Futbolu Neden Sevmeli? / Futbolu Neden Sevmemeli
YGS Yayınları, 2006, 231 sayfa.
Bu sayfalarda, futbola dair yayınlamış kitapları da elimizden geldiğince tanıtmaya çalışacağız. İlk kitabımız YGS Yayınları'ndan çıkan "Futbolu Neden Sevmeli ? / Futbolu Neden Sevmemeli?".
Futbolla özellikle sol entelektüel kesimin ilişkisi uzun yıllar boyunca minimum düzeyde seyretti. Bunda futbolu "halkların afyonu" sayan geleneksel marksist yorumlar kadar futbolun ekonomisinin devasa boyutlara ulaşmasıyla birlikte bu sektörün kimi zaman köle ticaretinin modern veçhesi olduğu eleştiri, dünyanın çeşitli diktatörlerinin toplumlarını futbolla oyaladıkları gerçeği (Portekiz'in faşist diktatörü Salazar'ın ülkesini 3F ile yani fado (müzik), fiesta (eğlence) ve futbolla yönettiğini açıklaması halen bu tartışmaların en önemli argümanlarından biridir) vb. etkenlerin önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak dünyadaki toplumsal değişmelerle birlikte bu kesimlerin futbolla azımsanmayacak oranda barıştıkları, futbolu kategorik olarak reddetmek yerine "başka türlü bir futbol" vurgusunun önplana çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ülkemizde de bu kesimin en önemli odaklarından biri olan İletişim Yayınları'nın peş peşe yayınladığı futbol kitapları, yine aynı kesimden marksist akademisyen Tanıl Bora'nın kırmızı - siyahlı atkısını alıp Gençlerbirliği tribünlerinin gediklisi haline gelmesi, Kıvanç Koçak, Cem Dizdar gibi hayata başka yerden bakan futbol yorumcularının ortaya çıkması bu gelişmelerin belli başlı isaretleri olarak okunabilir. "Halkların afyonu futbol" söylemi yavaş yavaş yerini "endüstriyel futbol" eleştirilerine ya da "devrimci tribünler" güzellemelerine bıraktı. Ancak yine de futbola halen mesafeli duran entelektüel kesimler yok değil. Elimizdeki kitap da "İnsanlar neden futbola bu kadar gösteriyor?", "Günümüzde futbol, sadece bir oyun olarak değerlendirilebilir mi?", "Başka bir futbol mümkün müdür?" gibi sorulara yanıt arıyor.
Derleme bir kitap bu. İçerisinde tam 26 yazarın 28 yazısı yer alıyor. Yazarlara baktığımızda Peyami Safa, Aziz Nesin, Yalçın Küçük, Çetin Altan, Mehmet Ali Kılıçbay, Kurthan Fişek gibi isimleri görüyoruz; araya da Nazım Hikmet'in, Ümit Yaşar Oğuzcan'ın, Can Yücel'in şiirleri serpiştirilmiş. Kitap 2 ayrı kapaklı tasarlanmış; bir taraftan kapak "Futbolu Neden Sevmemeli?" sorusuna yanıt verirken diğer kapaktan okumaya başlarsanız "Futbolu Neden Sevmeli?" sorusuyla karşılaşıyorsunuz. Ancak sevme kısmında 9 yazı yer alırken sevmeme kısmında 19 yazının yer alması kanımca kitabın en önemli kusuru olmuş. Futbola karşı yazılarda futbolun siyasetle ve ekonomik güç odaklarıyla olan ilişkileri ve taraftar kültürünün giderek bir şiddet kültürü üzerinden şekillenmesine yapılan atıflar ağırlık kazanıyor. Futbol taraftarı yazılarda ise; futbolun ezilenlerin sisteme yükseltebilecekleri itirazlarının en önemli gereçlerinden birinin futbol olduğu, futbolun ortaklaşmacılığa açık bir takım sporu olduğu, oyun çeşitliliğinin ve zenginliğinin üst düzeyde olduğu vurguları önplana çıkıyor.
Belirli bazı eksiklikler barındırsa da futbol üzerine kafa yoran ve bu oyunu nasıl anlamdırmamız gerektiği sorusunu soran herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğimiz, kolay okunan, akıcı bir kitap "Futbolu Neden Sevmeli? / Futbolu Neden Sevmemeli?".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder