 120 dakika eder.Yani 2 saatlik bir süreçten bahsediyorum. Bu 120 dakikanın 100 dakikasında rakip takım oyuncularına küfür ederek ne kazanılabilir? Rakip takımın performansını düşürür mü yoksa rakibi hırslandırır mı? Kendi takımınızın oyuncularını, rakip takıma küfür ederek motive edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? İnanın bu topluluğa, bu müthiş atmosfere hiç yakışmayan bir tabloydu. Ben duyduklarımdan ötürü utanırken, binlerce kişinin hep bir ağızdan bunları söylemesi ve bu insanların 18-20'li yaşlarda ülkemizin geleceği olan gençler olması gerçekten düşündürücü ve üzücü bir durum. Umarım ilerleyen haftalarda hiçbir stadyumda böyle senaryolarla karşılaşmayız. Önümüzdeki hafta; Göztepe kendi evinde 1461 Trabzon'u ağırlayacak. Bucaspor ise Samsun deplasmanına gidecek.

MAÇ YAZISI : FATİH KARAGÜMRÜK 1 - SANDIKLISPOR 1

* 3. Lig 1. Grup 13. hafta mücadelesini Burak Alp Gürkey, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [https://twitter.com/BurakAlpGurkey]



Uzun bir aradan sonra tekrar bir şeyler karalamanın vakti geldiğine inanıyorum. Öncelikle maçtan bahsedecek olursam tribünler doluydu. Maçın ilk 15 dakikası takımların birbirlerini tartmasıyla geçti.  Karagümrük rakibin kendi üstüne gelmesini ileride basmasını istiyor, bu yüzden defansta sürekli rakip gelene kadar pas yaptı. Rakibin gelmeyeceğini anlayınca Karagümrük yüklenerek ileride basmaya başladı. Bu dakikalarda Karagümrük oyunun üstünlüğünü ele aldı. 17. dakikada maçın ilk ciddi pozisyonu yaşandı. Ceza sahasına doldurulan topu Caner, Yemen’in önüne indirdi Yemen gelen topa altı pasla penaltı noktası arasından vurdu; kaleciden seken topa çaprazdan Gökhan vurdu, bu şut da çizgiden çıkıp Yemen’in önüne düştü, Yemen’in vurduğu topu Hasan Hüseyin çizgide sağ koluyla çıkardı. Bunun üzerine hakem penalt noktasını gösterip Hasan Hüseyin’i oyundan attı. Penaltıyı Caner gole çevirdikten sonra bir anda maç bambaşka bir hal aldı. Karagümrük rakibin üstüne gitmemeye, rakip de 10 kişi kalmanın verdiği korkuyla yüklenmeyip az adamla hücum etmeye çalıştı. Bu maçta seyrettiğim hakem triosu bu sezon seyrettiğim en iyi hakem triosuydu. Ufak tefek birkaç hata oldu tabii. Ancak ilk defa kapalı tribünün önündeki yardımcı hakem son adamı takip etmeyi başardı. İlk devre böyle bitti.

2. devrede zaman ilerledikçe rakip ataklarını arttırdı. Ercüment Hoca bu sefer değişiklik zamanını doğru ayarlasa da bence tercihleri yanlıştı. İç sahada girdiği maçlarda sadece bir kez iyi oynayan Selahattin’i almak bence büyük riskti. Maç böyle devam ederken uzatmanın henüz başında sol kanatta Caner çok gereksiz bir şekilde faul yaptı. Sandıklıspor, duran topu doğrudan kaleye kullandı, kaleci Ahmet üstüne gelen topa dokunmadı direkten dönen top tam önüne düştü. Karambolde Adem pozisyonu tamamladı. Protokolde kim bilemediğim biri gole sevinince ortalık karıştı. Karagümrük taraftarları protokole girdiler. O anlarda açığın arkasındaki klüp binasının orada başka bir kavga vardı. Çıkan bu kavgalar üzerine daha maç bitmeden rakip yedekler soyunma odasına kaçtılar.  Golden sonra 2 pozisyonda da Karagümrük golü bulamayınca maç 1-1 sona erdi.


Şimdi içeride son 4 maçta alınan 4 beraberlikten sonra başta Ercüment Hoca'nın, sonra oyuncuların, sonra da yönetimin ve taraftarın şapkalarını önlerine koyup özeleştiri yapmalarının vakti geldi. Ercüment Hoca'dan başlayacak olursak sezonun başından beri belirlediği 19 kişinin dışına hiç çıkmıyor. Takımın sol bek sıkıntısı tavan yapmışken  takıma sol bek olarak alınan Tümer’in neden oynamadığını hala merak ediyorum. Takımdaki diğer büyük bir sıkıntı ise hala içeride küme düşmemeye veya orta sıralara oynayan takımlara karşı 4-5-1 oynuyor olmamız ve bu 4-5-1 in en ucuna santrafor değil forvet olan Caner’i koymamız. Caner tek santrafor oynarken yalnız kalıyor ve bu yüzden pozisyona giremiyor. Caner’in yanına top indiren, top tutan Çağlar konmalıydı. Üsküdar maçına ilk 11 çıkan Çağlar çok bir varlık gösteremese de ileriye şişirilen her topu rahatlıkla indirdi. Hava toplarına inanılmaz hakim bir oyuncu; ağır olmasına rağmen ayağında çok iyi top tutuyor. İçeride Belediye Vanspor, Anadolu Üsküdar 1908spor, Sandıklıspor maçlarının üçüne de tek santrafor çıkmamızın tek açıklaması korkaklık.  Ercüment Hoca kolay rakiplere 2-3 gol atıp rahat kazanmak yerine 1 gol atıp 90 dakika kapanmayı tercih ediyor.  Ancak dünya üzerinde ilk 30 dakika attığı golü kendinden çok kötü bir rakibe karşı savunmanın hele rakip 10 kişiyken üstüne gidip farkı açmak yerine kapanmanın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. İlk 20 dakika ileride  pres yaparken rakip takım hücuma çıkamıyordu ancak ne zaman Karagümrük daha geride rakibi karşılamaya başladı, rakip de o dakikalarda pozisyon bulmaya başladı. Bence grupta diğer yukarı oynayan takımların hepsinden daha fazla paraya kurulmuş bu takımın şu kadro kalitesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor ile yarışması gerekirdi. Oyuncular potansiyellerinin tamamını yansıtamıyor iç sahadaki maçlarda oyuna. Taraftar ise eski gücünde değil. Ve gün geçtikçe de güç kaybediyor. İç sahada alınan bu beraberliklerden sonra herkes artık inancını kaybediyor. Liderlikteki Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'un ilk puanlarını kaybettiği bu haftada 3 puan alıp yavaş yavaş puan farkını kapatmak varken siz son 4 iç saha maçında orta sıraya oynayan 4 takıma karşı 8 puan bırakıyorsanız ve deplasmanda iç sahada puan bırakılan takımların daha güçlülerine kök söktürüyorsanız burada bir sıkıntı var demektir.  Karagümrük gibi yıllardır seyircisiyle bütünleşerek bir yerlere gelen seyircisiyle tanınan bir takımın bu hale gelmesi iç sahada böyle puan kaybetmesi gerçekten garip. Eğer bugün iç sahadaki orta sınıf veya daha kötü takımlardan 8 puan alınmış olsa yani o 4 beraberlik galibiyet olsa  şu an Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'la puan farkı 2 olacaktı.. En azından küme düşmemeye oynayan Sandıklıspor ve Anadolu Üsküdar 1908spor’a 4 puan bırakılmamalı; senden bir kademe daha düşük olan Belediye Vanspor ve Tekirova Belediyespor'un birini de içeride yenmen gerekirdi.  Şimdi hiç ilgilenmeyen biri baksa puan tablosuna "Takım 3. sırada bunlar ne konuşuyor sayfalarca?" diyebilir ancak Ercüment Hoca'nın daha iyisini yapması lazım. Belki bir hafta içinde istifa eder, belki devam eder ama bu hafta sonu Beşikdüzü deplasmanında kaybedilecek puan çok büyük sıkıntı yaratır. Yağmur çamur dinlemeden Beşikdüzüspor maçı kazanılıp sonraki Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor maçını kazanmak lazım. Ancak Ercüment Hoca şu son 4 iç saha maçında biraz ofansif oynayıp göze hoş gelen futbol oynasa bu maçlar böyle bitmez böyle bitse de bu kadar tepki görmezdi. Ancak şu an tribünden hem oyunculara ıslık, antrenöre de istifa sesleri yükseliyor ve bunu Ercüment Hoca kendi kendine yaptı.  Ercüment Hoca'nın istifa edip kendi düşen ağlamaz mantığıyla önüne bakması gerekir bence.

20 Kasım 2012 Salı

MAÇ YAZISI : BEYLERBEYİ 0 - GÜMÜŞHANESPOR 0

* 3. Lig 3. Grup 12. hafta maç yazısı Alper Kaya'nın [https://twitter.com/alper_kaya] bloğu onbirartibir blog'tan yazarının onayıyla alıntılanmıştır. [http://onbirartibir.blogspot.com/2012/11/sfra-sfr-elde-var-sfr-beylerbeyi-0-0.html]




Beylerbeyi, iki sezondur giden kötü futbolunu zirveye çıkardı ve güçlü Gümüşhanespor karşısında kendi sahasında ilk devresinde başlayan zaman geçirme taktiğiyle bir puanı kopardı... Gümüşhanespor ise kendi buz kaplı zeminine alışkın olduğu sahasından çim/halı sahada oynarken alışamıyor. Bu alışamama evresi 55. - 60. dakikaya kadar gidiyor...

Beylerbeyi sahada 4-4-2 taktiğiyle dizilmişti. Kalede son haftaların formda ismi Alptekin Teytey, defansta Mehmet Uçar - Erhan Göç - Erdem Özkurt - Orkun Dervişler; orta sahada Alper Coşar - Hakkı İsmet Şimşek - Metehan Yatkın - Recep Doğan; forvette ise Anıl Gir - Aykut Karaman dizilişiyle sahadaydı.

Gümüşhanespor ise 4-1-3-1 dizilişini tercih etmişti. Kalede Oğuz Çalışkan, defansta Taner Koç - Fırat Hekimoğlu - Rahmi Akyazı - Koray Uysal; liberoda Ali Kılıç, orta sahada Yılmaz Taşkıran - Gökhan Karali - Osman Çulfa - Tekin Adar dörtlüsü ve ileri uçta Samet Taş ile mücadele ediyordu.

Beylerbeyi yaratıcılıktan uzak oyununu bu maçta da sürdürdü. Hakkı İsmet Şimşek'e atılan toplarla atraksiyon beklemek, yeşil kırmızılı ekibin tek taktiği olsa gerek! Oysa Hakkı'nın enerjisi de en fazla 40. dakikaya kadar sürüyor... Sonrası dinlenmekle ve toptan kaçmakla geçiyor.

Alper Coşar, bu maçta iyiydi. İleri uca çok destek vermesine karşın son vuruşlarda etkin olmayışı skor bazında katkısını sağlamasına engel oldu. Keza Mehmet Uçar, bir bek olmasına karşın sık sık atakta görüldü. Ancak bir takım görüntüsünden uzak, uyuşturucu etki taşıyan bir on bir vardı sahada. Defans kurgusuna "Lugano" Samet neden düşünülmez, bir sakatlığı mı vardır; anlamadık gitti. Defansta Erdem Özkurt hem güzel pozisyon alışıyla hem de topu ileri uca kadar havadan isabetli yollayışlarıyla dikkatleri cezbetti.

Kaleci Alptekin Teytey ise sık sık karşı karşıya kaldığı Gümüşhaneli oyunculara karşı sadece iki pozisyonda hatalı çıkış yaptı, kırmızı beyazlılar biraz dikkatli olsa ve ilk golü bulsalar kesinlikle darmaduman ederlerdi Beylerbeyi'ni.

Gümüşhanespor'da ise Tekin Adar, zaman zaman hakeme dönük oyunuyla tepki çekse de gerçekten skor için çok uğraştı fakat Üçüncü Lig teknik kapasitesi çok yüksek ve futbol zekası en azından Türk futbolcusunun ortalamasının üstünde olan oyuncular için bir mezarlık gibi adeta... Keza Yılmaz Can Taşkıran da üst düzey bir teknik kapasiteye sahip olduğunu göstermesine karşın oyunda yer yer silinip gidiyordu.

Gümüşhane'nin en büyük avantajı iki sezondur rahatça bir seri yakalamaları. Bugün aldıkları bir puanla 11. maçtan da kaybetmeden ayrıldılar. Hızlı oynuyorlar, hızlı çıkış yapıp hızlı dönüşlerde bulunabiliyorlar; ileride rahatça çoğalabiliyorlar ancak çim sahada skoru domine etmekten uzak görünüyorlar. İlk devre sahada ruh gibi gezindi pek çok Gümüşhaneli futbolcu misal...

Beylerbeyi maçlarının bir klasiği olarak 65. dakikadan sonra sahadaki iki takım da bol atak yapmaya -haliyle de bol atak vermeye- başladılar. Şık vuruşlar, hızlı çıkışlar, kritik bire birler izledik ancak iki takımın da skoru değiştirmeye mecali yoktu. Sahada güçten yoksun oynayan futbolcular doksan dakika susmayıp takımlarına destek veren Gümüşhanesporlu taraftarları görünce ne hissetmiştir çok merak ettim...

Maçın hakemi Fayat Bakan maçta toplam yedi sarı kart çıkarttı ancak çok kolay yönlendirilebilen ve sahada dalgın dalgın gezen yeni nesil hakem ekolünden olduğunu gösterdi. Taraftara ve futbolcuya göre karar verebilen bir hakemin maça katkısı yere çizilmiş olan santra yuvarlağı çizgisinden azdır benim nezdimde. Bir santra yuvarlağı kadar olamayan hakemleri Üçüncü Lig'e atamaktan artık vazgeçseniz Sayın TFF!

MAÇ YAZISI : KASTAMONUSPOR 1 - GÖLCÜKSPOR 2


* 3. Lig 1. Grup 12. hafta mücadelesini Vahit Akgün, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [https://twitter.com/vhtakgun]


Maçı iki bölüm halinde inceleyebiliriz : ilk 70 dakika ve son 20 dakika.

BİRİNCİ KISIM: İLK 70 DAKİKA

Maça Kastamonuspor son haftalarda aldığı kötü sonuçlardan sonra tekrar toparlanabilmek için iyi hazırlanmıştı ve hedef mutlak 3 puandı. Maça hızlı başlayan taraf Kastamonuspor oldu. İlk dakikalardan maçı rakip kaleye yıkan Kastamonuspor ilk etkili pozisyonuna Mevlüt’le girdi ama golü bulamadı. 2 dakika sonra kullanılan köşe vuruşunda Haşim’in müsait yerdeki kafa vuruşu çok az farkla dışarı gitti ve Kastamonu mutlak golden yararlanamadı. 17.dakikada sol kanattan gelişen Kastamonuspor atağında Uğur’un ortasını Haşim çok güzel bir şekilde Mevlüt’ün önüne indirdi. Mevlüt de güzel bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Golden sonra da maçın hakimi Kastamonuspor’du. Gölcükspor’un orta sahasında ciddi sıkıntılar vardı ve Kastamonuspor çok rahat bir şekilde ilk yarıda Gölcük orta sahasını geçti. Etkili oyununu sürdüren Kastamonuspor ilk yarıda başka gol bulamadı ve ilk yarı 1-0 sona erdi. İlk yarıda Gölcükspor’un uzaktan 1-2 şutu dışında önemli diyebileceğimiz pozisyonu olmadı.

İkinci yarıya Gölcükspor oyuncu değişikliği ile başladı. Kastamonuspor ise beklenmeyecek bir şekilde hızlı başladı maça. 48.dakikada Mevlüt atılan ara pasında kaleci ile karşı karşıya kaldı. Kaleciyi geçmeye çalışan Mevlüt zor da olsa topu kaleye gönderdi ama Gölcükspor’un stoperi topa son anda dokundu ve top üst direğe çarpıp oyun alanına geri geldi. Bu ataktan yaklaşık 5 dakika sonra Kastamonuspor bu sefer Serhat’la kaleci ile karşı karşıya kaldı. Serhat da kaleciyi geçmeye çalıştı ama bunda başarısız oldu ve Kastamonuspor 5 dakikada yüzde yüz 2 gol pozisyonundan yararlanamadı. Gölcükspor’un orta sahası ilk yarıda olduğu gibi 2. yarıda da çok kolay geçildi. Bu 2 ataktan sonra yine maçı tek kale oynamaya çalışan Kastamonuspor’da Serhat yine atılan ara pasta karşı karşıya kaldı ama topu kaleciye nişanladı. Bu pozisyondan yaklaşık 4 dakika sonra sağ çaprazdan yapılan ortaya Serhat bomboş pozisyonda vuramadı ve yüzde yüz bir gol daha kaçtı. 65. dakikaya gelindiğinde Kastamonuspor 5 tanesi yüzde yüzlük gol pozisyonunu olmak üzere 8 pozisyondan yararlanamadı. Ayrıca Kastamonuspor 45-70. dakikalar arasında Uğur ve Emin ile de uzaktan şutlarda etkili olmaya çalıştı ama kaleciyi geçemedi. Gölcük Teknik Direktörü takımı düzeltebilmek için 63.dakikada 3 oyuncu değiştirme hakkını da kullandı. Gölcükspor’un ilk 70 dakika notlara girebilecek pozisyonu olmadı.


İKİNCİ KISIM: SON 20 DAKİKA

Gelelim maçın son 20 dakikasına. İlk 70 dakikada Kastamonuspor çok etkili oynadı ve sayısız gol pozisyonundan yararlanamadı. Tabii iş böyle olunca biraz laubali bir şekilde de oynama oldu futbolcularda ki bunun cezası 75.dakikada kesildi. Gelişen Gölcükspor atağında oluşan karambolde Kastamonusporlu futbolcular topu uzaklaştıramadı ve Gölcüksporlu futbolcu Mesut topu ağlara gönderdi. Golü yedikten sonra kendine gelemeyen Kastamonuspor maçın hakimiyetini rakip takıma kaptırdı. Kastamonuspor’a bu golden sonra 2. darbe 82. dakikada geldi. Sağ kanattan yapılan ortada kaleci Yusuf’un tokadı kısa düştü ve ceza yayı üzerindeki Ahmet topla buluştu. Topu Yusuf’tan kurtaran Ahmet golü atacakken kaleci Yusuf, Ahmet’in belinden çekti ve hakem tartışmasız penaltı kararı verdi. Kaleci Yusuf da sarı kart gördü. Bu dakikada hakeme şiddetli bir şekilde itiraz eden Mevlüt direkt kırmızı kart ile oyun dışı kaldı. Penaltının başına geçen Sadettin topu ve kaleciyi farklı taraflara gönderdi ve Gölcükspor 2-1 öne geçti. Bu golden sonra iyice dağılan Kastamonuspor maçtan 2-1 mağlup ayrıldı.

Maç hakkında kısaca bir yorum yaparsak baskılı ve etkili oynayan Kastamonuspor maçtan şanssız bir şekilde mağlup ayrıldı.Futbolun ALTIN KURALI bu maçta çok net bir şekilde gözümüzün önüne geldi: ATAMAYANA ATARLAR.


STAT: Gazi
HAKEMLER: Tarkan Önsal (7), Mustafa Aldemir (7), Mükremin Uzer (7)
KASTAMONUSPOR: Yusuf (5)- Alaaddin (6), Muhammet (5), Fırat (5), Doğancan (5), Uğur (7), Sezer (6), Muhammet Haşim (5), Mevlüt (5), Emin (7) (Dk.82 Erkan 5), Serhat (6)
GÖLCÜKSPOR: Ertuğrul (7)- Süleyman (5) (Dk.46 Selim 7), Ensar (7), Murat (6), Mert Ege (8), Göktuğ (6), Burak (7), Sezgin (5) (Dk.64 Sadettin 7), Ahmet (6), Mesut (8), Bahri (6) (Dk.55 Erkan 6)
GOLLER: Dk.17 Mevlüt (Kastamonuspor), Dk.75 Mesut, Dk.85 (penaltı) Sadettin (Gölcükspor)
KIRMIZI KART: Dk.83 Mevlüt (Kastamonuspor)
SARI KARTLAR: Yusuf, Fırat, Doğancan, Serhat (Kastamonuspor), Süleyman, Erkan (Gölcükspor)

16 Kasım 2012 Cuma

MAÇ YAZISI : KIZILCAHAMAMSPOR 3 - ALTAY 3


* 2. Lig Beyaz Grup 11. hafta mücadelesine dair yazı Ahmet S.oğlu'nun [https://twitter.com/ahmetsoglu] bloğu ankaradan futbol blogtan yazarının onayıyla alınmıştır.  [http://ankaradanfutbol.blogspot.com/2012/11/kzlcahamamspor-altay.html]

Öncelikle 2 gol atan ve ilk golde penaltıyı oluşturan Hüseyin Bak maçın yıldızıydı. Savunmanın ortasında oynayan bu sezon attığı gollerle takıma 9 puan kazandıran iki as oyuncumuzdan yoksun çıktık maça. maçın başlama düdüğünden sonraki ilk Altay atağında hakem penaltı ve kırmızı kart verdi. Penaltı olabilir ama kırmızı kart sert bir karardı. Maçın hemen başında ev sahibi takımı aleyhine hem penaltı hem kırmızı kart vermek her hakemin yapacağı iş değil.Mutlaka bir bit yeniği var bu kararda.Aynı hakem durum 3-1 iken Altay takımının sarı kartlı 50 numaralı futbolcusunun yaptığı belkide direkt kırmızı kartlık harekete sarı kart bile vermeden oyuncuyu hemen olay yerinden uzaklaştırdı. İlk yarı Altay takımı akıllı oynadı. 1-0'dan sonra hemen 2. golü buldular o dakikadan sonra da top çevirmeye başladılar.İlk yarının son dakikalarında kaleci Ergin'in büyük hatasıyla skor 3-0'a geldi. Bu andan sonra staddaki taraflarımızın da bir bölümü staddan ayrıldı. İkinci yarıya Mülayim Erdem - Sebo değişikliğiyle başladık. Sebo orta alana hareketlilik getirdi. Hüseyin Bak'ın şutunda top rakip defans oyuncusunun eline çarptı ve penaltıyla skoru 3-1 yaptık. Bu dakikadan sonra tribünlerde biraz hareketlendi. Bu sezon yaptığımız en iyi iş duran top kullanmak. 85. dakikada Hüseyin Bak kafa vuruşuyla farkı 1'e indirdi. 90+4.dakikada yine Hüseyin Bak attığı ilk golün tıpatıp aynısını atarak beraberliği getirdi. Hakem de santrayla son düdüğü çaldı. 4-5 dakika daha olsaydı maçı kazanacağımıza eminim.

10 kişiyle yaklaşık 90 dakika mücadele edip Altay karşısında önemli bir geri dönüşe imza attık. Altay takımı çok genç. Mutlaka Beyhan hocanında yanlış hamleleri vardır ama bu beraberliği tamamen Beyhan hocaya yormak olmaz bence. Örneğin maç 3-1 Altay lehine devam ederken ve Altay kontra atağa çıkmışken genç ve tecrübesiz olduğu belli olan Altay'lı bir futbolcu pas yapıp maçı tamamlamak yerine 30 metreden kaleye şut çekiyor. Buna benzer bir çok pozisyon da yaşandı maçta. Ben Altay'ın bugünki futbolcu kadrosuyla üst lige çıkmasının çok zor olduğuna inanıyorum.

MAÇ YAZISI : KAYSERİ ŞEKERSPOR 1 - KASTAMONUSPOR 0


Kayseri Şekerspor ağır zeminde Timur Kosovalı’nın attığı golle kazanmasını bildi.


ŞEKER ZOR KURTARDI: 1-0

Stat: Kadir Has Yan Saha
HAKEMLER: Niyazi İzgören** Ersan Anşin** Mürvet Yavuztürk** 4.Hakem: Mikail Cihangir
KAYSERİ ŞEKERSPOR: Erman Sarı**** Altan Güneş** İsmail Bulut** (Dk.60 Ramazan Övüç**) Gökhan Günaydın** Hakan Doğru** Serkan Bolat** Bilal Özhan** (Dk.86 Gerncay Erten**) Volkan Can** Timur Kosovalı*** Emre Erol** (Dk.40 Murat Davutoğlu**) Bilal Kılıç**
KASTAMONUSPOR: Yusuf Yardımcı* Aladdin Okumuş* Mesut Okumuş** Fırat Saesen* Doğancan Memicil* Uğur Yalçın** Sezer Akman* Haşım Çoban* Erkan Gazioğlu* (Dk.Emir Özbilen*) Serhat Taştan*
GOL: Timur Kosovalı Dk.84 (Kayseri Şekerspor)
SARI KARTLAR: Dk.38 Hakan Doğru, Dk.46 Gökhan Günaydın, Dk.63 Bilal Kılıç, Dk.81 Serkan Bolat ve Dk.85 Murat Davutoğlu (Kayseri Şekerspor) Dk.10 Alaattin Okumuş, Dk.30 Fırat Sağesen, Dk.63 Mesut Okumuş ve Dk.79 Serhat Baştan (Kastamonuspor)
Aralıksız yağan yağmur nedeniyle iki takımda ayakta durmakta zorluk çekerken Şekerspor Timur’un serbest vuruştan attığı golle karşılaşmayı kazandı.
Karşılaşmanın henüz başlarında konuk ekip Mesut Okumuş ile pozisyon buldu ancak değerlendiremedi.
4. dakikada orta alanı çabuk geçen İsmail Bulut top ile buluştu. İsmail’in sert şutu kalecide kaldı.
6. Dakikada Şekersporlu Bilal Kılıç sağ taraftan yapılan köşe vuruşuna Kastamonu savunması tekrar kornere attı. Altan Güneş’in kullandığı köşe vuruşunda rakip tehlikeyi savuşturdu.
8. dakikada Kastamonusporlu Aladdin topu Doğancan’a çıkarttı ancak Erman Sarı topu kontrol etti.
9. Dakikada Erman topu oyuna çabuk soktu. Sağ çaprazda topla buluşan Altan’ın şutu kaleyi bulmadı.
33. Dakikada konuk ekipte Uğur, Şekerspor savunmasını geçmesine rağmen topu Recep ile buluşturamayınca müsait pozisyondan yararlanamadı.
35.Dakikada Kastamonuspor maçtaki en net gol pozisyonunu yakalamasına rağmen değerlendiremedi.
45. Dakikada Volkan Can’ın ortasında topla buluşan Timur Kosovalı’nın sert şutu kalecide kaldı.
İlk yarı 0-0 sona erdi.
İkinci yarının ilk önemli atağını konuk ekip buldu. Haşim’in kaleyi yokladığı şutu Şekerspor savunmasında kaldı.
50. Dakikada Şekerspor rakip ceza alanının ortalarından serbest vuruş kazandı. Altan Güneş’in kullandığı serbest atışta Serkan Bolat yükseldi ancak topa dokunamadı.
56. Dakikada Şekerspor Timur Kosovalı ile gole yaklaştı ancak sonuca gidemedi.
61. dakikada rakip alanın ilk metrelerinden Serbest vuruş kazanan Kayseri Şekerspor’da topun arkasına geçen Timur oldu. Timur’un yerden sert şutu kimseye değmeden dışarı çıktı.
62. dakikada Kayseri Şekerspolu Haklan Doğru ile Kastamonusporlu Mesut arasında çıkan tartışmaya iki takım sporcuları da dahil oldu. Hakemlerin çabasıyla tartışma büyümeden sona erdi.
76. Dakikada kayseri şekerspor kontra atağında geriye dönmek isteyen futbolcunun pası suya takıldı. Timur’dan önce müdahale eden Kastamonu savunması kalesindeki tehlikeyi önlemiş oldu.
84. Dakikada ceza yayının 3-4 metre gerisinde yapılan faul sonrası şekerspor serbest vuruş kazandı. Topun arkasına geçen Timur Kosovalı’nın sert şutu üst direğe çarparak ağlarla buluştu. 1-0
88. Dakikada Kastamonuspor bu sefer tehlikeli olabilecek yerden serbest vuruş kazandı. Serbest vuruşta topu önünde bulan Kastamonusporlu Haşim’in sağ çaprazdan çektiği şutu Erman sarı kornere çeldi. Korner atışında top penaltı noktasına geldi. Karambolde kalan topu Erman Sarı kontrol ederek tehlikeyi önledi. Uzatma dakikalarında tüm hatlarıyla atağa çıkan konuk ekip başarılı olamayınca Şekerspor sahadan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı.

ERÇEVİK, BİZİ ZEMİN ZORLADI
Karşılaşma sonrası açıklama yapan Kayseri Şekerspor Teknik Direktörü Cahit Erçevik zeminin kendilerini çok zorladığını kaydederek şöyle devam etti, “Takım olarak iyi mücadele edemedik. Hatta kötü bile oynadık. Ancak bizi zorlayan rakip değil zemin oldu. Gün boyu yağan yağmur ve sahada zaman zaman biriken su bize çok zorluk çektirdi. Hava daha güzel olsa biz çok daha iyi oynardık. Bizim gibi oyun oynamak isteyen takımlar için son derece zor bir zemin vardı. Bundan sonra bununda önlemini almaya çalışacağız. Kazandığımız için mutluyuz. Yükselişimiz devam etti. Grubun zirvesinde bulunan rakiplerimiz birbirleriyle oynayacak. Biz daha alt sıralardaki takımlarla oynayacağız.” dedi

Gün boyu yağan yağmur nedeniyle sahada yer yer göletlenmeler oluştu. İki takımda rakipten çok saha ile mücadele ettiler. Kastamonuspor sağ kanattan gitmeye çalışırken Kayseri Şekerspor takım olarak rakibe yüklenmeye çalıştı. İlk yarının ortalarında etkili olan taraf konuk ekip iken ilk yarının sonunda ve ikinci yarı Kayseri şekerspor çok daha iyi oynadı. Kastamonuspor yine gününde olan Erman sarı'yı bir turlu geçemedi. Uzun zaman sonra kadroya alınan ve Ramazan Övüç olumlu not aldı. Timur Kosovalı'nın frikektan attığı şık golden sonra maçın son anları ve uzatma dakikalarında Kastamonuspor takım ahlinde atak yaptı ancak başarılı olamadı. Şekerspor evinde kazanmaya devam ediyor bu galibiyetle puanını 19'a çıkarttı.

MAÇ YAZISI : BURSA MERİNOSSPOR 1 - KESTEL BELEDİYESPOR 1

* Bölgesel Amatör Lig 9. Grup 7. hafta mücadelesini Tarık Tarım, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [https://twitter.com/tariktarim]


BAL 9.Grup'ta zirve mücadelesinden kopmak istemeyen iki Bursa temsilcisi Merinosspor ve Kestel Belediyespor kozlarını Merinos Stadyumu'nda paylaştı.

Evsahibi ekibin 24.dakikada Nedim ile bir penaltı vuruşundan yararlanamadığı karşılaşmada ikinci yarı atılan karşılıklı gollerle takımlar puanları paylaştı, 1-1.

Bursa Merinosspor'un: Sefer, Tarık, Osman Demir, Okan Koç, Cengiz, Muhammet, Selçuk, Erdi, Nedim ve Osman Özdemir ilk 11'i ile sahaya çıktığı karşılaşmada,

Konuk Kestel Belediyespor: Faruk, Nurhan, Erkan, Onur, Okan Eken, Yakup, Fatih, Okan Yurttaş, Hasan, Evren ve Dursun ilk 11'i ile mücadeleye başladı.

Karşılaşma Merinossporlu futbolcuların santrasıyla başladı ve defansın arkasına atılan topa hareketlenen Nedim Vatansever topa dokunmadı. Merinosspor henüz 10.saniyede öne geçme fırsatını değerlendiremedi. Oyun iki ekibinde hücumu düşünmesiyle keyifli ve bol pozisyonlu geçmeye aday görüntüsünü henüz ilk dakikalarda vermeye başladı. 4.dakikada Kestel Belediyespor'da Yakup'un pasıyla hareketlenen Evren'in vuruşu kaleci Sefer'de kaldı. 7'de ceza sahasının 2-3 metre kadar uzağından Osman Özdemir'in kullandığı serbest vuruşta köşeye giden topu iyi yer tutan Kestel Belediyespor kalecisi Faruk kontrol etti. Maçın en ciddi atağı 12. dakikada gerçekleşti. Osman Özdemir'in sol kanattan getirdiği ve ceza sahasına ortalıdığı topa arka direkte kayarak dokunan Selçuk'un bu vuruşu yan ağlarda kaldı. Kestel Belediyespor'un defansın arkasına adam kaçırma girişimleri kaleci Sefer'in takibi sayesinde 2-3 kez başarısız olurken, 24.dakikada defanstan Cengiz'in uzun topunu Kestel Belediyespor'da Erkan Durak sektirdi, pozisyonu takip eden Nedim Vatansever kaleci ile karşı karşıya kaldı. Havadaki topa kontrolsüz çıkan kaleci Faruk, Nedim'i yere serdi ve karşılaşmanın hakemi penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen tecrübeli golcü Nedim'in köşeye giden plasesini Kestel Belediyespor'un kalecisi Faruk uzandı ve çıkardı, kaleciden seken topa Ender vurdu top üstten auta gitti. Bursa Merinosspor öne geçme fırsatını değerlendiremedi. Kaçan penaltıdan sonra moral üstünlüğünü eline geçiren Kestel Belediyespor her iki kanattan gerçekleştirdiği ciddi ataklarla Merinosspor kalesini ablukaya aldı. Yakup ve Okan'ın şutlarını kaleci Sefer bloke ederken, Fatih'in sağ kanattan yaptığı tehlikeli ortada top herkesi geçti, arka direkte Evren'den önce topa müdahale eden Cengiz Özbek takımını mağlup duruma düşmekten kurtardı. İlk yarıda kaçan penaltı ve bol pozisyona rağmen gol sesi çıkmadı ve takımlar soyunma odasına 0-0 eşitlikle girdiler.

İkinci yarıda Kestel Belediyespor ilk dakikalarda etkili olmaya başladı. 48.dakika da Onur Eriş'in kullandığı serbest vuruş kaleci Sefer'de kalırken, 54'te Onur Yurttaş'ın şutu az farkla auta çıktı. 66.dakikada hızlı gelişen Bursa Merinosspor atağında sağ kanattan topu taşıyan Selçuk Mengütay son çizgiden ortasını yaptı, arka direkten topa uçarak düzgün bir kafa vuruşu yapan Ender meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu, 1-0. Golün şokunu atlatmaya çalışan Kestel Belediyespor defansında açıklar vermeye başladı. 70 ve 72.dakikalarda defansın kademe hatası yaptığı konuk ekipte kaleci Faruk tehlikeleri uzaklaştırdı. 73. dakikada sağ kanattan Okan Yurttaş Osman Demir tarafından yere düşürüldü, karşılaşmanın hakemi önce serbest vuruş kararı verirken, yardımcısının uyarısıyla penaltı kararı verdi. Pozisyonun dışarıda gerçekleştiğini belirten Bursa Merinossporlu futbolcuların sert itirazları sonucunda Tarık ve Osman Demir sarı kart gördü. Topun başına geçen Kestel Belediyespor kaptanı Nurhan düzgün bir vuruşla maçta eşitliği sağladı, 1-1. 86. dakikada Okan Yurttaş orta alandan atılan uzun topa hareketlendi, kaleciyle karşı karşıya pozisyonda topu önüne aldıktan sonra biraz ağır davranınca defansta Okan Koç araya girerek takımını mağlup duruma düşmekten kurtardı. Karşılaşmanın kalan dakikalarında başka gol sesi çıkmadı ve zirve mücadelesi yapan iki güçlü Bursa temsilcisi puanları paylaştı.

MAÇ YAZISI : MANİSA BELEDİYESPOR 4 - MANİSA İL ÖZEL İDARESPOR 1

* Bölgesel Amatör Lig 8. Grup 6. hafta mücadelesini Musa Akar, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [https://twitter.com/Rakaasum]



Belediye dörtlüleri yaktı 4–1

Bölgesel Amatör Lig’in 8. haftası Manisa derbisine sahne oldu. Halil Onultmak Tesisleri’nde oynana karşılaşmada Manisa Belediyespor, İl Özel İdarespor’u 4-1 mağlup etmeyi başardı.

Karşılaşmayı Vali Halil İbrahim Daşöz, Emniyet Müdürü Yunus Çetin, Belediye Meclis Üyesi Sezai Gürcan, Belediyespor Kulüp Başkanı Cenk Ergün ile birlikte yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda futbolsever izledi. İki Manisa temsilcisini karşı karşıya getiren maça, her iki takımda istekli başladı. Karşılıklı gelişen ataklarda ilk golü, 25. dakikada Engin’in attığı golle Manisa Belediyespor buldu. Bu golden iki dakika sonra İl Özel İdarespor’dan Mahmut, serbest vuruştan attığı şık golle durumu eşitledi. Konuk ekip İl Özel İdare Samet ile girdiği pozisyonları değerlendiremeyince, ilk yarı 1-1 sona erdi. İkinci yarıya rakibine oranla daha istekli başlayan Manisa Belediyespor, 60. dakikada Ömercan’ın attığı golle yeniden öne geçti. Bu golden sonra İl Özel İdarespor kontra ataklarla etkili olmaya çalıştı. Ancak oyunu rakip yarı sahaya yıkan ev sahibi Manisa Belediyespor, 89. dakikada Samet, 90. dakikada ise Mehmet Akif’in attığı gollerle sahadan 4-1’lik galibiyetle ayrılarak puanını dokuza çıkardı ve şampiyonluk şansını devam ettirdi. Konuk ekipte Ferdi, 86. dakikada kırmızı kartla oyun dışında kalırken, İl Özel İdarespor aldığı bu mağlubiyetle 7 puanda kaldı.

Galibiyete ihtiyacımız vardı

Maç kazanamamanın verdiği stresi son haftalarda iyice yaşamaya başladıklarını dile getiren Manisa Belediyespor Teknik Direktörü Hakan Şapçı, “Bu stres oyuncularımızın son vuruşuna bile yansıyordu. Bu sıkıntılı dönemle galibiyete ihtiyacımız vardı. Çok kaliteli bir kadromuz var. Aldığımız farklı galibiyetle de moral bulduk. Önümüzdeki haftalarda da kazanmaya devam ederek, hak ettiğimiz yerlere geleceğiz” diye konuştu.


Stat: Uncubozköy Halil Onultmak Tesisleri
Hakemler: Uğur Topaloğlu xx, Belgin Limanlar xx, Aykut Dorsan xx
Manisa Belediyespor: Adem xx, Engin xxx, Erşan xx, Ömercan xxx, Murat Efe xx, Erkan xxx, Suat xx, Gökay Abdi xx (dk. 84 M. Akif xx), Samet xxx (dk. 89 Serkan ?), Ahmet xx, Halil İbrahim xx (dk. 74 Uğur x)
Manisa İl Özel İdarespor: Ferhat x, Murat Aras x, Mahmut xx (dk. 75 Adem x), Sedat xx, Murat Çevik x, Burak xx, Nurettin x, Tufan x, Uğur x (dk. 35 Ferdi x), Samet x, Salih x
Sarı Kartlar: Murat Efe (Manisa Bld.), Ferhat, Murat Aras, Murat Çevik, Burak (İl Özel İdare)
Kırmızı Kart: Dk. 86 Ferdi (İl Özel İdare)
Goller: Dk. 25 Engin, Dk. 60 Ömercan, Dk. 89 Samet, Dk. 90 M. Akif (Manisa Bld.), Dk. 27 Mahmut (İl Özel İdare)

MAÇ YAZISI : ALTINORDU 0 - OYAK RENAULTSPOR 0


* 3. Lig 3. Grup 11. hafta mücadelesini Erkan Aday, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [http://www.facebook.com/erkan.aday.1]


Geçen hafta Keçiörengücü’nü Ankara’da deviren Şeytanlar, lige 4’te 4’le girdikten sonra, son 6 karşılaşmasında sadece 1 puan toplayabilen Oyak Renault karşısında mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Karşılaşmanın oynandığı Altay Alsancak Stadı’nın zemininde, bu sene üç takıma evsahipliği yaptığından, yer yer kuru otlar bitiyordu. Sadece kapalı tribüne seyircinin aldığı stadın açık tribününde, dev Altınordu bayrağı ve forması da dikkat çekti.

Karşılaşmaya, hafta içi oynanmasına karşın, hatrı sayılı bir seyirci topluluğu iştrak etti.

Altınordu’da 27 Ekim’de oynanan Sancaktepe Belediyespor karşılaşmasında, sol arka adelesinde sertleşme olan Ozan Sol ve geçen haftaki Keçiörengücü karşılaşmasını tamamlayamayan  Tayfur Emre ilk 11’de forma şansı buldular.

Karşılaşma öncesi 10 Kasım sabahı Siirt’teki helikopter kazasında şehit düşen 17 askerimiz ve geçtiğimiz günlerde vefat eden TFF eski Başkan Vekilleri’nden Hadi Neşet Türkmen anısına 1 dakikalık saygı duruşundan bulunuldu.

Karşılamanın hakemi Serdar Akkoçoğlu daha önce Altınordu’nun 25 Ocak 2009 tarihinde Buca İlçe Stadı’nda oynadığı ve 1-0 kazandığı Afyonkarahisarspor karşılamasında düdük çalmıştı. Asıl mesleği öğretmenlik olan Akkaçoğlu, daha önce İzmir takımların 8 karşılaşmasında orta hakemlik yapmış ; İzmir takımları bu karşılaşmalarda 2 galibiyet 2 beraberlik ve 4 yenilgi almışlardı. 7 Eylül 2008 tarihinde Menemen Belediyespor’un kendi sahasında Nazilli Belediyespor’u 3-1 yendiği karşılaşmada dördüncü hakem olarak görev yapmıştı.

İlk yarıda Altınordu, Tariş tarafındaki binaya;  Oyak Renault da GSİM binasının bulunduğu kaleye hücum etti.


HAKEMLER: Serdar Akkoçoğlu***Oktay Önge***Hakan Karayel***Hakan Tan (4.hakem)

ALTINORDU A.Ş: Evren***Arda***Sinan***Murat Cömert***Gökhan Yılmaz (dk.86 Güneş Can)***Furkan***Emre Doğan (Dk.78 Kemal)***Mert Özkaptan***Ozan Sol*** Tayfur Emre (Dk.46 Gökhan Güney)
OYAK RENAULT: İbrahim***Mesut***Taha***İrfan***Hüseyin***Mesut***Mert Hakan (Dk.77 Tuğberk)***Selahattin***Caner Karuk(Dk.90 artı 3 Murat Yıldız)***Cengizhan (Dk.82 Uğur)

SARI KARTLAR: Murat Cömert, Mert Özkaptan, Furkan, Emre Doğan (Altınordu A.Ş.), Cengizhan, Hüseyin, Serkan, Tuğberk (Oyak Renault)

KIRMIZI KART: 90+1 Furkan Tuşik (Altınordu A.Ş.)


Karşılaşmaya Oyak Renault’un vuruşuyla başladı.

7.dakikada Altınordu köşe vuruşu kazandı. Köşe vuruşundan gelen topu OYAK Renault savunması uzaklaştırdı ; ancak Altınordu atağı devam etti ; Mert Özkaptan ile verkaç yapan Sinan Osmanoğlu ceza sahasına girip altıpasın köşesinden vurdu, meşin yuvarlak üstten az farkla auta gitti. Karşılaşmanın iki takım adına ilk ciddi atağıydı.

14. dakikada Özkan’ın sağdan kornerinden gelen topa penaltı noktası üzerinden yükselen Furkan ıskaladı, boşta kalan meşin yuvarlağı bu kez Murat Cömert de ıskaladı. Savunma tehlikeyi uzaklaştırdı.

18. dakikada Mert Özkaptan’ın pasında ceza sahasına doğru hareketlenen Tayfur Emre, yayın üzerinden vurdu ; yan direğe çarpan top kaleye paralel gitti. Savunma topu uzaklaştırdı.

20.dakikada soldan serbest vuruş kazanan Altınordu’da topun başına Mehmet geçti. Kaleye şutu, kalecinin kucağında bitiverdi.

39.dakikada Oyak Renault, yayın 4-5 metre sol gerisinden serbest vuruş kazandı. Kullanılan serbest vuruş, Altınordulu savunma oyuncusunun kafasından kornere çıktı.

44.dakikada bu sefer soldan serbest vuruş kazanan taraf Altınordu’ydu ; ancak bu vuruştan da sonuç gelmeyince ilk yarı 0-0 sona erdi.

56.dakikada gelişen Oyak Renault atağında, Serkan Urgancı’nın ceza sahasının solundan çıkardığı şut, reklam panolarına gitti.

57.dakikada Altınordu köşevuruşunu paslaşarak kullandı. Top ceza alanına havalandı Murat Cömert kafayla içeri doldurdu.Furkan kafayı vurdu; kaleci topu rahat bir şekilde kontrol etti.

59.dakikada Altınordu’nun bir gol girişimi de yan ağlarda cılız şut olarak son buldu.

60.dakikada Selahattin-Cengizhan verkaçında, topla son buluşan Cengizhan plaseyi çok zayıf yapınca top yine reklam panolarına gitti.

64.dakikada Emre Doğan’ın pasında topla buluşan Gökhan Güney, kaleci İbrahim ayaklarıyla gole engel oldu.

65.dakikada gelişen Oyak Renault atağında, kaleci Ramazan rahat bir şekilde yatarak kontrol etti.

70.dakikada kendisine uzun top atılan Özkan Toprak, kaleciyle karşı karşıya kaldı ; ancak vuruşu çok çok zayıftı.

76.dakikada Oyak Renault, Altınordu’nun solundan çok tehlikeli geldi. Top ,karambolde yere düşen Altınordulu’nun koluna çarptı ; ancak sarı-siyahlıların itirazına rağmen oyun devam etti. Savunma topu kornere attı.

78.dakikada Ozan ortaladı, Özkan’ın kafa şutunu savunma kale çizgisinden çıkardı.

83.dakikada ceza sahasına giren Caner Karuk’un şutu, üst direğin üstüne çarpıp auta gitti.

10 Kasım 2012 Cumartesi

MAÇ YAZISI : PENDİKSPOR 1 - NAZİLLİ BELEDİYESPOR 0


* 3. Lig 3. Grup 11. hafta mücadelesini Erkan Aday, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [http://www.facebook.com/erkan.aday.1]



OYNAYAN KAZANDI..

Hem futbol oynayan hem de izleyenler için “tam futbol havası” denilebilecek, güneşin bulutların arasından ara sıra yüzünü gösterdiği  serin bir İstanbul gününde gittim Pendik Stadyumu’na.. Stadyuma girişte neredeyse hiç sıra beklemeden turnikelerden geçip tribündeki yerime oturdum. Evsahibi takım seyircisine ayrılan yerlerin yaklaşık %80’e yakın bir bölümü doluyken, misafir takım için ayrılan tribünde de yaklaşık 20-30 kişilik bir taraftar grubu Nazilli Belediyespor’u desteklemek için gelmişti.

Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta oynadığı yedi lig maçının sadece birini kazanmış, üçünde berabere kalmış Pendikspor’la, yine yedi maçının ikisini kazanabilmiş, ancak dördünden de berabere ayrılmış Nazilli Belediyespor karşı karşıya gelecekti.

Karşılaşmadan önce konuştuğum Pendikspor taraftarları bu maçın mutlaka kazanılması gerektiği konusunda hemfikir olsalar da, sezon başından bu yana sadece bir maç kazanmış olmanın tedirginliği de konuşmalarından anlaşılabiliyordu. Nazilli Belediyespor’un da teknik direktör değişikliğine gittiği ve yeni teknik direktörleri Cüneyt Biçer’in maça 3 puan parolasıyla çıkacaklarına ilişkin beyanları göz önüne alındığında, iki takımın da kazanmak isteyeceği tempolu ve çekişmeli maçın bizleri beklediğine emindik.

Maçın başlamasından kısa bir süre sonra ise beklentilerimizde yanıldığımızı anladık. Zira Pendikspor, kazanmaya odaklı, sahaya iyi yayılan ve ayağa hızlı pas yapmaya çalışan bir onbirle sahadayken, Nazilli Belediyespor’un savunma güvenliğini ön planda tutmaya çalışan bir onbirle sahada olduğunu gördük. Buna paralel olarak Pendikspor da maçın ilk dakikalarından itibaren oyunun kontrolünü eline aldı ve üst üste ve rakip yarı alanda hızlı paslarla da desteklediği hücumlarla Nazilli kalesini yoklamaya başladı. Henüz karşılaşmanın 3. dakikasında kaleciyle karşı karşıya gelen Umut’un vuruşu kaleci Kurtuluş’ta kalırken, dakikalar 10’u gösterdiğinde Samet’in yaklaşık 30 metreden çıkardığı füzesi üst direğe çarparak auta gidiyordu. Bu pozisyonlar Pendikspor taraftarını umutlandırırken, Pendiksporlu futbolcuların özgüveni daha da artıyor ve sahaya daha iyi yayılmaya ve oyunda etkilerini artırmaya başlıyorlardı. Nitekim maç da ilk yarıda bu şekilde geçti, Nazilli Belediyespor’un sadece bir etkili şutu oldu, onu da daha önce İstanbulspor’dan tanıdığımız tecrübeli Haluk kurtardı.

İlk yarı boyunca birçok defa Nazilli Belediyespor  ceza alanı yakınlarına paslarla kolayca gelen Pendikspor’lu  futbolcular gerek rakibin ceza yayı çevresini kalabalık tutmasından, gerekse son paslardaki hatalarından dolayı farkı artırmayı başaramadılar. Pendikspor’un bu atak oyununda teknik direktör Mehmet Erdal Alpaslan’ın da hakkını vermek gerekir. Zira neredeyse bir 12. oyuncu gibi kenardan sürekli oyunun içinde yer aldığı gibi, savunma dörtlüsünü de orta sahaya yakın oynamaları konusunda kenardan sürekli ikaz etti, takımının atak futbol oynamasında temel etken oldu.

İlk yarı boyunca Nazilli Belediyespor ise savunma yapmaya çalışan ancak organize hücum edemeden sadece savunma yapan bir görüntü çizdi.  Zaman zaman ani ataklar geliştirmeye çalışsalar da bu tarz bir futbola uygun görünmeyen Muğdat-Burhanettin ikilisinin çok etkisiz olmaları bu atakların tehlikeye dönüşmesine yeterli olmadı. Teknik yönden iyi bir oyuncu olan Muğdat ağır kalırken, fiziken daha çok hava toplarına hâkim olduğu izlenimi veren Burhanettin ise yaptıkları ve yapamadıklarıyla neredeyse takımının 10 kişi oynamasına neden oldu ve bu iki oyuncu da Pendikspor savunmasını zorlayamadılar.

Nitekim karşılaşmanın ikinci yarısı da ilk yarısına benzer şekilde geçti; Pendikspor rakip kalede gol ararken Nazilli Belediyespor öncelikle kendi kalesini savunmaya çalıştı. Nihayet Pendikspor’da, maç boyunca orta sahada arı gibi çalışan  Caner dakikalar 62’yi gösterdiğinde ceza alanı ön çizgisi yakınlarından attığı golle takımını 1-0 öne geçirdi.  Golden sonra Hakan’ın da oyuna girmesiyle Naziili Belediyespor biraz kıpırdanır gibi olsa da maç başından beri süregelen “organize atak geliştirememe”  özellikleri devam etti ve fazla etkili olamadılar. Hatta karşılaşmanın sonlarında Pendikspor skoru koruma içgüdüsüyle biraz savunmaya çekilir gibi olduysa da Nazilli Belediyespor bunu değerlendirmekten çok uzak bir görüntüdeydi. Ve karşılaşma da Pendikspor’un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.

Maçta Pendikspor adına tüm oyuncular mücadeleleri ve sürekli kazanmayı düşünen oyun anlayışlarıyla takdir toplarken, özellikle savunmada Cemal başta olmak üzere 19 yaşındaki Oğuz ile sağbekte başarılı bir oyun ortaya koyan tecrübeli Abdullah, orta sahada Samet ve golü atan Caner etkili bir oyun ortaya koydular. İkinci yarıda oyuna giren Arif de takımının hücumuna zenginlik getirdi. Şansı yanında olsaydı gol ya da goller de atabilirdi.

Nazilli Belediyespor ise en az bir puan almaya gelen, ancak organize olamayan ve dağınık oyun anlayışıyla 3 puanı rakibine bırakırken, bireysel olarak iyi bir oyun ortaya koyan savunmacılar Yusuf ile Erdinç, orta sahada da Aykut ve Mehmet Ersavaş’ın performansları konuk takım adına sevindirici olan tek unsurdu.
Karşılaşmanın sonunda Pendikspor’un bu galibiyetle gelecek haftalara daha umutla baktığını söyleyebiliriz. Naziili Belediyespor’un ise yeni teknik direktörüyle biraz süreye ihtiyaç duyduğunu söylemek yanlış olmaz.

7 Kasım 2012 Çarşamba

MAÇ YAZISI : OYAK RENAULTSPOR 0 - EMRESPOR 1


* 3. Lig 3. Grup 10. hafta mücadelesini Tarık Tarım, altligler.blogspot.com için izledi ve yazdı. [https://twitter.com/tariktarim]


Spor Toto 3.Lig 3.Grup'ta üst üste aldığı kötü sonuçlarla zirveden uzaklaşan ve taraftarlarını üzen Oyak Renaultspor, kötü gidişe Isparta Emrespor karşısında da son veremedi ve sahadan 0-1 mağlup ayrıldı.

Lige fırtına gibi giriş yapan ve ilk 4 haftada topladığı 12 puanla liderlik koltuğuna oturan sarı siyahlılar, daha sonra çıktıkları 6 karşılaşmada 1 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak hayal kırıklığı yarattı.

Evinde üst üste 3.cü mağlubiyetini alan Bursa temsilcisinde kötü gidişatı durdumak için bu hafta radikal kararlar alınmasını bekliyorum.

Maça gelirsek, ev sahibi Oyak Renaultspor: İbrahim Genç, Mesut Özgür, Mesut Gün, Taha Evke, Hüseyin Civelek, Serkan Urgancı, Caner Karuk, İrfan Şişova, Uğur Aydın, Abdulmuttalip Altın ve Fatih Sercan Ekinci 11'i ile başladı.

Rakip Isparta Emrespor: Onur Okan, Sefa Durmuş, Serhat Hürriyet, Emir Bağcı, Osman Oğuz, Hüseyin Daş, Emrah Sansar, Mustafa Ünver, Alihan Ünal, Şükrü Can Yılmaz, Arif Alemdar kadrosuyla maça başladı.

Hafta içi antrenmanlarda hırslı olduklarını ve bu maçı dönüm noktası olarak gördüklerini belirten Oyak Renaultsporlu futbolcular maçada hızlı başladı. Orta alanı çabuk geçip pozisyon üretme niyetinde olan Renaultspor, Mustafa ve Arif ikilisinin maç boyunca mükemmel oyunları yüzünden bunu hiç gerçekleştiremedi desem yeridir.

İlk ciddi atak 13. dakikada gerçekleşti. Sol taraftan Uğur'un ceza sahasına yağtığı ortayı Sercan müsait pozisyondaki Caner'e indirdi, Caner sol ayağıyla topa vurdu, meşin yuvarlak kaleci Onur'da kaldı. Serkan Urgancı'nın kullandığı köşe vuruşunda defanstan gelen Taha oluşan karambolde topu önünde buldu. Dönüp vurmak isteyen futbolcu topu ıskalayınca takımının öne geçme fırsatını iyi değerlendirememiş oldu. 20.dakikada Uğur'un sakatlanarak yerini Cengizhan'a bırakmasıyla hücumda bocalayan Oyak Renaultspor, orta alandaki üstünlüğü rakibine teslim edince kalesinde üst üste pozisyonlar gördü. Önce Arif'in şutu, ardından da Alihan'ın kafa vuruşları auta gitti. 31'de Mesut Özgür'ün sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta dev forvet Sercan kafayı vurdu, topu çizgi üstünden Emresporlu Sefa Durmuş çıkardı ve maçın o dakikaya kadarki en net gol pozisyonunda top ağlara gitmedi. 39. dakikada Emir Bağcı'nın ceza sahasına atılan uzun topu sektirdi, kaleciyle karşı karşıya kalan Serkan Urgancı topun dibine girdi, meşin yuvarlak üst ağlarda kaldı. İlk yarının kalan dakikalarında ciddi bir pozisyon gelişmedi ve takımlar soyunma odasına golsüz eşitlikle girdi.

İkinci devre'nin ilk atağında 47.dakikada kornerden gelen topa İrfan iyi yükselip köşeye vurdu, topu bir kez daha Sefa Durmuş çizgi üzerinden çıkararak adeta rakip takıma duvar ördü. Maçta dengeyi yakalayan Isparta Emrespor, rakibini kendi sahasında karşılayıp kontra ataklarla sonuca gitme girişimlerine başladı. 50.dakikada Mustafa Ünver defansın arkasına koşu yaparak topla buluştu. Sol çapraza giren Mustafa'nın vuruşu etkisiz olunca kaleci İbrahim topu zorlanmadan kontrol etti. 52'de bu kez Emrah Sansar defansın arkasına sarktı, kalesinden çıkan İbrahim'i de geçtikten sonra boş kaleye topu yuvarladı fakat meşin yuvarlak yan ağlarda kaldı. 59. dakikada orta alandan Caner Karuk'u çıkarıp Mert Hakan Yandaş'ı oyuna süren Teknik Direktör Metin Begüm, bu değişiklikle Oyak Renaultspor'un mağlup olmasında büyük pay sahibi oldu. Hücuma topu taşıyabilen tek oyuncu Caner'in de çıkmasıyla tüm kontrolü eline alan Emrespor, 70.dakikada aradığı golü buldu. Solda oynayan Hüseyin Civelek'in ileri çıkışlarından iyi yararlanan Emrah Sansar yine kaleci İbrahimle başbaşa kaldı ve bu kez topu ağlara göndererek altın değerindeki 3 puanın mimarı oldu, 0-1. Doldur boşalt ile pozisyon yaratma çabasında olan Sarı Siyahlılara Emrespor defansında Serhat Hürriyet ile izin vermedi. Maçın uzatma dakikalarında nadir olarak hava topu kazanan Sercan'ın hazırladığı pozisyonda Cengizhan penaltı noktasında kaleci Onur ile karşı karşıya kaldı, kalecinin üzerine yaptığı vuruşa kendiside inanamayan genç oyuncu takımın 1 puan almasına katkı sağlayamadı. Hakemin son düdüğü ile büyük sevinç yaşayan Emresporlu futbolcular ve teknik heyet sahanın ortasında bir yumak olarak 3 puanı doyasıya kutladı.

Oyak Renaultspor ise son 6 karşılaşmada 5.ci mağlubiyetini alarak kötü gidişatı durduramadı. Teknik Direktör Metin Begüm ve futbolcular büyük üzüntü duyarken, takımda kan değişiminin olması gerektiği su yüzüne çıktı. Muhtemelen hafta ortasında Metin Hoca'nın yerine yeni bir teknik direktör getirilerek takımın tekrar ilk haftalardaki performansını yakalaması hedeflenecek.