Türkiye Futbol Federasyonu'nun 3. Lig Statüsü'nün "Futbolcuların Uygunluğu"nu düzenleyen 2. maddesine göre; kulüpler kural olarak 01.01.1987 ve sonrasında doğan futbolcularla sözleşme imzalayabiliyor. 31.12.1986 ila 31.12.1981 doğumlu futbolcular ise kuralın istisnası kapsamında. Kulüpler bu aralıktaki en fazla 6 futbolcuyla sözleşme imzalayabiliyor. Bu 6 futbolcunun tamamı birden maç kadrosuna alınabiliyor ancak aynı anda en fazla dördü sahada olabiliyor. 31.12.1981 ve daha önce doğmuş futbolcularınsa 3. Lig'te oynama şansı bulunmuyor.
Alt liglerin gol makinası Şadi Çolak, bir dönem Galatasaray'da oynayan Emrah Umut, eski Trabzonsporlu Göksel Yaman, UEFA Kupası'nda Vicente Calderon'da maça çıkmış Kazım Şeker statü bu haliyle korunursa bu sezon sonunda 3. Lig'e veda etmek zorunda kalacak isimlerden bazıları.
2008-2009 sezonu başında Hasan Doğan Federasyonu tarafından getirildi bu uygulama. Getirilen yaş sınırı pek çok kesimden destek buldu. Gerekçesi ise altyapılardan yetişen genç futbolcuların rekabetçi bir ortamda forma şansı bularak üst liglere ve milli takımlara hazırlanabilmesinin sağlanmasıydı. Peki gerçekten istenilen elde edilebildi mi? Bugün bu kuralı ele alıp sakıncalarını kendimize göre alt alta sıralayalım istiyoruz :
1. Her şeyden önce bu kural insan haklarına, çalışma serbestliğine aykırı bir durum yaratıyor kanımızca. İşçinin işverenini, işverenin de işçisini kendine ait kriterle seçme hakkı olması gerekirken yukarıdan bir dayatmayla "hayır onu seçemezsin" denmesi hukuken kabul edilebilir bir durum değil. Ayrıca hukukumuzda "sözleşme serbestisi" olarak anılan, hukuka ve toplumsal ahlaka aykırı olmayan bütün sözleşmelerin geçerli olabilmesi kuralına da aykırı.
2. Neden 3. Lig? Türkiye 2. Ligi ya da Bank Asya 1. Ligi; Süper Lig kulüplerine de milli takımlara da çok daha fazla oyuncu yetiştiren liglerken bu uygulamanın 3. Lig'le sınırlı tutulmuş olmasının bir izahı olmalı. Dahası da var. Diyelim ki sezon başında 29 yaşını doldurup 30 yaşınıza girdiniz; 3. Lig kapıları sizin için kapandı ama Bölgesel Amatör Lig'te oynayabiliyorsunuz (orada kulüpler 27 yaşından büyük 4 futbolcuyla sözleşme imzalayabiliyor) ! Yani altyapıyı geliştirmek için getirildiği söylenen bu sistem size lig piramidinin 4. ayağını yasak ederken 5. ayağını servis ediyor.
3. Bu tuhaf durum yüzünden yıllardır pek çok BAL kulübünden benzeri dedikodular yayılıyor. "Filan takımın kadrosundaki yaşlı oyuncular ligin ilk periyotlarında tüm maçlara asılıyor ama sonlara doğru bırakıyorlar çünkü takım 3. Lig'e çıkarsa kendilerine yeniden kulüp aramak zorunda kalacaklar." Peki bunun için kim suçlayabilir onları? Hangi insandan kendisini belki de işsiz bırakacak golü atması beklenebilir? Çözümü şöyleymiş : BAL kulüpleri de yavaş yavaş bu oyuncuları transfer etmez, 3. Lig'te de oynayabilecek kadrolar kurarlarsa hiç böyle sıkıntıları olmaz. Peki yaşı 30 olmuş futbolcular ve aileleri ne yapacak? Ölsünler bizce.
4. Geçtiğimiz gün 3. Lig'e çıkan Bergama Belediyespor'un 2 futbolcusu şimdiden işsiz. Geri kalanlardan 13'ü ise 25-30 yaş barajına takılmayan 6 futbolcudan biri olabilecek mi belirsiz; o da yeni transfer olmazsa ! Düşünün, bütün sezon emek veriyorsunuz, takımınızın her maçına çıkıp elinizden gelenin en iyisini yapıp takımınızı bir üst lige çıkarıyorsunuz ama sizin ne yaparsanız yapın sizin bir üst lige çıkma şansınız yok.
5. Eğer siz bir ülkenin futbol federasyonuysanız; yalnızca "Yaptım oldu" demek yerine 30 yaşına kadar emek harcadığınız, yetiştirdiğiniz onlarca insana o andan itibaren ne vaat ettiğinizle de ilgilenmek zorundasınız. Hepsini antrenörlüğe ya da futsala filan yönlendiremeyeceğimize göre kibarca futbol dünyasından yavaş yavaş elini ayağını çeksen iyi olur diyorsunuz. Ortaya çıkan müthiş işgücü kaybını, heba olan, araya giden onlarca insanı düşünebiliyor musunuz?
6. İstatistikler kalecilerin en olgun dönemini 30-35 yaşları arasında, savunma oyuncularınınsa 28-32 yaşları arasında geçirdiğini söylüyor. 3. Lig seyircilerini bu performanslardan mahrum etmeye ne hakkımız var?
7. Peki ne için vazgeçiyoruz bütün bunlardan? Alt liglerden gelen futbolcular buralarda daha çok forma şansı bulsun ve pişsin; hem Süper Lig'te hem de milli takımlarda forma bulabilsin diye.
28 Nisan'da Kazakistan'la oynayacak 15 Yaş Altı Milli Takım'ın aday kadrosunda bulunan 3. Lig ve hatta 2. Lig futbolcusu sayısı 0.
15-17 Nisan'da oynanan Development Turnuvası için 16 Yaş Altı Milli Takımı'na 3. Lig'ten bir tek Dardanelspor oyuncu verdi : Soner Çavuş. O da tek bir profesyonel maça çıkmadan, Akademi Ligi performansıyla.
20-25 Mart'ta Almanya'da düzenlenen Elit Tur aday kadrosunda 17 Yaş Altı Milli Takımımız'da Dardanelsporlu Ozan Can Şenol ve İstanbulsporlu Burhan Yıldız vardı. Ozan Can henüz profesyonel bir maça çıkmamışken Burhan profesyonel sözleşme imzaladığı 21 Nisan 2011'den bu yana 8 kez forma bulabilmiş.
18 Yaş Altı Milli Takımı 21 Nisan'da Belçika ile oynarken kadrosunda Gebzesporlu Vedat Bora ve İnegölsporlu Caner Karakuş vardı.
19 Yaş Altı Milliler'in 10-14 Nisan Croatia Cup kadrosundaysa Gebzesporlu Kerem Kaya'dan başka 3. Lig oyuncusu yoktu.
Ümit Milli Takım (Beşiktaş'ın kiraya gönderdiği Sezer Özmen ve Rıdvan Şimşek'i saymazsak) ve A Milli Takım'a ise Süper Lig dışındaki liglerden oyuncu çağrılmıyor.
Süper Lig'te forma giymek şöyle dursun, genç milli takımlarda bile alt liglerin durumu halen böyle; ki söz konusu kural öncesinde de zaten birer ikişer oyuncu genç milli takımlara çağrılıyordu.
Türkiye'de genç futbolcuların, üst liglerde yeterince forma şansı bulamadığı bir gerçek. Ancak bu yazıda da izah etmeye çalıştığımız üzere; bunun yolu metezori birtakım uygulamalarla yüzlerce yetişmiş futbolcuyu mağdur etmekten değil, altyapı sistemini ve profesyonel lig sistemini sil baştan yeniden ele almaktan geçiyor diye bitirip bunun nasıl kotarılabileceğini bir başka yazıya havale edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder