8 Mayıs 2012 Salı

SÜPER FİNAL ŞAMPİYONLUK GRUBU'NDA HAFTANIN GÖRÜNÜMÜ : 5. HAFTA


Geçtiğimiz hafta içinde Galatasaray'ın evinde Trabzonspor karşısında 2 puan bırakmasıyla Fenerbahçeliler, Fenerbahçe'nin Beşiktaş karşısında 3 puan bırakmasıyla da Galatasaraylılar sevinmişti. Haftaya 3 puan önde giren Galatasaray camiası evinde oynayacağı Beşiktaş maçını 'garanti' gördüğü için gözünü Trabzon'a dikmiş, kulüp başkanı Sadri Şener'in "Kaybedersek dünyanın sonu olur", teknik direktör Şenol Güneş'in "Çok önemli bir maça çıkıyoruz. Tüm taraftarlarımızı çağırıyorum, 90 dakika sonuna kadar takımınıza sahip çıkın" açıklamalarından da anlaşılacağı üzere maçı kazanmak için elinden gelen her şeyi yapacak olan Fenerbahçe'den en azından bir puan koparmasını, ve böylece Seyrantepe Türk Telekom Arena'da şampiyonluk turu atmayı bekliyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.

Fenerbahçe'yle oynadığı iki maçta, ilk maçlarına oranla toparlanmış bir imaj veren Beşiktaş, Galatasaray deplasmanında yine o bilindik çehreye dönüşmüştü. Siyah-Beyazlılar oyun kurmakta zorlanıyor, hücumda tehlike yaratabilecek pozisyonlar üretemiyordu. Geçtiğimiz hafta hakem Tolga Özkalfa'ya hakaret ettiği gerekçesiyle 3 maç ceza alan Fatih Terim'in tribünden izlediği Galatasaray ise oyunun başından ağırlığını koyarak üstünlüğü ele geçirdi. Henüz 9. dakikada Beşiktaş'ın sağ kanadından Emre Çolak'ın kullandığı köşe vuruşunda boşta kalan Felipe Melo'nun kafa vuruşu durumu 1-0 yaptı. İlk yarının son dakikasında ise Selçuk İnan'ın kullandığı serbest vuruşu uzaklaştırmak isteyen Hugo Almedia'nın ters kafa vuruşu skoru 2-0'e getirdi. Artık bütün Galatasaraylılar rahatlayabilir, mağlup durumdaki Trabzonspor'un golleriyle şampiyonluk gelebilirdi. Bu atmosferde başlayan ikinci yarıda Simao - Manuel Fernandes / Mustafa Pektemek - Filip Holosko değişikliğiyle başladı. Bu değişikliklerle canlanan ve rakip kaleye daha sık akın yapmaya Beşiktaş, Galatasaray'ın da oyunu rölantiye almasıyla üstünlüğü ele geçirdi ancak takımı ateşleyecek gol bir türlü gelmiyordu. Siyah-Beyazlılar'ın aradığı gol 86. dakikada Filip Holosko'yla geldi. Galatasaray, henüz bu golün etkisini üzerinden atamamışken Tomas Ujfalisi'nin kendi kalesine attığı gol, maça denge getirdi ve maç 2-2 sona erdi. Aslında Galatasaray'ın şampiyonluk yarışı açısından burada bıraktığı 2 puan pek de önem taşımıyor. Son hafta Fenerbahçe'yle oynayacağı için; 1 puan önde girse de 3 puan önde girse de Fenerbahçe'ye yenilmediği sürece şampiyon olacaktı. Ancak Süper Final'de evinde hiçbir maçı kazanamamış olmasının ve üst üste gelen puan kayıpların son maç öncesi moral bozukluğu yarattığı açık. Beşiktaş açısından da bu maçtan alınan 1 puan puan hesapları açısından bir şey değiştirmedi. Normal sezonda Beşiktaş'tan 1 puan fazla toplayan Trabzonspor karşısında puanları eşit olsa da, 1 puan geride de olsalar beraberlik yetmeyecekti. Şimdi, Bursaspor'un Avrupa Ligi'ni 1. bitirmesini beklemeden Avrupa vizesi almak için Trabzonspor'u yenmek zorundalar.
Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki yıllara dayanan husumet zaten biliniyorken 3 Temmuz'la başlayan süreçte yapılan karşılıklı açıklamalar, önceki maçta Emre Belözoğlu'nun Didier Zokora'ya ettiği ırkçı küfür, son olarak da Aykut Kocaman'ın Trabzonspor'un Galatasaray karşısında maça asılmadığını iddia etmesiyle Trabzon'daki maça müthiş gergin bir havada çıkıldı. Ancak maça rakibine oranla daha hazır çıktığı görülen Fenerbahçe, karşılaşmanın henüz 3. dakikasında Emre'nin savunmanın arkasına sarkıp attığı golle öne geçti. Trabzonlu seyircilerin Fenerbahçe'nin attığı her kornerde sahaya yabancılar atması üzerine oyun defalarca durdu. Öyle ki; zaman zaman Şenol Güneş, kulübesinden kalkıp karşı taraftarki seyircilerini sakinleştirmeye çalıştıysa yabancı cisim yağmuru hız kesmedi. 31. dakikada Henri Bienvenu'nün konuk ekibi 0-2 öne geçirmesiyle atmosfer daha da gerginleşti. Tribünlerin hırçın davranışlarına sahadaki futbolcular da ayak uydurmuş, sık sık itiş kakışlarla baş göstermeye başlamıştı. 43. dakikada Didier Zokora'nın Emre Belözoğlu'nun kasığına savurduğu inanılmaz tekmenin hakem Mustafa Kamil Abitoğlu tarafından sarı kartla geçiştirilmesi maçın en akılda kalan olaylarından biriydi. Maçtan sonra yorum yapan pek çok yorumcu, gözünün önünde gerçekleşen böyle bir olayda kırmızı kart kullanmayan bir hakemin bundan sonra maç yönetmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Abitoğlu'nun sahaya atılan yabancı maddeler yüzünden maçı çoktan tatil etmiş olması gerektiğini savunanlar da vardı. İlk yarı boyunca dağınık ve organizasyonsuz bir görüntü veren Trabzonspor, yarının son dakikasında Burak Yılmaz'ın golüyle ilk 45 dakikayı 1-2 geride kapattı. Devre arasında oyuncuların yedek kulübesine girişi sırasında da gerginlik çıkmış; Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, Fenerbahçeli oyuncularla kavgaya tutuşmuştu. İddiaya göre Fenerbahçeli Emre, soyunma odasına girerken Şener'e el kol hareketleri yapmış, Şener de buna sinirlenerek soyunma odasına giden koridora inmiş, burada kendisine tepki veren Semih Şentürk'le arasında itiş kakış yaşanmıştı. Böyle bir atmosferde çıkılan ikinci yarıda da tribün olayları sürmüş; özellikle Emre Belözoğlu ve Volkan Demirel'i hedef alan taraftarlar çakmak, bozuk para vs. atmaya devam etmişti. Trabzonspor'un daha atak bir oyun ortaya koyduğu ikinci yarıda Fenerbahçe gol aramaktan çok orta saha direnciyle önplana çıktı. Rakibinden gol yememeyi başaran Fenerbahçe, 85. dakikada Cristian Baroni'yle bir gol daha bulunca maçtan 1-3 galip ayrılmayı bildi.

Grubun 6. ve son haftasında, 3.'yü belirleyecek maç 11 Mayıs Cuma günü Beşiktaş'la Trabzonspor arasında İnönü Stadı'nda seyircisiz olarak oynanacak. Şampiyonu tayin edecek maç ise Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 12 Mayıs Cumartesi günü Fenerbahçe ile Galatasaray arasında.

1 yorum:

  1. Yahu bu ülkede herkes Ali Kıran baş kesen.. Abitoğlu olası tepkilerden korktuğu için karşılaşmayı tatil edemedi ve de Zokora'ya kırmızı gösteremedi. Şu başkanlar,antrenörler çenelerini bi tutsunlar ; zmillet saatli bomba gibi...Sevgili medyamız (!) ortalığı germe görevini her daim lâyığıyla yerine getiriyor. Alın Süper Finalinizi başınıza çalın !!

    YanıtlaSil