31 Ocak 2013 Perşembe

MAÇ YAZISI : (U19 DERBİSİ) FATİH KARAGÜMRÜK 0 - BAYRAMPAŞA 3


* İstanbul U-19 Ligi'nde 2. hafta karşılaşmasını Ömer Gülhan izledi ve yazdı. [https://twitter.com/dariusvassell93]


İstanbul Amatör’de U-19 Ligi geçen hafta başladı. 26.Grup’ta mücadele eden Bayrampaşa ve Fatih Karagümrük ilk haftayı üçer puanla kapattılar. Bayrampaşa ilk hafta evinde Slivrispor’u 4-0’la, Fatih Karagümrük de Beylerbeyi'ni 5-2’yle geçti. İkinci haftaya geldiğimizde Fatih Karagümrük’ün konuğu Bayrampaşa’ydı. Maçın çetin geçeceğini ve maça isminin verdiği rehavete kapılarak gittim. Maçı abimin yönetmesi maça gitmemin tuzu, biberi oldu. Yanlış anlaşılmasın stada abimi seyretmeye değil yıllardır Türkiye’deki altyapı sorunundan yakınan biri olarak bu maça gitme zorunluluğu hissettim. Her ortamda altyapı altyapı diyen birisi olarak. Kaç kere U-15, U-16, U-17 maçı seyrettim diye sorguladım kendimi. Ve Cuma gecesi maça  gitmeye kesin olarak karar verdim. Bizde maça geç kalmak adettendir. Saati 9’a kurmama rağmen 9.45’te uyanmıştım. Hayatımın rekorlarından birine imza atıp on dakikada hazırlanıp yola koyuldum. Maç Fatih Mimar Sinan Stadı'ndaydı. Stada beş dakika gecikmeli olarak girdim. İstisnasız her geç kaldığım maçta ilk dakikalarda gol olur. Gelenek bozulmadı. Bayrampaşa dakika üçte deplasmanda 1-0  öne geçmiş. Gol penaltıdan gelmişti. “Bir spiker edasıyla maçın kadrolarını hemen sizlere iletmek istiyorum” demek her zaman istemişimdir. Şimdi diyorum o zaman. Fatih Karagümrük sahaya  Kadir Bostan, Aytaç Kalem, Mahmut Temur, Berkay Zorener, Cumali Ersöz, Serhat Kondur, Ömer Uzun, Muhammet Alan, Batuhan Akkol, Anıl Çınar, Ömer Koçar on biri ile çıkmıştı. Bayrampaşa ise Cengiz Yenilmez, Erhan Yenibayrak, Emirhan Yavuz, Gökhan, Seçkin İşler, Kaan Bulut, Ömer Faruk Ünver, Özkan Çalışkan, Ömer Bal, Sezer Yusuf, Feridun Kıroğlu on biri ile sahaya çıkmıştı. Dediğim gibi Fatih Karagümrük maça 1-0  yenik başlamıştı. Mimar Sinan Stadı’nda elliye yakın seyirci maçı takip ediyordu. Mimar Sinan Stadı köyler arası futbol turnuva finalleri dışında dolmaz. Bahsettiğim elli kişi de sahada top koşturan çocukların ya annesi,ya dayısı, ya amcasının kızı ya da arkadaşıydı. Benim bulunduğum yerde Fatih Karagümrüklü futbolcuların yakınları vardı. Zaten en çok futbolculara talimat veren kişiler onlardı. İkinci kişi de Bayrampaşa’nın  teknik direktörüydü. Adam tek başına stadı inletiyordu. Takımın olumlu ya da olumsuz her hareketini eleştiren biri olması sebebiyle benden eksi not aldı. Şahan Gökbakar’ın Fink muhabbetinin aynısını Bayrampaşa’nın hocası yapıyordu. Vurma, koşma, atma ! Neyse dönelim maçımıza. Dakika 11’de Karagümrük Muhammet ile gole çok yaklaştı ama kaleci Cengiz topu çok iyi çıkardı. Bayrampaşa hoca baskısından çok etkileniyordu kanımca. Dakika 16’da  Sezer Yusuf uzaktan çok sert vurdu doksana giden topu kaleci çok iyi çıkardı. Bayrampaşa Karagümrük kalesini abluka altına almıştı. Sol kanattan gelişen atakta Özkan’ın pasında Ömer Faruk kalecinin üstüne doğru sert vurdu top gene Cengiz’de kaldı. İlk dakikalardan beri dikkatimi çeken Bayrampaşa'nın 11 numarasıydı. Sağ kanattan topu alıp iki üç kişiyi geçip kaleye doğru sokulmaları ile inanılmaz beğenimi topladı. Bu hareketini her yapışında başarılı da oldu. Quaresma’nın takım oyunu oynayanını düşünün işte Feridun aynısıydı. Ahmet İlhan’ın biraz daha yetenekli hali desek yeridir. Birkaç bilgi de aldım bu çocuk ile ilgili. 94 doğumlu, dört yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da forma giyiyormuş. Daha sonra oradan Eyüpspor’a transfer olmuş.Ve bu yıl da Bayrampaşa’da forma giyiyor. Dakika 30’da Feridun’un sağ taraftan sert ortasında Sezer Yusuf kaleci ile karşı karşıya kaldı fakat topa dokunamayınca defans topu uzaklaştırdı.  Dakika 45+1'de Karagümrük takımının sol taraftan geliştirdiği atakta Ömer Koçar bire birde rakibini geçip kaleci ile karşı karşıya kaldı. Uzak köşeye vurduğu topu Bayrampaşa'nın kalecisi Cengiz topu çok iyi çıkardı. Belki de bu pozisyon maçın kırılma anıydı. Ve ilk yarı Bayrampaşa'nın 1-0 üstünlüğü ile bitti. Düdük çaldığı gibi hakem odasına koştum. Kendimi tanıtıp fotoğraflarını çekmek istediğimi ilettiğimde olumlu yanıt aldım. Onlara başvuru yaptığım HİF hakemliği sonucumun gelmediğini sordum. Onlar da herkes gibi gelir cevabı verince bu sefer ümidimi tamamıyla kesmiş oldum.
 

Dönelim ikinci yarıya…İkinci yarıda Feridun  defansın hatasında kaleciyi geçip biraz fanteziye kaçtı. Bir kişiyi daha geçip kaleye doğru yuvarladı. Cumali topu çizgiden çıkardı. 11 numaraların bir hikmeti midir ? Nedir? Anlamadım. İkinci yarıda sahneye Karagümrük forması giyen 11 numaralı  Ömer Koçar çıktı. Sol kanatta oynuyordu. Defansa yardımını esirgemeyen, bölgesi dışına çıkan, tam saha pres yapan yetenekli topçuydu. Futbol oyununda tek başına yapabileceğin işler kısıtlıdır. Maalesef Ömer Koçar tek başına istediklerini gerçekleştiremiyordu. Feridun için ise bunları diyemem. Çünkü Bayrampaşa’da Feridun ayarında birçok iyi oyuncu vardı. Karagümrük birkaç pastan sonra topu kaptırıp geri çekiliyordu. Bayrampaşa'nın bir ara yirmi  pası üst üste yaptığını kayıtlara geçtim. Dakika 57’de Karagümrük defansı gene hata yaptı. Ömer Bal bu sefer hatayı affetmeyip topu kalecinin yanında ağlara gönderdi. Bayrampaşa skoru 2-0 yaptı. Bayrampaşa’da bir başka dikkat çeken oyuncu iki numaralı oyuncu Erhan Yenibayrak’tı. Güçlü fiziği, uzun boyu ve Puyol imajı ile dikkat çekiyordu. Kademe anlayışı çok iyidi. Stoper Seçkin ve Gökhan’ın kademelerini çok iyi alıyordu. Ofansif yönü pek iyi olmasa da birkaç yıla A takıma yükselir diyorum. Karagümrük’ün beş numarasına da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Skor 2-0 olduktan sonra oyunu gerginleştirmek için her şeyi yaptı. Maç sonu hakemlerin de benimle aynı kanıda olmaları düşüncemi doğruluyordu. Bayrampaşa skoru 2-0'a getirdikten sonra ayağa çok iyi pas yapmaya başladı. Ama teknik direktörleri hala oyundan memnun değildi.  Uzaktan şut yüzdelerinde Bayrampaşa alıp başını gitmişti. Dakika 85’te  Ömer’in uzaktan şutunda topu kaleci zemininde kaygan olması sebebiyle sektirdi ve dönen top kornere çıktı. Dakika 90’da kornerde gelen topa Burak çok iyi yükselip kalecinin üstünden topu ağlara bıraktı ve hakem de maçı bitiren düdüğü çaldı. Bayrampaşa deplasmanda Fatih Karagümrük’ü 3-0 gibi net bir skorla geçti. Grubun diğer takımlarını da vakit buldukça seyredeceğim. Erken bir tahmin ama Bayrampaşa bu oyunla ipi göğüsler diyorum. Hele hele ellerinde Feridun gibi bir yetenek varken. Bir haftasonu işinizi, gücünüzü bırakın Bayrampaşa'yı ve Feridun’u seyretmeye gidin derim. Fatih Karagümrük için ise çok heyecanlılar diyebilirim. Belki Bayrampaşa çok iyiydi belki bugün günlerinde değillerdi takım olarak. Ama dört beş pas üst üste yaptıklarını görmedim. Topu şişirip forvet oyuncularından bir ilahlık beklemek doğru değil. Dediğim gibi her şeyi konuşmak için çok erken. Birkaç maç daha seyretmekte fayda var.

MAÇ YAZISI : SULTANGAZİSPOR 1 - BAĞCILAR 1



*Bölgesel Amatör Lig 11.Grup 14. Hafta karşılaşmasını Ömer Gülhan izledi ve yazdı. [ https://twitter.com/dariusvassell93 ]




Maçın başlama saatinin 14.00 olduğunu öğrenince sabah Fatih Karagümrük - Bayrampaşa maçına gittim. Maç bittiği gibi Topkapı’dan tramvaya atlayıp Sultançiftliği’ne doğru yola koyuldum. Havanın soğuk olmasına bir de yağmur eklenince üstüm başım batmış, parmaklarımı hissetmiyor durumdaydım. Sultançiftliği’ne bir gayret varmıştım. Sürpriz burada başlıyordu. Tramvay durağından bayağı bir yürüme mesafesi varmış. Bir aşağı bir yukarı derken saat 14.05 olmuştu. Neyse ki  Cebeci Spor Kompleksi'ni bulup girdim stada. Girdiğim gibi baktığım skorun 0-0 olduğunu görünce bir oh çektim. Geç kaldığım bir maçta ilk defa gol olmamıştı. Sultangazispor seyircisi takımlarına inanılmaz bir destek veriyordu. Statta Bağcılar seyircisi göremedim. İlk maç elektrikli geçtiğinden sanırım gelmemişler. En son Sultangazispor seyircisini Edirne’de seyretme fırsatım olmuştu. Edirne’de stada girdikleri andan itibaren Bağcılar aleyhine tezahüratlarda bulunuyorlardı. Şimdi niye sövdüklerini de anlamış oldum. Sezonun ilk maçında Sultangazispor, Bağcılar'ı deplasmanda 2-0 mağlup etmişti.  Aslında Sultangazispor’un da lige pek iyi başladığını söylemek doğru olmaz. Sultangazispor’un şu noktada olmasının asıl sebebi bana kalırsa Edirne Gençlikspor’dur. Amansızca kaybettikleri puanlarla maalesef son haftaların formda takımı Sultangazispor’a koltuğu teslim ettiler. Grup’ta dikkat edilmesi gereken bir başka takım ise Tuzlaspor. Yedi haftadır kaybetmeyen İstanbul ekibi kimsenin beklemediği yerde liderin bir puan gerisindeler. Grubun üçüncü sırasındaki Tekirdağspor hakkında da birkaç şey söylemek istiyorum. Altı haftadır maç kaybetmiyorlar. Bana göre her şey onların elinde. Liderin dört puan gerisindeler. Bu hafta Sultangazispor ile içerde, gelecek hafta Babaeskispor ile deplasmanda, ondan sonraki hafta ise Tuzlaspor ile içerde oynayacaklar. Üç maçtan dokuz puan çıkardıkları takdirde on yedinci haftada liderlik koltuğuna otururlarsa kimse şaşırmasın diyorum. Geçelim maçımıza…

Gittiğim maçlarda nadiren otururum. Bu maç mecburen oturacaktım. Arkamda bulunan seyirciler “otursana be kardeşim” diye tepki verince oturalım dedik. Koltuk pisti. Yan tarafımda bulunan birinden gazete uzatıldı. Teşekkür edip serdim gazeteyi. Bunları niye anlatıyorsun diyeceksiniz biliyorum. Gazeteyi uzatan beş gün önce Twitter’dan transfer haberini  verdiğim Gineli futbolcu Mbado’ydu. Böyle bir diyoloğu sizle paylaşmak istedim. Edirne’de izlediğim Sultangazispor ile bugün izlediğim takım arasında dağlar kadar fark vardı. Takım birbirinden kopuk, pas dahi yapamıyordu. Bağcılar, yeni teknik direktörleri Şirin Berber ile yepyeni bir takım olmuşlardı. Ayağa çok iyi pas yapıp bir deplasman takımı hüviyetinde çok iyi kontraya çıkıyorlardı. 27. dakikada Arda ile sağ taraftan serbest vuruş kullanan Sultangazispor'da, Arda’nın ceza sahası içine yaptığı ortaya Volkan, bomboş pozisyonda kafa ile vurdu, top az farkla auta gitti. İlk yarıda kayda değer pozisyon yok derken 45+1'de topu orta sahadan alan Bağcılarlı Ufuk kırk metreden kalecinin de önde olduğunu görüp akıl dolu bir vuruş yaptı ve top ağlara gitti. Gol gerçekten mükemmeldi. Gol olduktan sonra Sultangazispor taraftarları arasında küçük elektriklenmeler oldu.  Bağcılarspor bu golle ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.


İkinci yarı başladığında orta hakem Melih Gündoğdu kontrolü tamamen kaybetti. Faulleri es geçmeler, yerdeki oyuncuyu azarlamaları ve gösterdiği kartlar ile maç farklı bir hal aldı. 65. dakikada  Burak sol taraftan gelen topa ayağını fazla kaldırdı. Ve hakem Burak’ı kırmızı kart ile cezalandırdı. Çok değil altı dakika sonra Bağcılar sahada 9 kişi kaldı. Bu sefer Hasan kırmızı kart gördü. Rakibin 9 kişi kalması ile maç tek kaleye döndü. Sultangazispor maçı tek kaleye döndürdü döndürmesine de öyle ahım şahım üç dört pas yapıp sağdan soldan orta açıp pozisyon yaratamadılar. Oyun doldur boşalta dönmüştü. Hava toplarının hepsi bana kalırsa maçın adamı Bağcılar'ın kalecisinde kalıyordu. Sultangazispor’un golüne gelmeden önce maçın kırılma anından bahsedeyim size. Dakika 47’de Bağcılar forveti kaleci ile karşı karşıya inanılmaz pozisyonu değerlendirememişti. O pozisyonu değerlendirse belki ne kartlar çıkacak ne de maç bu noktaya gelecekti. Çıkan kartlara sinirlenen Teknik Direktör Şirin Berber, Sultangazispor’da bir futbolcu ile tartışıp tribüne gönderildi. Beklenen gol dakika 90+1'de geldi. Sol taraftan yapılan ortaya Yalçın’ın dokunuşu ile top ağlara gitti. Ve skor 1-1 oldu.  Dakika 90+2'de Ufuk ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Ve Bağcılar sahada 8 kişi kaldı. Dört dakikalık uzatma altı dakika olmuştu. Tamam en az dört dakika diyoruz, hakemin inisiyatifine bırakıyoruz. Ama maç altı yedi dakika uzayacak noktaya gelmemişti. 90+6'da sol taraftan kullanılan serbest vuruşta top Bağcılar kalecisinde kaldı. Ve maç 1-1 sona erdi. Maç sonu Bağcılar futbolcularına tribünden tepkiler vardı. Hatta bir ara  taraftarlar galeyana geldi. Toplanıp Bağcılar otobüsünü taşlamaya karar verdiler. Sürü psikolojisinin en aciz haline orada şahit oldum. Bir lider ve arkasında nereye? niçin? diye sormaksızın insanlar hadi hadi diye söyleniyorlardı. Vatandaş olarak görevimi yaptım. Belki emeklerine darbe vurmuş olabilirim ama kusura bakmasınlar. Olayların bir nevi önüne geçtim diyebilirim. Haftaya Sultangazispor Tekirdağ deplasmanına gidiyor. Zirveyi yakından ilgilendiren bir maç olacak. Bağcılar ise içeride Babaeskispor ile oynayacak.

MAÇ YAZISI : İSTANBULSPOR 0 - KAYSERİ ŞEKERSPOR 1


*  3.Lig 1.Grup 19.Hafta mücadelesini Ömer Gülhan izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [https://twitter.com/dariusvassell93]


Cumartesi gününü iki maçla kapatıp haftayı da kafamda bitirmiştim. Soğuk ve yağmuru yedikten sonra, Pazar sabahı boğaz ağrısıyla uyandım. Kafamda Yeni Malatyaspor - Anadolu Selçukluspor maçını televizyondan seyretmek vardı. Saat 12.30’da bir maç yazısı daha çıkar diye kalkıp yola koyuldum. Stada beş dakika erken vardım. İki yıl önce bu statta İstanbulspor-Malatyaspor maçını seyretmiştim. Amatör yolculuğuna çıkmaya bir yıl kala Malatyaspor’un profesyonel liglerdeki ilk ve son galibiyetini görme fırsatım olmuştu. Oraya kadar gelmişiz dönmek olmaz demiştim. Maç biletine 20 TL gibi 3. Lig'in üstünde bir para vermiştim. Gerçi Malatya insanı bu duruma alışık. Her İstanbul deplasmanında biletlere bir maçlığına % 200 zam yapılıyor. Çok değil 1,5 ay önce Kırklarelispor maçında deplasman tribünleri 15 TL’ydi. Neyse dönelim maçımıza.



İstabulspor tribünleri gene bomboştu derken  futbolcu aileleri, çocuklar, alt yapı futbolcuları derken en azından bir kalabalık görüntü oluştu. Kar yağışı da başlamıştı. İstanbulspor sahaya Serdar Ertemçöz, Burak Korkakçı, Serdar Ergelen, Emrah Yollu, Tolga Yılmaz, Emre Yüksektepe, Ali Işık, Efe Özcan, Hamit Taşkın,  Mert Çetin, Barış Aysu ilk on biri ile çıktı. Yeni transferlerden Burak Korkakçı ve Serdar Ergelen maça ilk on birde başladı. Kayseri Şekerspor ise sahaya Erman Sarı, Altan Güneş,  Gencay Erten, Gökhan Açıkgöz, Semih Göçmen, Gökhan Günaydın, Hakan Doğru, Timur Kosovalı,  Volkan Can, Emre Erol,  Bilal Kılıç on biri ile çıktı. Kayseri Şekerspor’da yeni transfer Semih Göçmen ilk on birde başladı. Ve maç başladı…

İstanbulspor’da orta sahada kel, kavruk bir adam orta sahayı toparlıyor. Topu alıp oyunu sağa, sola açıyordu. Öğrendim ki Serdar Ergelenmiş. İstanbulspor’un devre arasında Sandıklıspor’dan  yeni transferi. Yanlış hatırlamıyorsam ilk transfer haberini ben vermiştim. 10. dakikada İstanbulspor sol taraftan bir serbest vuruş kazandı. Serdar Ergelen’in ceza sahasına ortasına  Tolga Yılmaz’ın kafası direği yalayıp auta gitti. Kayseri Şekerspor 26. Dakikada  Timur Kosovalı’nın indirdiği topu kontrol eden Semih Göçmen uzaktan mükemmel vurdu. Top sol köşeden auta gitti. Kayseri Şekerspor’da Timur Kosovalı sahanın zemininden midir bilmiyorum top ayağında olsun, topsuz alanda olsun sahada kendince taklalar atıyordu. Her pozisyon yerdeydi. Orta alan mücadelesine sahne olan ilk yarı golsüz berabere sona erdi.

Digiturk ve tutulmayan sözler..

Geçelim ikinci yarıya. 49. dakikada ev sahibi ekip sol taraftan korner kazandı. Emre Yüksektepe’nin ortasına Ali Işık’ın kafasını kaleci tekrar kornere çeldi. Bu dakikalarda maç gerginleşmeye başladı. Bir iki İstanbulspor taraftarı Timur Kosovalı’ya tepki göstermeye başladı. Timur Kosovalı, ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da her pozisyon kayıp düşüyordu. Maç içinde İstanbulspor teknik direktörü Tunahan Akdoğan ile Kayseri Şekerspor teknik direktörü Cahit Erçevik arasında ufak çaplı bir sürtüşme oldu. Dördüncü hakemin araya girmesi ile son buldu.  İstanbulspor’da Barış Aysu, yaşının verdiği heyecanla ilk topları karşılayıp ayağa pas yapmak yerine rakip defansa doğru dikiyordu. İstanbulspor tribünlerinden de aynı tepkiyi aldı. Maç böyle bitiyor derken 89. dakikada  Kayseri Şekerspor kontraya çıktı. Gökhan topu sol taraftan alıp kale dibine sokuldu ve ceza sahasındaki bomboş olan arkadaşı Timur’a bıraktı. Ve Timur da topu ağlara gönderdi. Timur Kosovalı’nın golden sonra İstanbulspor taraftarına doğru yaptığı sevinç gösterisi İstanbulspor taraftarını deliye çevirdi. Öğrendim ki Timur Kosovalı geçen yıl İstanbulspor’da forma giymiş. Hatta transfer dönemi bittikten üç gün sonra serbest bırakılmış. Bu maç belki gününde değildi belki zemindendir pek etkinlik gösteremedi. Ama son dakika golü ile hem günü kurtardı hem de takımını. Timur Kosovalı bu yıl takımını tek başına sırtlıyor. Ligde 18 maçta 13 golü bulunuyor. Ve maç Kayseri Şekerspor’un 1-0 üstünlüğü ile tamamlandı.  Kayseri Şekerspor bu galibiyet ile play-off potasına bir adım daha yaklaştı. İstanbulspor ise bu yıl play-offa kalır ve ipi Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor göğüsler diyorum. Maç sonu büyük uğraşlar sonunda Serdar Ergelen ile tanıştım. Hatta fotoğraf bile çekildik. Ve haftayı üç maçla kapatıp, grip olma yolunda büyük bir adım attım.


29 Ocak 2013 Salı

MAÇ YAZISI : DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR 2 - GÖLCÜKSPOR 1


* 3. Lig 1. Grup 19. hafta karşılaşmasını Emrah Karaca izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [https://twitter.com/kabuklu_domates]



Stad: Seyrantepe Diski Spor tesisleri

27/01/2013 saat:13.30


Maçtan yaklaşık 2 saat önce sağanak şekilde yağmur vardı Diyarbakır'da. Maçın hakemleri gözlemci ve temsilcileri saha kontrolü yaptılar, yağmurun artması devam etmesi sorun olabilirdi. Ancak Maça 45 dakika kala yağmur kesti ve bir anda güneş açtı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor maça; Burak, Kamil, Erhan, Hüsnü, Emrah Çalışlar, Serdar, Nedim, Emrah Metoğlu, Ercüment, İbrahim, Nezir ilk 11'i ile,
Konuk takım Gölcükspor: Serkan, Burak, Mehmet, Murat, İbrahim, Sefa, Ahmet, Erkan, Ali, Uğur, Bahri 11'i ile çıktı.

Maçın ilk anlarında ev sahibi Diyarbakır B.Belediye ataklarıyla Gölcük yarı sahasında etkili oldu. Gölcük ilk dakikalarda oyunu sahasında kabul etti, kontra ataklarla çıkmayı da 4-5-1 den dolayı gerçekleştiremedi.

Diyarbakır B.Belediye takımının hücum hattında Emrah Metoğlu (53) ani atak ve top sürüşleri ile Gölcük defansına zor anlar yaşattı.

24. dakikada Gölcük ceza sahasına atılan uzun top sonucunda kalesini terk eden Serkan ile Mehmet Ötonga'nın çarpışması sonucu top Diyarbakır Belediyeli Serdar'ın önünde kaldı ve boş ağlara topu yuvarladı durumu 1-0'a taşıdı.

Golden sonra konuk takım biraz daha ataklarını arttırmaya başladı. Selçuk Aslan'dan boşalan kaleyi devralan Burak Onur ilk yarının son anları yaklaşırken 2 önemli kurtarış yaptı. İlk yarı 1-0 ev sahibinin üstünlüğü ile kapandı.

İkinci yarıda Diyarbakır Belediye üstün bir oyun sergiledi. Oyunu rölantiye aldı ve daha çok top yapmaya yönelik bir oyun sergiledi.

63. dakikada sağ kanattan ceza sahasına doğru orta şut karışımı bir top gönderen Hüsnü kariyerindeki belki de en güzel golünü atarak topu çatala taktı ve durum 2-0 oldu.

Bu skorla rahatlayan Belediye konuk takımın ataklarını boşa çıkarmayı başardı.

Maçın son dakikalarında konuk takım Gölcükspor penaltı kazandı. Kaleci Burak köşeyi bilip uzanmasına rağmen topu çıkaramadı ve Ali Bayraktar kazanılan penaltıyı gole çevirdi.

Golden sonra maça 3 dakika eklendi ve son dakikalar lidere geçmek bilmedi adeta.

Son dakikalarda maçın en çok çalışanlarından Emrah Metoğlu bir gol buldu fakat yardımcı hakem Songül Çoban'ın ofsayt bayrağı sevinçleri yarıda bıraksa da maç bu dakikadan sonra 2-1 ev sahibi takımın üstünlüğü ile sona erdi.

Stadyumda Gözler puan farkı olmasına rağmen  Karagümrük ve İstanbulspor maçındaydı ikisi de evinde mağlup olunca Lider Diyarbakır B.Belediye puan farkını 13'e çıkardı.

Oyunda öne çıkan oyuncular: Kamil İçer, Emrah Metoğlu, Ercüment Balıkcı (Diyarbakır B.Bld.)

MAÇ YAZISI : DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ 0 - KÜTAHYASPOR 2

* Bölgesel Amatör Lig 10. Grup 14. hafta mücadelesini Ali Yılmaz izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [https://twitter.com/Alikevicius]




İlk yarıda beklentileri karşılayamayan, ancak Timuçin Çuğ'un takımın başına gelmesiyle birlikte büyük bir çıkış yakalayan Kütahyaspor, 2. yarının ilk maçında M. Asım Alkış Stadı'nda oynanan karşılaşmada Dumlupınar Üniversitesi'ni Göksel Yaman ve Derviş Hüseyin Güner'in golleriyle 2-0 mağlup etti. Kütahyaspor, üst sıralardaki rakipleri Adapazarıspor ve Beyköy Belediyesi'nin puan kaybetmesiyle üst sıralara biraz daha yaklaştı ve averajla 3. sırada kendine yer buldu.

İlk açıklanan programda maç Dumlupınar Stadyumu'nda oynanacaktı. Ancak yağmur ve kar beklentisi nedeniyle maç, zemini suni çim olan M. Asım Alkış Stadı'na alındı. Buna rağmen maça ilgi büyüktü.

Maça iki takım da kontrollü başladı. 20. dakikadan itibaren Kütahyaspor'un usta ayakları ağırlıklarını hissettirmeye başladılar. Tecrübeli orta saha Çağatay Acar hücum oyuncularını beslemeye başlayınca pozisyonlar gelmeye başladı. Göksel ve Ömer ile 2 pozisyondan yararlanamayan Kütahyaspor, dakikalar 30'u gösterdiğinde Ahmet'in soldan ortasına arka direkte bekleyen Göksel'in kafa golüyle 1-0 öne geçti. İlk yarı sonlarına doğru DPÜ hücumda baskılı olsa da bunu skora yansıtamadı.

2. yarı DPÜ baskılı, Kütahyaspor kontrollü oynar beklentisi vardı herkeste. Ancak tam tersi oldu. Ömer,Derviş Hüseyin ve Ömer Utku ile net pozisyonlar yakaladı Mavi Şimşekler. 60. dakikada da bir penaltı atışı kazanan Kütahyaspor, Ahmet Özsülün'ün vuruşunda DPÜ kalecisi Halil İbrahim'i geçemedi. Penaltı pozisyonunda ilk sarı kartını gören Aykan Birinci, 2 dakika sonra Derviş Hüseyin'e sert girince 2. sarı karttan oyun dışı kaldı. Kalan dakikalarda daha rahat oynamaya başlayan Kütahyaspor her ne kadar pozisyona girse de 10 kişi kalan rakibine de pozisyon vermeyi ihmal etmedi (eski hastalık).

Maç artık bu sonuçla bitecek derken 90+3'te takımın en golcü ismi Derviş Hüseyin, Ahmet Özsülün'ün pasında kaleciyle karşı karşıya geldi ve topu ağlara gönderdi: 2-0. Bu golden sonra tekrar santra yapılmadı ve maç bu sonuçla sona erdi.

Timuçin Çuğ dönemi sonrası Kütahyaspor ligde çıktığı 9 maçta 7 galibiyet 2 beraberlik aldı. Son 5 lig maçında puan kaybetmeyen Mavi Şimşekler tam 15 yıl sonra böyle bir seri yakalamış oldu.

Futbolculara gelecek olursak, Derviş Hüseyin, Göksel Yaman ve Çağatay Acar takımda etkili olan isimlerdi. Takımda aksayan, silik bir görüntü ortaya koyan oyuncu yoktu. İlk yarıdaki tüm maçlarda kaleyi koruyan İlyas Burak Sağkan'dan kaleyi devralan Aytaç Pamukçu dahi maç eksiği olmasına rağmen iyi bir maç çıkardı.

İlk maçlardaki puan kayıpları sonrası karamsarlığa düşen taraftar da artık ümitli. Liderle puan farkının 6'ya inmesi de hiçbir şeyin bitmediğinin göstergesi. Önümüzdeki maçlarda da aynı performans devam ederse gruptaki görüntü tamamen değişebilir. Panik haline girecek Adapazarıspor da daha fazla puan kaybedebilir.


TARİH ve YER: 27.Ocak.'13  Pazar  A.Alkış Sahası  13.30

HAKEMLER:Alkan Altan (Mersin)   Şenol Yılmaz(Adana)   Serhat Akgül(Adana)

KÜT.DPÜ SPOR:1.H.İbrahim Çakır  2.Aykan Birinci  3.Özkan Kutlu  4.Yunus Emrah Okumuş
5.Ali Nail Akkanat  6.Gökay Köhle (Dk.78 Mehmet Korkmaz)  7.Melik Kara (Dk.87 K.Kaan Köse)
8.Yılmaz Sazak  9.Onur Varol  10.Şaban Maral  11.Muhammet Yılmaz

YEDEKLER:70.Neşet Özgür Özoğlu  13.Saffet Berber  14.Erhan Sarı  15.Mehmet Korkmaz
16.Kubilay Kaan Köse  17.Samet Subaşı  18.Kazım Ensari Akın

TEK.SORUMLU:Mehmet Acet

KÜTAHYASPOR: 12.Yakup Aytaç Pamukcu  2.Yücel Pamuk 5.Selim Açıkbaş  43.Cihat Öztürk
8.Ahmet Özsülün  7.Murat Korkmaz (Dk.69 Ö.utku Özenç)  6.Vedat Karadağ  10.Çağatay Acar
3.Derviş Hüseyin Güner   99.Göksel Yaman (dk.78 Anıl Üstün)  9.Ömer Ankaralıgil (Dk.90
Burçin Görgen)

YEDEKLER:23.İlyas Burak Sağkan - 4.Yunus Buzbuz  11.Anıl Üstün  13.Serkan Geleç
14.Burçin Görgen   15.Ö.Utku Özenç  16.Abdullah Enes Türkan

TEK.SORUMLU:Timuçin Çuğ

GOLLER:
Dk.39 Göksel Yaman......................0-1
Dk.90+3 D.Hüseyin Güner...............0-2

KAÇAN PENALTI:Dk.60 Ahmet Özsülün (Kütahyaspor)

SARI KARTLAR:Yılmaz Sazak(Dk.14) - Aykan Birinci(Dk.59) - Aykan Birinci(Dk.60)
Y.Emrah Okumuş(Dk.90) (DPÜ Spor)
Vedat Karadağ(Dk.39) - Ö.Utku Özenç(Dk.70) - D.Hüseyin Güner(Dk.71)
Yücel Pamuk(Dk.75) (Kütahyaspor)

KIRMIZI KART:Dk.60 Aykan Birinci...DPÜ Spor

28 Ocak 2013 Pazartesi

MAÇ YAZISI : BELEDİYE VANSPOR 3 - KASTAMONUSPOR 1


* Dün oynanan 3. Lig 1. Grup 19. hafta mücadelesini Ozan Varol izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [ https://twitter.com/varol_ozan ]


3. Lig 1. Grup'ta yer alan Vanspor ile Kastamonu maçındaydım. Vanspor bu maçtan önce 20 puan ile 14. sırada bulunuyordu. Kastamonu’nun ise 21 puanı vardı ve Vanspor evinde, taraftarı önünde bu maçı kazanmak ve kötü gidişe bir dur demek zorundaydı. Depremden etkilenen Van Atatürk Şehir Stadyumu’nun açık tribün tarafı yıkılmış ve buraya geçici bir tribün konulmuştu. Maça gelen taraftar maçı bu tribünden takip ediyordu. Futbola aç Vanspor taraftarı her zamanki gibi yine takımın yanındaydı. Soğuk ve maçtan önce yağan kara rağmen statta 1000 kişiye yakın taraftar vardı.

Maça geçecek olursak, maça Kastamonu’nun vuruşuyla başlandı. Vanspor taraftarının desteğiyle maça hızlı başlayan taraf oldu. Vanspor ilk dakikadan itibaren Kastamonu kalesinde etkili oluyor ve gol arıyordu. Henüz maçın 10. dakikasında Vanspor 2 farklı üstünlüğü yakalamıştı fakat Vanspor’un 2 golü de ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Vaspor bu dakikadan sonra kanatlardan gelmeye çalışıyordu. Her iki kanadı da efektif kullanmaya çalışan Vanspor istediğini gerçekleştirmekte zorluk çekiyordu. Bütün taraftar ilk yarı bitmeden Vanspor’dan gol bekliyor ama beklenen gol bir türlü gelmek bilmiyordu. Derken ilk devrenin sonunda doğru Kastamonu golü geliyor ve Vanspor evinde, taraftarı karşısında geriye düşüyordu. Neyse ki yenilen gole cevap gecikmedi ve ilk yarının son dakikalarında Vanspor golü buldu ve takımlar soyunma odasına 1-1’lik beraberlikle gittiler.

İkinci yarının başlama vuruşundan itibaren sahada daha istekli bir Vanspor izliyorduk. Özellikle Aziz’in oyuna girmesiyle aksayan sol kanat daha çok oyuna katılmaya başladı. Aziz’in oyuna ağırlığını koymasıyla beraber yeni transfer Umut Pusat daha çok inisiyatif almaya başladı. Artık her şey Vanspor’un istediği gibi gidiyordu ve golün gelmesi işten bile değildi. Vanspor, Kastamonu üzerinde etkisini arttırdıkça tribünlerde bu güzel oyuna cevap veriyor ve daha aşkla takımlarına sarılıyor, daha çok destekliyorlardı. Derken Umut bu güzel oyununu bir de golle süsledi. Vanspor, Kastamonu karşısında 2-1 öne geçmeyi başardı.

İkinci golü bulan Vanspor’un özgüveni artıyor ve üçüncü gol için Kastamonu kalesine yükleniyordu. Maçta diğer bir aksayan kanat olan sağ kanattan beklide maçın başından beri ilk defa etkili şekilde geliyor ve Medeni’nin ortasında Deniz Sert pozisyonu gole çeviriyor Vamspor’u 3-1’lik skorla galibiyete taşıyordu. Vanspor üçüncü golden sonra da pek durmaya niyetli değildi. Kontraatak neticesinde Aziz kaleciyle karşı karşıya kalıyor ancak bu fırsatı gole çeviremiyordu.

Maçta başka gol olmuyor ve Vanspor – Kastamonu maçı Vanspor’un 3-1’lik üstünlüğüyle sona eriyordu. Böylelikle Vanspor puanını 23’e yükseltiyor ve puan cetvelinde Sandıklı ile Kastamonu’nun üzerine çıkmayı başarıyordu.

Maçtan Notlar:

1) Umut Pusat Vanspor’a tam da lazım olan bir transfer olmuş. İnisiyatif alıyor, bileklerine hakim, adam eksiltme özelliği olan tam bir orta saha oyuncusu. Umut’un nokta transfer olduğunu söyleyebiliriz.

2) Aziz’in ilk 11'de başlamaması Vanspor için iyi olmadı. Kanatlardan hücüm etmeye çalışan Vanspor ilk yarıda çok etkisiz kaldı. Aziz’in oyuna girmesiyle oyuna hareketlilik geldi.

3) Vanspor topla hızlı çıkarken çoğalamıyor, araya kaçan adam olmuyor buna çözüm bulunması gerekiyor.

4) Taraftar desteğini kaybetmek istemeyen Vanspor’un birkaç maçlık galibiyet serisi yakalaması ve istenen oyunu sahaya yansıtması gerekiyor.

5) Maçın en üzücü anı Vanspor kalecisi Muammer Yıldırım’ın sakatlanması ve ambulansla hastaneye kaldırılması idi.

MAÇ YAZISI : DARICA GENÇLERBİRLİĞİ 1 - ÇORUM BELEDİYESPOR 0


* 3. Lig 3. Grup 19. hafta karşılaşmasını Uğurcan Karadeniz izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [ https://twitter.com/UurcanKaradeniz ]


Spor Toto 3. lig 3. Grup'ta lider Darıca Gençlerbiriği kendi sahasında Çorum Belediyespor'la karşılaştı. Bir gün öncesinde oldukça güzel olan hava,  maç günü yerine soğuğa bıraktı. Ama tribünler buna rağmen doluydu, taraftar maçın havasındaydı. Deplasman tribünü ise çoğu zaman olduğu gibi boştu.

Darıca Gençlerbirliği maça Ersin, Evren, İbrahim Fatih Dilek, İbrahim Yılmaz, Yusuf Atay, Hakan Duran, Güney Polat, Erkan Ferin, Ferhat Çoban, Halil İbrahim Yüksel  11'i ile çıktı.

Çorum Belediyespor ise Emrah, İbrahim, Yiğitcan, İsmail, Volkan, Okan, Oğuzhan, Halil İbrahim, Haydar, Kaan, Serdar 11'i ile sahadaydı.

Maça baskılı başlayan Darıca henüz 3. dakikada ceza sahasında topa son dokunan kral İbrahim Yılmaz ile 1-0 öne geçti. Maçın başında gelen gol Darıca'yı rahatlatırken Çorum'u strese soktu. Golden sonra Darıca'nın etkili gol pozisyonları vardı ancak oyuncular son vuruşları yapamadı. İbrahim Fatih Dilek bu anlamda sahanın en şanssız ismiydi. İlk yarıda 7.dakikada Çorum kalecisi sakatlandı ve yerini Osman'a bıraktı. 2. yarı Darıca topu ayağında tutmaya kontra atakla çıkmaya çalıştı. Başarılı da oldular ancak son vuruşlar gelmedi. Sağ kanattan yerden açılan ortaya arka direkte uygun durumda topu auta yolladılar. Biraz da şanssızdı diyebiliriz. Çorum Belediye topa sahip olmak istedi, yer yer iyiydiler ama çok net gol pozisyonlarına giremediler. Son dakikalarda kafa vuruşunda kaleci Ersin parmaklarının ucuyla dokundu üst direğe çarpan top ceza sahasına düştü. Çorum'dan kimse yoktu o bölgede ve Evren rahat uzaklaştırdı topu. Darıca maçın başında bulduğu golle 3 puanı alıp liderliğini sürdürdü. Çorum Belediyespor 22 puanla 10.sırada kaldı.

* Darıca önümüzdeki hafta Kocaeli deplasmanına çıkarken Çorum Belediye ise kendi sahasında Erzurum Büyükşehir Belediye'yi konuk edecek.

* İbrahim Yılmaz attığı gol ile gol sayısını 15'e çıkardı.

* Deniz tarafına bakan kale arkasında 2 asker ağaca çıkıp bizle beraber maçı takip etti. Atkı bile açtılar. Güzel görüntüler vardı.

MAÇ YAZISI : TOKATSPOR 0 - İNEGÖLSPOR 2


* 2. Lig Beyaz Grup 18. hafta karşılaşmasını Emre Bay izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [ https://twitter.com/emrebay60 ]



Spor Toto 2.Lig Beyaz Grup’ta ligin ikinci yarısı bu hafta başladı. Grupta ilk yarıda mucizeyi başararak lig ikinciliğine kadar yükselen Tokatspor, kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı lig üçüncüsü İnegölspor’a 2-0 mağlup olarak ağır bir yara aldı. İnegölspor ise bu galibiyetin ardından grupta liderliğe yükseldi. Geçtiğimiz sezon ligde kalma mücadelesi verdiği ikinci yarıda, sahasında oynadığı ve yaklaşık 7 bin taraftarın takip ettiği Diyarbakırspor maçından bugüne adeta seyirci rekorunun kırıldığı müsabakayı 4.500'ün üzerinde taraftar topluluğu izledi.

Tokatspor’un devre arasında gerçekleştirdiği 3 transfere son anda TFF tarafından 100 bin liralık borç nedeni ile  gelen transfer yasağı neticesinde Beşiktaş A2 takımından Caner Turp, Adana Demirspor’dan Bilal Çubukçu ve Fethiyespor’dan Suat Mutlu bu zorlu müsabakada forma giyemedi. Tokatspor sahaya Mehmet, Oğuz, Alihan, Veysi, Hacı, Fatih Özdemir, Haluk, Ozan, Emin, Ercan ve Taylan ilk 11’i ile başlarken teknik direktör uzun bir aradan sonra kadroda sürpriz yaparak Fatih Özdemir ve Veysi Durmaz’a ilk 11’de şans verdi.

Tokatspor, taraftarının ve dolu tribünlerin coşkulu desteği ile müsabakaya hızlı başladı. Henüz 2.dakikada sol kanattan gelişen Tokatspor atağında Emin Yalın ceza alanına girerken sol çaprazdan ceza alanı içerisinde arka direğe ortaladı, arka direk önünde altı pas çizgisi üzerinde Ozan’ın pleasesi kaleci Sofu’yu da geçip ağlara gitmek üzere iken savunma tarafından çizgiden çıkarılırken net bir pozisyon da Tokatspor adına kaçmış oldu. 14.dakikada bu kez konuk ekipte Raif Demir, savunmadan atılan topla orta sahada buluştu. İleride sağ kanattan koşu yaparak hareketlenen arkadaşı İlhan’ı gördü. İlhan, Tokatspor yarı alanında sıfıra indi, ceza alanına ortaladı kaleci Mehmet’i geçen topu savunmada Oğuz, Mümin'den önce son anda uzaklaştırdı. İnegölspor’un etkili oynadığı dakikalarda bu kez 19.dakikada İnegöl savunmasından ileriye atılan uzun topla buluşan İlhan Depe hızlı şekilde Tokatspor ceza yayı üzerinde boşta bulunan arkadaşı Oğuz Kocabal’a çıkardı. Oğuz’un sert şutu az farkla üstten auta gitti. İlk yarının kalan dakikalarında net fırsatlar olmamakla beraber orta alan mücadelesi şeklinde geçen oyunda devre golsüz beraberlikle sonuçlandı.

İkinci yarıya aynı ilk 11 tertibi ile başlayan Tokatspor’da değişen bir şey yok, manzara aynı idi. İkinci yarının ilk atağında 53.dakikada konuk ekip Berkay ile ceza yayı üzerinden kaleyi yokladı üstten aut. Herkes Tokatspor’dan silkinme ve oyun anlayışında değişme ile olmayınca maçın başından beri üstün oynayan taraf olan İnegölspor 57.dakikada bir faul neticesinde serbest vuruş kazandı. Tokatspor’un sol, İnegölspor’un sağ kanatından, Maraton Tribünleri önünden ve ceza alanını hafif çaprazdan gören bir yerden Berkay ceza alanına ortaladı, oluşan karambolde savunmadan seken top Raif’in önünde kaldı. Raif hemen arkasındaki Mümin’e çıkardı. Mümin’in nefis pleasesi ağlarla buluşunca konuk ekip 1-0 öne geçti. Golün ardından baskısını artıran İnegölspor yine 61.dakikada bu kez sol kanattan bir serbest vuruş kazandı. Yine Berkay ceza alanına ortaladı, ceza alanı içerisinde Raif dokundu herkesin bakışları arasında top direkten döndü. Oyundan iyice kopan Tokatspor, konuk ekibe pozisyon üstüne pozisyon vermeye başladı. 68.dakikada hızlı gelişen İnegöl atağında Mümin, ceza alanı çizgisi üzerinde ve kaleyi ortadan gören bir yer müsait pozisyonda olan arkadaşı Raif’i gördü. Raif ters köşedeki İlhan’a çıkardı. İlhan’ın sert şutunu kaleci Mehmet dahil herkes izledi. Top az farkla auta giderken bu topun auta gitmesine kimse inanamadı. Ve hemen 1 dakika sonrasında sahanın yıldızlarından İlhan, sağ kanattan aldığı topla rakiplerini birer birer geçti, çaprazdan ceza alanına girdi kaleci Mehmet ile karşı karşıya kaldı sert vurdu konuk ekibin 2. golü geldi. Bu golün ardından ise Tokat Gaziosmanpaşa Stadyumu’nun tribünleri boşalmaya başladı. Kalan dakikalarda pozisyon üretmekte zorlanan bir Tokatspor, 2-0 ve deplasmanda olmanın neticesinde oyunu kontrollü ve rölantide götüren bir İnegölspor’un mücadelesinde başka gol olmayınca konuk ekip adeta 6 puanlık bir maçı kazandı.

Müsabaka sonunda Gaziosmanpaşa Stadındaki 4500’ü aşkın taraftar konuk ekibi alkışlar ile soyunma odasına uğurladı. Tokatspor’da  teknik direktör Namık Altunsoy ise oyuncu seçimleri ile maça damga vurdu. Oyuna haftalardır istikrarlı oynayan Serkan Doğan’ı keserek yerine kadroya girmekte zorluk çeken Fatih Özdemir ile ilk 11 başlayan ve sağ beki Furkan Özyurt’u kulübede oturtarak orta sahada oynayan sol ayaklı Veysi’den sağ bek yaratmaya çalışınca o kanadı adeta koridora çevirdi. Rakipte bu zaafı iyi değerlendirince mağlubiyetin baş mimarlarından birisi oldu. İnegölspor’da İlhan, Berkay, Mümin adeta sahanın yıldızı olarak bu galibiyette baş mimar olarak büyük pay sahibi oldular. Bu İnegölspor Tokat’ta şimdiye dek izlediğim en iyi, en çok koşan ve en diri takım olarak şimdilik direkt olarak çıkmayı hak eden tek takım görünümünde. Tokatspor’da son olarak ise Alihan-Oğuz ikilisi stoper mevkisinde adetalar harikalar yaratarak maçın 4-0, 5-0 gibi bir skor ile bitmesinin de önüne geçtiler.

MAÇ YAZISI : BALIKESİRSPOR 0 - BAYRAMPAŞA 0


* 2. Lig Beyaz Grup 18. hafta karşılaşmasını Onur Dündar izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [ https://twitter.com/dndar_10 ]



Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup'un lideri Balıkesirspor ligin ikinci yarısının ilk maçında Bayrampaşa ile evinde karşılaştı. Maç öncesinde Balıkesir'de oldukça soğuk ve yağmurlu bir hava olmasına rağmen gerçek Balıkesirspor sevdalıları tribündeki yerini aldı. Devre arasında Ahmet Şahin, İlyas Çakmak, Koray Çölgeçen, Muhammet Aran'ı kadrosuna katan Balıkesirspor golcü Coşkun Yılmaz, Erhan Küçük ve Orhan Terzi ile yollarını ayırmıştı. İnegöl galibiyetinin ardından istifa eden Mesut Dilsöz'ün yerine görevi devralan teknik direktör İsmail Ertekin ile bir değişime giren Balıkesirspor karşılaşmaya Ahmet Şahin, Caner Arıcı, Rıza Efendioğlu, Hasan Hatipoğlu, Kerem Gülbahar, Ali Akburç, Salih Sefercik, Ertuğrul Arslan, Hüseyin Kar, Muhammet Reis, Ali Öztürk 11'iyle çıktı. Karşılaşmaya istekli başlayan kırmızı beyazlılar ikinci dakikada Hüseyin Kar ile net bir pozisyondan yararlanamadı. İlk 15 dakikadaki etkinliği kalmayan Balıkesirspor ceza sahasına indirilen topta Ali Akburç topu auta atarak önemli bir fırsattan yararlanamadı. Sonraki dakikalarda Bayrampaşa'nın sağlam ve dirençli oyunu karşısında boğuşmaya başlayan Balkes'te kanatlarda Ali Akburç ve Hüseyin Kar ileri uçta Muhammet Reis ve Ali Öztürk farklılık yaratamayınca hem oyun anlamında hem de skor anlamında sonuç alınamadı. İkinci yarı sahada varlığı yokluğu belli olmayan Hüseyin Kar oyundan çıkarken yerine Mustafa Şen girdi. İkinci yarıda topa daha çok sahip olan Balıkesirspor rakip kalede Muhammet Reis ile kaçan bir pozisyon ile kullanılan serbest vuruşlar dışında etkinlik yaratamadı. Bayrampaşa ilk yarıdaki disiplinli oyununu ikinci yarıda da kopmadan sürdürünce mücadeleden 1 puan ile ayrılmayı başardı; fakat ileriye taşıdıkları topları çoğu zaman tutmaya ve oyunun ölü noktalarına götürmeyi yeğlemeleri ve böylece belki de yakalayabilecekleri tehlikeli atakları kendileri yok etmiş oldular. Yine de buna rağmen Bayrampaşaspor'u beğendim, maçın hakkı olan beraberliği almayı başardılar. Balıkesirspor'da Ertuğrul Arslan oynadığı kötü futbolla taraftarlardan büyük tepki toplarken Ali Öztürk ise beklentilerin çok altında kaldı. Yeni transferlerden Ahmet Şahin'e çok fazla iş düşmemesine rağmen kalesinde güven verdi. İlyas Çakmak da oyunun son bölümlerinde girdiği için çok fazla bir fikir edinemedik. Bu maçtaki kötü Balıkesirspor'un en iyi oyuncularının ise Rıza Efendioğlu ve Hasan Hatipoğlu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Golsüz beraberlikle taraftarına hayal kırıklığı yaşatan Balıkesirspor buna rağmen 33 puanla liderliğini sürdürürken Bayrampaşa 20 puana ulaştı. Ve Bayrampaşaspor bu maç ile beraber üst üste altıncı maçını da kaybetmedi. Karşılaşmayı az sayıda rakip takım taraftarı da izledi. Lider Balıkesirspor önümüzdeki hafta deplasmanda Konya'da Anadolu Selçukluspor ile karşılaşacak.

27 Ocak 2013 Pazar

MAÇ YAZISI : FATİH KARAGÜMRÜK 1 - BERGAMA BELEDİYESPOR 2


* 3. Lig 1. Grup 19. hafta karşılaşmasını Burak Alp Gürkey izledi ve altligler.blogspot.com için yazdı. [https://twitter.com/BurakAlpGurkey]





Uzun bir aradan sonra yazı yazmaya karar verdim. Son seyrettiğim maçlarda da içimden bir şeyler  yazmak gelmedi. Ama artık bugün bazı şeyleri net olarak konuşmanın vakti geldi. İlk devrenin ilk yarısında sıfırdan kuruldu bu takım diye avuttuk kendimizi.  Ama son 7 iç saha maçında Karagümrük gibi taraftarıyla bütünleşerek bir yerlere gelebilen, taraftarla bütünleşerek canını dişine takan bir takımın 2 mağlubiyet, 4 beraberlik, 1 galibiyet alması; üstüne üstlük bu takımların içinde en zoru olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'u yenip play-off hedefi değil de tamamen küme düşmeme hedefiyle yola çıkmış takımlara 14 puan bırakması Karagümrük’ümüzün bugün liderlik için değil de ilk 5 için oynuyor olmasının nedenidir.  Eğer bu takım bu kadar iyi takımsa deplasmanlar da bu kadar iyiyse iç sahada ne değişiyor çok merak ediyorum.

Neyse maça dönecek olursak; çok ağır hava şartlarında  Karagümrük maça hızlı başladı. Henüz 30. saniyede bugün maçın beğendiğim isimlerinden olan Ahmet sağdan iyi bir verkaçla hareketlendi, içeriye çevirdiği topa altı pasın üzerinde Çağlar topa dokundu. Direğin hemen dibinden top auta gitti.  Bu pozisyondan 3-4 dakika sonra Arif bir pozisyonda kaleciye pas verdi. Ahmet ayağına gelen topu dikmek yerine yana sürdü ardından manasızca stoperle rakip arasında duran rakip oyuncu Koray’a ayak içiyle pas attı. Topu alan Koray sol çaprazdan ayak içiyle direğin dibine yuvarlayarak takımını 1-0 öne taşıdı. Bu dakikadan sonra Karagümrük sanki hiçbir şey yokmuş gibi rölanti oyun oynadı. Takım önde basıp rakibi boğmak yerine rakibe orta sahada geniş boşluklar bırakıp boş yere pozisyon verdi. Bugün Karagümrük’ün en büyük yenilme sebebi orta sahanın bomboş olmasıydı. Rakip hem ilk devre, hem ikinci devre çok rahat hücuma çıktı. Ancak orta saha boş derken orta sahayı tek başına kapatmaya çalışan Ahmet’e ayrı bir parantez açmak lazım. Hem hücum hem savunmada orta sahada çok yalnız olmasına rağmen iyi işler yaptı. 18. dakikada açık ara sahanın en kötü oyuncularından olan Yemen’in soldan açtığı çok kötü bir ortayı önce ceza sahasının orada bir oyuncu ıskaladı ardından altı pasın üzerinde bir oyuncu daha ıskalayınca top arka direğin dibinden gol oldu.  Golün santrasından 1 dakika sonra sezonun ilk devresi  iyi bir görüntü çizen kaptan Arif  ayağına gelen topu fazla tutunca kaptırdı ve 2'ye 1 gelen Bergama’da çok iyi oynayan genç Yılmaz sağdan ortaladı, ilk golü atan Koray arka direkte topu bomboş tamamladı.  Bu dakikadan sonra zaten Bergama Belediyespor oyuncularını genelde yerde gördük. Zaman geçirme işini abartınca her pozisyonda oyun durmaya başladı. Golü yiyen Karagümrük baskı kurmak yerine yine rölantide oynamayı tercih etti. İlk devre oyunun çok durması sebebiyle 4 dakika uzatıldı. İlk devre böyle sonlanırken Ercüment Hoca yine devre arası değişiklik yapmadı. Takımda  sahada olmayan  3 oyuncu olmasına rağmen. 2. devrenin hemen başında 48. dakikada savunmanın arkasına atılan bir topta Halil ceza sahası yayıyla ceza sahası çizgisinin ortasındayken arkadan gelen rakip stoper Halil’e arkadan müdahale ederek yere indirdi. Hakem çok garip bir şekilde sarı kart çıkardı çünkü pozisyonda  Halil kaleciyle karşı karşıya kalmıştı göbekten ceza sahasına girmişti ve ne önünde ne yanında başka bir stoper yoktu.  Bu dakikadan sonra yine rakibe baskı yapmayan Karagümrük orta sahasız oynamaya devam etti.  İleride Çağlar, Caner, Yemen, Halil kalırken orta sahada Ahmet stoper gibi oynuyor Gökhan da tek başına basmaya çalışıyordu. Bu saydığım 4’lü hiç defans yapmayınca takım çok düştü. Oyun bu şekilde devam etti. 2. Devre de de rakip oyuncular yerden kalkmazken Karagümrük fazla pozisyon bulamadan maçı bitirdi. Ercüment Hoca da çökmüş orta sahayı kenardan seyretti. Değişiklik yapmakta yine her zamanki gibi çok geç kaldı ve yanlış değişikliler yaparak kendiyle çelişti. Neden derseniz dakika 70’de Gökhan’ı oyundan çıkarıp doğru bir tercih yapsa da dakika 70'ten sonra madem ilk devre hiç yapmadığı işi yaptırıp kanatları kullanarak hücum yapacaktı ya da top şişirecekti bütün maç boyunca rakip yarı alanda kendi yakınına düşen bütün topları indiren takımın tek top indirebilen santraforunu, hatta tek santraforunu çıkarıp Beşikdüzü’nden aldığı Mustafa’yı oyuna sokarken  yine her zamanki gibi santraforsuz oynamaya başladı. Caner  zaten bugün çok kötüyken maç boyunca kendi takımının 3 kontra atağını kesen ayağına gelen her topu ezen Yemen dururken başka bir oyuncuyu çıkarmasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktu. Kendi kendiyle çelişti zaten bu yaptığı hareketle.

Şimdi baktığımızda ligde 3. olan Karagümrük geçen hafta da bu hafta da küme düşmemek için oynayan 2 takıma 6 puan bıraktı. Devre arası kamp yapan bu takım neden top oynamıyor? Bu arada yeni alınan sol bek Bilal’in ilk devre her yerde oynayan ancak genelde sol bek oynayan İbrahim’den bir fazlası yok üstüne üstlük İbrahim çok daha iyi hücum yapıyor Bilal’den.  Ercüment Hoca devre arasında 7 transfer yaparken neden  bir genç kaleci daha alırken santrafor almadı? Sanırım kadroda 6 ya da 7 kalecimiz oldu.  Yemen’in yerine bir transfer yapılması doğru bir hamle olmuş, umarım alınan Göksel  iyi işler yapar da bir daha Yemen’i seyretmeyiz. Yemen şimdiye kadar izlediğim bütün maçlarda aldığı toplarda her zaman çalım düşündü top sürerken hiç kafasını kaldırmayıp sürekli çalım atmaya çalışıyor sonra da kendi etrafında dönüyor yapacak bir şey bulamayınca ve kendisinin futbol zekası diye tabir ettiğimiz özelliği yok denecek kadar az hatta yok. Bir oyuncu bir sezondur bütün kontra ataklarda hem rakip son adamın 2 adım ilerisinde bekler mi? Bugün de 3 kere aynı hatayı yaptı. Bir kanat oyuncusu olarak sürekli ofsaytta kalıyor. Bunu önlemek çok üstün zeka isteyen bir şey değil rakip son adama bakarak kendini ayarlar ofsayta düşmezsin bu kadar basit.  Caner’e gelirsek takımın abisi en tecrübelisi olan Caner bugün 80 dakika sahada yoktu.  Son 10 dakika biraz oynadı. İsim konuşmaya gerek yok bugün bizim adımıza sahanın en iyisi her zamanki gibi Anıl’dı. Havadan hiç top sektirmeyen Anıl 2’ye 1 kaldığı 2 pozisyonda çok kritik 2 müdahaleyle  golü önledi. Onun dışında Ahmet ve Cihan iyi oyun sergilerken Halil çok dengesiz oynadı.  Takımın en kötüsü ise açık ara Yemen’di. Şimdi son 7 iç saha maçında kaybedilen 14 puanın hala bir açıklamasını yapmayan Ercüment Hoca için bence artık yolun sonu geldi. Çünkü büyük paralar harcanan bu takım iç sahada küme düşmemeye oynayan takımlara cömertçe puan dağıttı. Ve puan kaybedilen 6 maçın 5'inde aynı senaryo gerçekleşti. Öne geçtik, korkak futbol oynadık, geri çekildik, puan kaybettik. Ercüment Hoca yanlış değişiklikler yaptı, geç değişiklikler yaptı vs vs.  Yaptığı transferlerde de 7 transfer yaparken santrafor almamasının tek açıklaması İspanya milli takımı gibi 4-6-0 oynamak istiyor olması olabilir. Ki bunun da gerçek olduğunu düşünmüyorum. Takımın en büyük sorunu sol bek sorunuyken Ercüment hoca eldekiler gibi belki eldekilerden de kötü bir sol bek almış. Eğer bırakmayacaksa ki bence görevini bırakmalı takımı sırtlayacak şu an boşta olan Galatasaray çıkışlı Özgürcan Özcan kaçırılmamalı. Tamam belki zor ama eğer alınırsa önemli işler yapabilir. İlk devre oynanırken Gökhan’ın orta sahayı tek başına toparlamak için çok genç olduğunu ve takımı sırtlayamayabileceğini yazmıştım.  Hoca ara transferde Gökhan’ın yerine orta sahayı 2 yönlü oynayarak toparlayacak bir oyuncu almadı.  Bu kadar konuşuyorum zaten şu istatistik santrafor durumunu ortaya çıkarır. Takımın en çok gol atan oyuncusu 7 golle ön libero yada orta sahanın ortasında oynayan Gökhan Şen. Bu arada yazıyı bitirmeden rakip takımın 20 yaşındaki sağ açık oyuncusu Yılmaz’a değinmezsem ayıp olur. Kendisi bizim sol kanadımızı tek başına delik deşik edip 3-4 pozisyonda sol beke dalga geçer gibi çalımlar attı. Bütün takımı maç boyunca yerde yatarken kendisi o soğukta yüzüne gelen topta burnu kanamasına rağmen oyunu durdurtmayıp kendini yere bırakmayıp oynamaya devam etti. Bir sonraki pozisyonda kendine gelen çok sert müdahaleye rağmen kendisi yerde kıvranmayıp ayağa kalktı. Hem karakteriyle hem oyunuyla kendisini çok beğendim. Umarım ileride iyi yerlere gelir. Fiziğini geliştirirse oyun zekası ve yeteneği çok yüksek zaten.

22 Ocak 2013 Salı

YERİNİZDE OLSAM BU MAÇLARI KAÇIRMAZDIM !

1. FETHİYESPOR - BANDIRMASPOR (27.01.2013 13.30 - FETHİYE İLÇE STADI)


Geçen sezon son haftalara kadar şampiyonluk yarışının içinde olmuş, bu sezon da Kırmızı Grup'un en iddialı takımlarının arasında yer alan Fethiyespor'la Bandırmaspor ikinci yarıyı bu maçla açıyor; nam-ı diğer 'Valiliği Olmayan İllerin Derbisi'. Maçı önemli kılansa yalnızca takımların puantajdaki durumu değil; geçtiğimiz sezon üstelik zirve yarışı olanca hızıyla kızışmışken her iki kulüp taraftarlarının Bandırma'da oynanan maçta tüm futbol camiasına örnek olacak bir dostluk sergilemiş olması. Seyir keyfinin yüksekliği kadar, yine aynı dostluk manzaralarının sergilenmesini bekliyorum.


2. SAMSUNSPOR - GÖZTEPE (27.01.2013 14.00 - SAMSUN 19 MAYIS STADI)

Sezonun ilk yarısını hayal kırıklığıyla kapatıp kendilerini sıralamanın diplerinde bulan her iki takımın mücadelesi.. Bu maçı önemli kılan da her iki takımın da devre arasında yaptıkları önemli transferlerle kadrolarını güçlendirmiş olması nedeniyle önümüzdeki haftalarda çıkış yapabilecek potansiyeli taşımaları. Göztepe için alınabilecek 3 puan hem alt sıralardan uzaklaşmak adına önemli bir hamle olacak, hem de play-off hedeflerinden kopmama adına katkı sağlayacak. Samsunspor içinse düşme hattından kurtulmak için önemli bir psikolojik destek sağlanacak. Maçın tansiyonunu yükseltebilecek bir unsur da devre arasında bu iki kulübün Sivassporlu Abdülkadir Özgen'in transferi için karşı karşıya gelmiş olması ve Göztepe cephesinin bu transferden dolayı Samsunspor'a tepkili olması.


3. BEŞİKDÜZÜSPOR - SİİRTSPOR (27.01.2013 13.30 - VAKFIKEBİR İLÇE STADI)

3. Lig 1. Grup'ta sezona iddialı hedeflerle başlayıp kendini düşme hattının içinde bulan Siirtspor, bir sıra altındaki Beşikdüzüspor'a konuk oluyor. Devre arasında ilk 11'ini neredeyse baştan kuran ve Yüksel Kayaalp, Deniz Siğa gibi isimlerle dikkatleri üzerine çeken Siirtspor geçtiğimiz hafta favori olduğu maçta Sandıklıspor önünde kendi evinde 2 puan bırakmıştı. Beşikdüzüspor'sa Gölcük deplasmanından bulduğu 1 puanla bu maça moral motivasyon açısından avantajlı çıkıyor. Beşikdüzüspor kaybederse ateş hattından kurtulmak için önemli bir krediyi harcamış olacak; Siirtspor kaybederse ligde kalma yarışında kartlar yeniden dağıtılmış olacak.


4. TOKATSPOR - İNEGÖLSPOR (27.01.2013 13.30 - GAZİOSMANPAŞA STADI)

Sezon başı beklentilerine göre Beyaz Grup'ta zirve yarışının 'sürpriz' iki ortağı kozlarını Tokat'ta paylaşıyor. Geçtiğimiz sezon ligden düşmekten son haftalarda kurtulan Tokatspor sezon başında elindeki mütevazı imkanları çok akılcı bir şekilde kullanmış ve ilk devre boyunca ligin zirvelerinden inmemişti. İnegölspor'sa 3. Lig'den geldiği ilk sezonda otoritelerin beklentilerinin aksine, oynadığı güzel futbolla hem takdir kazanmış hem de haftalarca liderlik koltuğunda oturmuştu. Doğru transferlerle kadrosunu güçlendiren iki takımın mücadelesinde beraberlik ihtimalinin kuvvetli olduğunu düşünüyorum.


5. KONYASPOR - 1461 TRABZON (26.01.2013 19.00 - B. ŞEHİR BELEDİYE ATATÜRK STADI)

Lig başlarken en önemli favorilerinden biri olarak işaret edilen Konyaspor, Süper Lig iddiasında yara almamak ve yukarılarda kendine bir edinmek için maça mutlak 3 puan için çıkacak. Terfi baskısını üzerinde hissetmeyen ve oynadığı futbolla taraflı - tarafsız herkesin beğenisi kazanan - ve bana göre bu ligde yenemeyeceği takım olmayan - 1461 Trabzon da yine skordan ziyade iyi futbol beklentisiyle sahaya çıkacaktır. İkinci yarıya galibiyetle başlayan bu iki takımın mücadelesinden çekişmeli ve kaliteli futbol bekliyorum.


6. TEPECİKSPOR - NAZİLLİ BELEDİYESPOR (27.01.2013 13.30 - ESENYURT NECMİ KADIOĞLU STADI)

Beyaz Grup'taki Tokatspor - İnegölspor maçının bir nevi muadili bu maç. Sezon başı beklentilerinde hesaba katılmayan her iki takım da kendilerini hafife alanların beklentilerini boşa çıkarmış ve en azından play-off iddialarının geçerliliğini ortaya koyup üst sıralarda kendilerine yer edinmişlerdi. Esenyurt'taki maç play-off yarışında bir rakipten koparılacak 3 puan kadar, Fethiyespor - Bandırmaspor maçının sonucuna göre, puantajda da önemli değişikliklere yol açabilir. Ev sahibi ekipteki Suat Usta, Adem Çalık gibi isimlerin kadroya dahil edilişi; konuk ekipteki Kemal Okyay, Mert Kaytankaş vb. transferler maçı daha bir dikkatle izlememiz için ekstra bir unsur.


7. ÇAYKUR RİZESPOR - ADANA DEMİRSPOR (27.01.2013 19.00 - YENİ RİZE ŞEHİR STADI)

Süper Lig yolundaki dengeleri değiştirebilecek karşılaşmayla haftanın kapanışını yapıyoruz. Mustafa Denizli'yi takımın başında getirerek dikkatleri üzerine çeken Rize ekibi, geçtiğimiz hafta üstelik de forvetsiz çıktığı maçtan 4 golle dönmüş ve iddiasını bir kez daha ortaya koymuştu. Sezona çalkantılarla başlayıp Mustafa Uğur'un göreve gelmesiyle ivme yakalayan ve kendini zirve yarışının içinde bulan Adana Demirspor içinse eğer üst sıraları hedefliyorsa bu maçtan en azından alınacak bir puan hayati önemde. Pazar günü oynanacak maç, Çaykur Rizespor'da forvete yapılan David Depetris takviyesinin ve Adana Demirspor'daki Raheem Lawal kaybının etkisini görebilmek için bir nevi önizleme olacak.


8. İSTANBULSPOR AŞ - KAYSERİ ŞEKERSPOR (27.01.2013 13.30 - BAHÇELİEVLER ÖZEL İDARE STADI)

3. Lig 1. Grup'un iyi futbol oynayan ve bunun ödülünü üst sıralarda yer alarak alan iki takım İstanbul'da karşı karşıya geliyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'un koptuğu - ikinci İstanbulspor AŞ ile arasında 10 puan fark var - grupta 3. Lig'deki ilk sezonunda beklentilerin fazlasıyla üstüne çıkan ve hafta itibariyle 6. sırada yer alan Kayseri Şekerspor için bu hafta deplasmanda alınabilecek bir 3 puan takımın play-off hedefleri için çok önemli bir hamle olacak. İstanbulspor AŞ ise hem rakibini play-off hattından bir nebze uzaklaştırmış olacak, hem de şampiyonluk yarışındaki mesafeyi açmamış olacak.


9. EMRESPOR - ARSİNSPOR (27.01.2013 13.30 - ISPARTA ATATÜRK STADI)

3. Grup'un krizdeki takımları için en büyük avantaj, daha ligin başında havlu atan Mardinspor ve Diyarbakırspor'la aynı grupta eşlemiş olmak. Ancak hesaba katılması gereken, her türlü imkansızlığına rağmen direnen ve bu iki takımın bir sıra üstünde yer alan Kocaelispor var. Sezonun ilk yarısında beklediğini bulamayan ve orta sıraların altına yerleşen bu iki takım da ateş hattından kurtulmak için maça mutlak kazanma hedefiyle çıkacak. Her iki takımın da ara transfer döneminde çok sayıda transfer yaparak ligde tutunma adına hamleler yaptığını notlarımıza ekleyelim.


10. ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR - GÜMÜŞHANESPOR (27.01.2013 13.30 - ERZURUM KAZIM KARABEKİR STADI)

3. Lig 3. Grup, bu yıl baştan havlu atan takımlar kadar 2. Lig'i hedefleyen takımların fazlalığıyla da dikkat çekiyor. Sezon başladığından beri ilk iki sırayı bırakmayan Darıca Gençlerbirliği - Altınordu ikilisi kadar zirveyi her an için kollayan Kahramanmaraş Belediyespor, Keçiörengücü, Gümüşhanespor gibi kulüpleri de zirve hesaplarında dikkate almak gerekiyor. Şu anki sıralaması itibariyle bu grubun hemen ardından gelen Erzurum ekibi, yarışın içinde kalmak ve bu gruptan en azından bir takımı aşağı çekebilmek için Gümüşhanespor'u yenebilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Gümüşhanespor içinse böyle zorlu bir maçtan ağır darbe almadan alınacak 1 puan play-off hesapları açısından iyi bir sonuç olacaktır.

20 Ocak 2013 Pazar

TARİHTEN : 20 OCAK 1989 SAMSUNSPOR TRAFİK KAZASI


* Türk futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan, Samsunspor'un geçirdiği trafik kazasını 24. yıldönümünde Ömer Gülhan yazdı. [https://twitter.com/dariusvassell93]




ASFALT’IN KAN AĞLADIĞI GÜN : 20 0CAK 1989 SAMSUNSPOR TRAFİK KAZASI…



Bizim hikayemiz futbolun futbol olduğu, samimiyetin takım televizyonunda hep beraber şarkı söylemek olmadığı, futbolcuların top toplayıcı çocuğa dahi saygı duyduğu bir ; aslında futbolun bizim olduğu yıllarda başlıyor. O zamanlar futbolcular diskolara koltuk değneği ile girmez, hakemin her kararına saygı duyar ve eleştirilere sahadaki oyunlarıyla cevap verirlerdi. Şimdinin teknik direktörleri, futbol yorumcuları ve milletvekilleri o zamanlar sahalarda top koşturuyorlardı. 80’li yıllardan bahsedeceğim. Ligimiz Mete Adıvar’ı,Metin-Ali-Feyyaz’ı Hasan Vezir’i, Aykut Kocaman’ı hatta yeni yetme Hakan Şükür’ü, Brezilyalı Serginho-Carlos-Eder’i tanıma onuruna erişmiş, hatta Xamas galibiyetini görebilme şansına sahip günleri geçirmiştir. Sezon 1988-1989 ligimiz ise şimdinin Süper Ligi, Birinci Lig. Bu sezona hatta bundan sonraki sezonlara gölge düşürecek elim bir trafik kazası gerçekleşir. Yazıma yüreğim buruk bir şekilde 80’li yıllardaki Samsunspor’u tanıtarak başlıyorum. Samsunspor 1980’li yılların ortalarında altın çağını yaşıyordur. 1984-1985 yılında 2.Ligi C Grubunu lider tamamlayan Samsunspor 1.Lige terfi eder. Şehirde takımdan beklentiler büyüktür. Takım 1.Lige çıktığı gibi ligi üçüncü olarak bitirir. Kaleci Fatih Uraz’lı, defansta Jovanovski’li ve Muzaffer’li, orta sahanın kalbi Rıfat Benli’li, forvette Tanju Çolaklı ve Orhan Kapucu’lu bir Samsunspor vardır sahada. Tanju’nun takımdan ayrılması ile zor günler geçireceği düşünülen Samsunspor 87-88 yılında ligi 4. tamamlar. O yıl aynı zamanda takım Balkan Kupasında mücadele etmektedir. Fikstür kurbanı olan Kırmızı Şimşekler kupada ilk iki maçı deplasmanda oynar. İlk maçı Iraklis’e 4-3 ve ikinci maçı Sliven’e 7-0 kaybeder. Üçüncü maç’ta Sliven’i 3-2, dördüncü maçta ise Iraklis’i 6-1 yenen temsilcimiz, alnının akıyla grupta altı puan alır. Samsun adına Türk Futbolu için geleceğe dair umutlar filizlenmeye başlar. 1988-1989 sezonu Malatyaspor maçı ile açılır. Samsunspor, Malatyaspor ile 1-1 berabere kalır. İkinci maçta Boluspor’a deplasmanda 2-0 kaybeden Samsunspor, o yıl Fenerbahçe’den deplasmanda tek puan alan takım olarakta tarihe geçer. Kaderin cilvesi mi bilinmez Karşıyaka mağlubiyeti sonrası teknik direktör Şükrü Esat Goran görevinden ayrılır. Teknik direktörlük görevine bir Samsun aşığı olan Nuri Asan getirilir. Takım ilk yarıyı on dokuz puanla on üçüncü sırada tamamlar. O zamanlar devre arası kampı yapmak için yeterli altyapı ve popüleritesi olmadığından takımlar Antalya yerine yine sıcak liman şehirleri olarak İskenderun ve Mersin gibi şehirleri seçer. Samsunspor, kamp yapmak için İskenderun’a gider. Kamp biter takım şehre döner. Ve 20 Ocak sabahı takım yola çıkmaya hazırlanır. Hava kapkaradır tıpkı o gün yaşananlar gibi. Şehri kara kara bulutlar kaplamıştır. Stoper Muzaffer, dört yaşındaki çocuğuna sarılıp sessiz sedasız evinden çıkar. Olay sonrası eşinin anlattığına göre; ‘’Yaşanacakları adeta hissetmiş ve hiç bu kadar tedirgin bir şekilde evden çıkmamıştır’’. Takım toplanır ve yola çıkılır. Aslında birkaç şey eksiktir daha doğrusu yanlıştır. Dönemin en zengin kulüplerinden olan Samsunspor’a o eski otobüs yakışmıyordur. 1971 model olan otobüsün koltukları yerlerine sabit bile değildir. Yolculuk başlar. Bizim Amatör Kümede maça giderken  havaya girebilmek için ’Şarampole Kaptan’ tezahüratlarımızın bir örneğini de  Samsunsporlu futbolcular yapıyordur. ‘’Hadi Asım ağabey , bas bas, o traktörü geç’’ nidalarıyla  Şoför Asım Özkan’a şakayla karışık bir gaz veriyorlardır. Asım Özkan, bu tezahüratlara karşılık verircesine çok hızlı gidiyordur. Hatta şoför Asım Özkan futbolcularla şakayla karışık sohbetlerinde “ Ben kaza yapmam ama yaparsam canlı az kalır” dermiş. Kaleci Fatih ise her deplasman yolculuğunda otobüsün ön tarafına geçer ve yol boyunca hocasıyla, kaptanlarıyla sohbet ederdi. O gün Fatih ön tarafa tam geçecek iken fikir değiştirdi. ‘’Yol uzun, sonra geçerim’’ dedi  kendi kendine. Erol ise beni Malatya’ya gelince uyandırın dedi.  Kar yağışı başlamış  ve şiddetini artırmıştı.  Futbolcuların ısrarları karşısında hızını alamayan Asım ağabey  ‘’Yol kenarındaki benzinlikte zincirleri çıkartalım’’ der. Gerekçesi, otobüsün hızını yavaşlatıyor olmasıdır. Zincirler çıkartılır ve acı sona doğru ilk adım atılmış olur. Havza ilçesine yaklaşan takım otobüsü karşıdan gelmekte olan şeker yüklü kamyon ile çarpışır. Ve otobüs, acı çığlıklar içinde şarampole yuvarlanır.


Mete kafasını tavana vurmuş, Erol’un kolu kapıya sıkışmış, Fatih arka camdan dışarıya uçmuş, Mustafa kaportaya sıkışmış, kaptan Emin ön taraftan en arkaya kadar sürüklenmişti. Teknik Direktör Nuri Asan aracın ön camında sıkışmıştır. Kaza raporuna göre Kamyon Sürücüsü hatalı sollama yaparak kazaya sebebiyet vermiştir.Kaderin bir cilvesi ki kamyon şoförü o gün izinki olmasına rağmen çalışmak istemiştir.Kazanın gerçekleşmesindeki unsurlarından biri belki de budur. Yine bir Samsun takımı olan Çarşambaspor kulübü ise Samsunspor’la aynı gün yola çıkmıştı. Hatta Havza’ya gelmeden Samsunspor otobüsü, Çarşambaspor otobüsünü geçmiştir. Çarşambaspor teknik direktörü  Cemil Cengiz o günü şöyle anlatıyor : “Yolculuğa beraber başlamıştık. Bir anda Samsunspor otobüsü kayboldu. Şoför, bana onlara yetişeceğini söyledi. Ben ise hava kötü, olmaz dedim. Havza’nın çıkışında şoka uğradık. Samsunspor otobüsü şarampole yuvarlanmıştı. Futbolcuların hepsi sağa sola yığılmıştı.”dedi. Herkes şoktaydı. Çarşambaspor kafilesi adeta hızır misali yetişmişti. Yarı baygın şekilde olan Emin, Çarşambaspor ekibine :”Beni bırakın arkadaşlara yardım edin” diye söylendi. Çarşambaspor’lu futbolcular, yaralıları sırtlayıp otobüse götürme çabası içindeydi. Olayın gerçekleştiği yerdeki ahali de Çarşambaspor ekibine yardım ediyorlardı. Yaralıları taşıyor, su yardımı yapıyor, imkanlar dahilinde ellerinden ne geliyorsa artık. Yurdum insanı işte. Ancak yoldan geçen arabalardan inen yolcular ise yardım etmek yerine olayı seyretme uğraşı derdindeydi. Hava’nın kötü olması yetmiyormuş gibi olayı seyredenlerinde yolun açılmasına engel olması ile işler daha da zorlaşıyordu.. Ambulansa alınan yaralılar Devlet Hastanesi’ne doğru yola çıktı. Aksilikler devam ediyordu, hızla hastaneye yetişmeye çalışan ambulansta yolda kaza yapar. Fatih Uraz’ın ‘’Dereyi geçip az daha çayda boğuluyorduk” diye bir açıklaması vardır bu kaza ile ilgili. Samsunspor kafilesinde kayıpta çoktur, yaralıda.. Yaralılar hastanede tedavi altına alınır. Kazada hayatını kaybedenlerinde ismi belli olmuştur. İki maç önce takımın başına geçen teknik direktör
Nuri Asan , Mete Adıvar, Muzaffer Badalıoğlu ve şoför Asım Özkan hayatını kaybeder.


Kaza haberi Samsun’a ulaştığında, şehir sessizliğe boğulur. Havza’da bütün dükkanlar kepenk kapatır. Kapkara bulutlar, şehrin üzerinden günlerce gitmez. İnsanların ağzını bıçak açmaz. Şehir dışardan gelen misafirlerin bile yüksek sesle konuşmadığı bir şehir halini alır. Bir Samsunspor taraftarı “Evimizde televizyonumuz vardı, ama haberleri radyodan dinliyorduk. Çünkü yaşananları görebilmeye dayanabilecek halimiz kalmadı.” demiş. Samsun insanının acısı tarifsizdi. Takımın yabancı futbolcularından Tomiç komaya girer. Hastanede kalbi durunca öldüğü sanılır fakat doktorların müdahelesi ile makineye bağlanınca bitkisel hayatta yaşamaya başlar. Beş ay sonra ailesi tarafından Yugoslavya’ya götürülmek istenir. Doktorların yerinden dahi kıpırdamamalı açıklamalarını yaptığı Tomiç, Atatürk Havalimanı’nda ambulansla ile iki kez tur attırılır. Nedeni ise canı değersiz sayan Türk Bürokrasisi. Araştımalarıma göre ambülansın Havaalanına izinsiz olarak girmesine sinirlenen Müdür yüzündenmiş. Tomiç, bitkisel hayatının yüz elli altıncı gününde hayata gözlerini yumar. Kazanın şokunu atlatamayan yaralı futbolcular,  kendilerine geldiğinde acı gerçek onlara da söylenir. Takımın kaptanı ve şuan Samsunspor’un başkanı Emin Kar felç olmuştur. Kasım haftalarca hastaneden çıkamamış, Fatih’in kaburgaları kırılmış, Yüksel’de feci yaralanmış ve olay yerinde ameliyat olmuştur. Bazı futbolcular aklını kaybetmiştir. Kazadan ciddi şekilde yaralı olarak kurtulan Nasir Beadini ise iyileştikten sonra iki yıl daha top oynar. Fakat bu sefer kendi aracı ile trafik kaza yaparak hayatını kaybeder. 1.Ligin en renkli takımı olan Samsunspor, bu kaza ile ligden çekilme kararı alır ve sezonun ikinci yarısında maçlara çıkmaz,hükmen mağlup sayılır. Takım o yıl ligin onur şampiyonu ilan edilir ve özel statü ile ligde tutulur.Kırmızı-beyaz olan renklere kazanın sembolü siyah renkte eklenir. Takıma destek üstüne destek yağar. Halk Samsun’a sahip çıkar. Samsun halkı, aldıkları maaşlarını hepsini kulübe yardım olarak verir. Okullarda yardımlar toplanır, kumbaralar kırılır. Bir miyon yardım toplanır. Turgut Özal takıma sahip çıkar. Toplamda dört milyon para yardımı toplanmıştır. Kaza sonrası eski Samsunsporlu futbolcu Tanju Çolak:”Galatasaray izin verirse bir yıl Samsunspor’da forma giyerim” demiştir. Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Gordon Milne: ”Samsunspor’a her türlü yardımı yapmaya hazırız, isterlerse futbolcu verebiliriz” diyerek vefa örneği göstermiştir. Yaşananlardan sonra Emin Kar, Erol Dinler, Yüksel Örgüten futbolu bırakmıştır. Futbola aktif olarak devam eden futbolcular olsa da eski performanslarının çok gerisinde kalmışlardır. Kaleci Fatih Uraz ise birkaç yıl kaza ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söylemiştir;”Kazadan bir buçuk yıl sonra Adana Demirspor forması giyerken uçak tam kalkacakken motorlardan biri arızalandı. Uçakta, Samsun’da yaşadığımız kareler gözümün önüne geldi.”demiştir. Samsunsporlu futbolcuların bu kazadan sonra hayatları da değişti. Evlilikleri bitenler oldu. Kader peşlerini bırakmıyordu. Futbolcular yaşananları unutmak adına birbirleri aramamak için kendilerini zor tutuyordu. Bu olaya herkes vefasızlık olarak baksa da Fatih Uraz” Tekerlekli sandalyeye mahkum olan kaptanımız Emin ile kolunun birini kullanamaz hale gelen  ve saçlarını iki haftada aklar düşen Erol’u eğer aramayıp sormuyorsak vefasızlıktan ziyade onların devam eden acılarını hatırlatmamak için olsa gerek” demiştir. Takımın tesislerine teknik direktör Nuri Asan’ın adı verilir. Kaza’da yer alan kişiler ise:
Teknik Direktör: Nuri Asan (Vefat etti)
Futbolcu: Muzaffer Badalıoğlu (Vefat etti)
Futbolcu: Mete Adınar (Vefat etti)
Futbolcu: Zoran Tomic (Vefat etti)
Otobüs Şoförü: Asım Özkan (Vefat etti)
Futbolcu: Erol Dinler (Yaralandı, malulen emekli)
Futbolcu: Emin Kar (Yaralandı, malulen emekli, Samsunspor başkanı)
Futbolcu: Fatih Uraz (Yaralandı, futbola devam etti., Zaman Gazetesi yazarı)
Futbolcu: Şanver Göymen(Yaralandı, futbola devam etti. Euro-96 kadrosunda yer aldı)
Futbolcu:Orhan Kılıç(Yaralandı,malulen emekli)
Futbolcu:Ercan Koloğlu(Yaralandı)
Futbolcu:Uğur Terzi(Yaralandı)
Futbolcu:Caner Yılmaz(Yaralandı)
Futbolcu: Kasım Çıkla (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Ercan Kol (Yaralandı,futbola devam edip, Samsusnpor’da futbolu bıraktı.)
Futbolcu: Mustafa Sinecek (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Yüksel Öğüten(Yaralandı, bir müddet daha futbol oynadı)
Futbolcu: Burhaneddin Beadini (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Nasır Beadini(Yaralandı, birkaç yıl futbol oynadı, başka bir trafik kazasında hayatını kaybetti)
Futbolcu: Hakkı Bayrak(Yaralandı, futbola devam etti)
Malzemeci: Halil Albayrak(Yaralandı, malulen emekli)
Masör:Mahmut Çalış(Yaralandı,malulen emekli)
Kulüp Müdürü:Yüksel Özan(Yaralandı)
Bir sonraki sezon takım 1989-1990 sezonunda 1.Ligde tutunamayarak 2.Lige düşer…

Samsunspor o kadroyu, o yıllardaki başarısını, uzun bir süre geçmesine rağmen hala yakalayamamıştır. Ancak Samsun halkının futbola olan sevgisi her şeye rağmen artarak devam ediyor. Hazin kazanın yirmi dördüncü yılında, Samsun’da ki futbol şehitlerimizi ve gazilerimizi anarak onları onurlandırmak istedim. Unutmadan Konyaspor’un hocası Tevfik Lav’ı,Keşanspor futbolcularından Can Çetinkaya ve Güner Yıldız’ı,Mersin İdman Yurdu futbolcularından Mustafa Aydın’ı,Denizlispor’lu efsane futbolcu Doğan Seyfi Atlı’yı ve aklıma gelmeyen futbol şehitlerimizi sevgiyle anıyoruz.Tutku ile meşin yuvarlağın peşinde koşan, evine meşin yuvarlak sayesinde ekmek götüren emektarlarmız Ruhunuz Şad Olsun….
 
Konunun araştırılmasında fikir beyan eden ve düzenlenmesinde yardımlarından dolayı Ramazan Gülhan’a bir teşekkürü borç bilirim.

6 Ocak 2013 Pazar

MAÇ YAZISI : ÇİĞLİ BELEDİYESPOR 4 - MANAVGAT BELEDİYESPOR 2

* Bölgesel Amatör Lig 7. Grup 15. hafta mücadelesini askifutbol.blogspot.com yazarı Erkan Aday izledi ve yazdı. 



Bölgesel Amatör Lig 7.Grup'un ilk yarısının 15. ve son haftasında zirve iddiasını hâlâ koruyan Çiğli Belediyespor, 2013'teki ilk resmi karşılaşmasında Antalya temsilcisi Manavgat Belediyespor'u ağırladı. Sıcaklık 7-8 derece, saha suni ve futbol oynamaya elverişliydi.


Karşılaşma öncesi, gözlemlediğim kadarıyla, Çiğli Belediyespor'un geçen seneki çoşkusu yok gibiydi ; belki de havanın soğuk olması da tribünleri biraz etkilemiş olabilir. Özellikle oturduğum tribünde yer alan kişilerin yaş ortalaması 50-60 civarındaydı. Kulüp binasının yanında yer alan karşı tribünde genç taraftarlar yer alıyordu.
Karşılaşmayı Kütahya Bölgesi'nden Tolga Akköse, Sercan İdi ve Yiğit Çam hakem üçlüsü yönetti. Çiğli Belediyespor ilk yarıda skorboard tarafındaki kaleyi korudu. Karşılaşmaya Manavgat Belediyespor'un vuruşuyla başladı.

Karşılaşmaya hızla başlayan evsahibi kırmızı-siyahlılar henüz 2.dakikada sol kanattan etkili geldi. Soldan açılan ortaya Serkan kafayla vurdu ; kaleciden döndü, savunma uzaklaştırdı.
Bir dakika sonra sağ kanatta topla buluşan Serkan'ın havadan gelen ortasına Fatih ayak içiyle dokundu: 1-0
Karşılaşmanın 15.dakikasında Manavgat'ın 3 numaralı oyuncu bir pozisyon sırasında ayağı dönünce, Antalya temsilcisi zorunlu değişikliğe gitti.
30.dakikada savunmadan atılan uzun topla buluşan Serkan, kalecinin hatalı çıkışından yararlanıp ceza sahasına girmeden aşırttı: 2-0
2 dakika sonra Çiğlili Mitat Er, Manavgat'ın 10 numaralı oyuncusunu düşürdü ve hakemden sarı kart gördü. 18 çizgisinin sol gerisinden serbest vuruş kazanan Manavgat'ta topun başına Ümit geçti. Sağ ayakla, orta hakem Tolga Akköse'nin düdüğünü beklemeden topa vurunca sarı kart gördü. Akköse atışın tekrar yapılasını istedi. Bu sefer sol ayakla vuran Ümit, kaleci Vedat'ı solundan avladı ve ilk yarı bu sonuçla bitti: 2-1
51.dakikada İzmir takımı köşe vuruşu kazandı. Manavgat savunmasının uzaklaştıramadığı topla altpasın sağında buluşan savunma oyuncusu Mitat Er, voleyle bekletmeden vurdu ve durumu 3-1'e getirdi.
55.dakikada Manavgat Belediyespor serbest vuruş kazandı. Ceza sahasına ortalanan topu Salih Kılavuz kendi kalesine plaseleyince mücadele 3-2'ye geldi.
80.dakikada Çiğli Belediyespor sol çizginin yakınında serbest vuruş kazandı. Mustafa'nın ortasına, oyuna sonradan giren, Mahmut iyi yükseldi ve karşılaşamanın sonucunu belirledi: 4-2
82.dakikada Mitat Er, ikinci sarı karttan oyun dışı kaldı. Kalan dakikalarda ani ataklarla gelen kırmızı-siyahlılar savunma ve kaleciyi geçemedi.