14 Mayıs 2012 Pazartesi

SÜPER FİNAL ŞAMPİYONLUK GRUBU'NDA HAFTANIN GÖRÜNÜMÜ : 6. HAFTA

Süper Final'de 42 haftalık maratonun sonuna bu hafta gelindi.

Haftanın ilk karşılaşması, ligi 3. bitirecek - dolayısıyla Avrupa Ligi'ne katılacak - takımı belirleyecek olan maç İstanbul'daydı. Haftaya rakibiyle aynı puanda giren Beşiktaş'ın, normal sezonda daha çok puan toplayan rakibini muhakkak yenmesi gerekirken Trabzonspor'a beraberlik de yetiyordu. Bu nedenle maçın Beşiktaş'ın hakimiyetinde geçmesi bekleniyordu. İlk yarıda rakibine üstünlük kurduğu söylenebilirse de pozisyon üretmekte zorlanan Beşiktaş, ilk yarının son dakikasında Trabzonspor'lu Burak Yılmaz'ın Fabian Ernst'in boğazına sarılıp kırmızı kart görmesiyle ikinci yarıya çok daha üstün başladı. 63. dakikada gelen Mustafa Pektemek / Simao Sabrosa değişikliği Siyah-Beyazlı takımı daha da hareketlendirdi ve beklenen gol 69. dakikada Filip Holosko'nun golüyle geldi. Bu dakikadan sonra önde oynamanın ve rakibin 10 kişi kalmasının etkisiyle rehavete kapılan Beşiktaş, 85. dakikada Olcan Adın'ın frikikten attığı güzel golle sarsıldı. Bu dakikadan sonra yeniden gol aramak için yüklenen Beşiktaş, istediği golü bulamayınca grubu 4. sırada tamamladı ve Avrupa Ligi'ne direkt gidebilmek için Bursaspor'un cumartesi günü İstanbul'dan galibiyetle dönmesini beklemeye başladı.

Şampiyonu belirleyecek maçsa cumartesi günü Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanan Fenerbahçe - Galatasaray maçıydı. Ancak sezon boyunca olduğu gibi bu maçın öncesinde ve sonrasında sahadaki futboldan çok, saha dışı etkenler konuşuldu. Geçtiğimiz hafta cezası nedeniyle takımının başında yer alamayan Fatih Terim'in maçı nereden izleyeceği haftanın konusuydu. Cezanın kalkmaması durumunda Metris Cezaevi'nde bulunan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın kendi locasını teklif etmesi ise bu tartışmanın en şaşırtıcı, belki de gerilimi düşürmeye yönelik adımıydı. Ancak Tahkim Kurulu'nun Terim'in cezasını önümüzdeki sezona ertelemesiyle tecrübeli hoca takımının başında Kadıköy'e gelme imkanı buldu. Daha maç başlamadan önce televizyonlara yansıyan; staddaki görevli polislerle Fenerbahçeli taraftarlar arasındaki gerginlik, polisin seyircilerin üzerine biber gazı sıkması akılda kalan anlardı. Ayrıca İstanbul'da düzenlenen basketbol maçları için Türkiye'ye gelen Panathinaikos taraftarlarının Taksim Meydanı'nda Galatasaraylı taraftarlarla ettiği kavga; günün önemli bir diğer gerginliğiydi. Sahada ise beklentilerin altında, futbol zevkini tatmin etmekten uzak bir oyun vardı. Galatasaray, beraberliğin de yetmesini düşünerek daha kontrollü bir oyun ortaya koyarken kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, oyuna ağırlığını koymak istiyor, ancak bir türlü gol getirecek noktalara topu taşıyamıyordu. Bu görüntü 65. dakikaya kadar sürdü. Bu dakikada Fenerbahçeli Issar Dia'nın hakemin düdüğünden sonra topa kasten vurarak ikinci sarı kartını görüp oyun dışında kalması, Sarı-Lacivertli takımın hesaplarını bozdu. 14 dakika sonra bu kez Galatasaraylı Tomas Ujfalusi'nin aynı nedenle ikinci sarı kartını görüp oyuna yeniden denge getirmesi de sahadaki en önemli ayrıntılardandı. Her iki takım da eşitliği bozamayınca maç 0-0 sona erdi ve Galatasaray, 2011-2012 sezonu şampiyonluğunu ilan etti. Maçın sona ermesiyle stad içinde ve çevresinde Fenerbahçeli taraftarlarla polis arasında yaşanan çatışmalar ve Galatasaray'ın kupasını Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda alma talebiyle gecenin ileri saatlerine kadar süren bir bekleyiş yaşandı. Nihayetinde saat 00.00'ı geçtikten sonra Galatasaraylı oyunculara kupaları verildi ve Sarı-Kırmızılı oyuncular şampiyonluk sevincini stad içerisinde yaşadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder