* Türk futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan, Samsunspor'un geçirdiği trafik kazasını 24. yıldönümünde Ömer Gülhan yazdı. [https://twitter.com/dariusvassell93]
ASFALT’IN KAN AĞLADIĞI GÜN : 20 0CAK 1989 SAMSUNSPOR TRAFİK KAZASI…
Bizim hikayemiz futbolun futbol olduğu, samimiyetin takım televizyonunda hep beraber şarkı söylemek olmadığı, futbolcuların top toplayıcı çocuğa dahi saygı duyduğu bir ; aslında futbolun bizim olduğu yıllarda başlıyor. O zamanlar futbolcular diskolara koltuk değneği ile girmez, hakemin her kararına saygı duyar ve eleştirilere sahadaki oyunlarıyla cevap verirlerdi. Şimdinin teknik direktörleri, futbol yorumcuları ve milletvekilleri o zamanlar sahalarda top koşturuyorlardı. 80’li yıllardan bahsedeceğim. Ligimiz Mete Adıvar’ı,Metin-Ali-Feyyaz’ı Hasan Vezir’i, Aykut Kocaman’ı hatta yeni yetme Hakan Şükür’ü, Brezilyalı Serginho-Carlos-Eder’i tanıma onuruna erişmiş, hatta Xamas galibiyetini görebilme şansına sahip günleri geçirmiştir. Sezon 1988-1989 ligimiz ise şimdinin Süper Ligi, Birinci Lig. Bu sezona hatta bundan sonraki sezonlara gölge düşürecek elim bir trafik kazası gerçekleşir. Yazıma yüreğim buruk bir şekilde 80’li yıllardaki Samsunspor’u tanıtarak başlıyorum. Samsunspor 1980’li yılların ortalarında altın çağını yaşıyordur. 1984-1985 yılında 2.Ligi C Grubunu lider tamamlayan Samsunspor 1.Lige terfi eder. Şehirde takımdan beklentiler büyüktür. Takım 1.Lige çıktığı gibi ligi üçüncü olarak bitirir. Kaleci Fatih Uraz’lı, defansta Jovanovski’li ve Muzaffer’li, orta sahanın kalbi Rıfat Benli’li, forvette Tanju Çolaklı ve Orhan Kapucu’lu bir Samsunspor vardır sahada. Tanju’nun takımdan ayrılması ile zor günler geçireceği düşünülen Samsunspor 87-88 yılında ligi 4. tamamlar. O yıl aynı zamanda takım Balkan Kupasında mücadele etmektedir. Fikstür kurbanı olan Kırmızı Şimşekler kupada ilk iki maçı deplasmanda oynar. İlk maçı Iraklis’e 4-3 ve ikinci maçı Sliven’e 7-0 kaybeder. Üçüncü maç’ta Sliven’i 3-2, dördüncü maçta ise Iraklis’i 6-1 yenen temsilcimiz, alnının akıyla grupta altı puan alır. Samsun adına Türk Futbolu için geleceğe dair umutlar filizlenmeye başlar. 1988-1989 sezonu Malatyaspor maçı ile açılır. Samsunspor, Malatyaspor ile 1-1 berabere kalır. İkinci maçta Boluspor’a deplasmanda 2-0 kaybeden Samsunspor, o yıl Fenerbahçe’den deplasmanda tek puan alan takım olarakta tarihe geçer. Kaderin cilvesi mi bilinmez Karşıyaka mağlubiyeti sonrası teknik direktör Şükrü Esat Goran görevinden ayrılır. Teknik direktörlük görevine bir Samsun aşığı olan Nuri Asan getirilir. Takım ilk yarıyı on dokuz puanla on üçüncü sırada tamamlar. O zamanlar devre arası kampı yapmak için yeterli altyapı ve popüleritesi olmadığından takımlar Antalya yerine yine sıcak liman şehirleri olarak İskenderun ve Mersin gibi şehirleri seçer. Samsunspor, kamp yapmak için İskenderun’a gider. Kamp biter takım şehre döner. Ve 20 Ocak sabahı takım yola çıkmaya hazırlanır. Hava kapkaradır tıpkı o gün yaşananlar gibi. Şehri kara kara bulutlar kaplamıştır. Stoper Muzaffer, dört yaşındaki çocuğuna sarılıp sessiz sedasız evinden çıkar. Olay sonrası eşinin anlattığına göre; ‘’Yaşanacakları adeta hissetmiş ve hiç bu kadar tedirgin bir şekilde evden çıkmamıştır’’. Takım toplanır ve yola çıkılır. Aslında birkaç şey eksiktir daha doğrusu yanlıştır. Dönemin en zengin kulüplerinden olan Samsunspor’a o eski otobüs yakışmıyordur. 1971 model olan otobüsün koltukları yerlerine sabit bile değildir. Yolculuk başlar. Bizim Amatör Kümede maça giderken havaya girebilmek için ’Şarampole Kaptan’ tezahüratlarımızın bir örneğini de Samsunsporlu futbolcular yapıyordur. ‘’Hadi Asım ağabey , bas bas, o traktörü geç’’ nidalarıyla Şoför Asım Özkan’a şakayla karışık bir gaz veriyorlardır. Asım Özkan, bu tezahüratlara karşılık verircesine çok hızlı gidiyordur. Hatta şoför Asım Özkan futbolcularla şakayla karışık sohbetlerinde “ Ben kaza yapmam ama yaparsam canlı az kalır” dermiş. Kaleci Fatih ise her deplasman yolculuğunda otobüsün ön tarafına geçer ve yol boyunca hocasıyla, kaptanlarıyla sohbet ederdi. O gün Fatih ön tarafa tam geçecek iken fikir değiştirdi. ‘’Yol uzun, sonra geçerim’’ dedi kendi kendine. Erol ise beni Malatya’ya gelince uyandırın dedi. Kar yağışı başlamış ve şiddetini artırmıştı. Futbolcuların ısrarları karşısında hızını alamayan Asım ağabey ‘’Yol kenarındaki benzinlikte zincirleri çıkartalım’’ der. Gerekçesi, otobüsün hızını yavaşlatıyor olmasıdır. Zincirler çıkartılır ve acı sona doğru ilk adım atılmış olur. Havza ilçesine yaklaşan takım otobüsü karşıdan gelmekte olan şeker yüklü kamyon ile çarpışır. Ve otobüs, acı çığlıklar içinde şarampole yuvarlanır.
Mete kafasını tavana vurmuş, Erol’un kolu kapıya sıkışmış, Fatih arka camdan dışarıya uçmuş, Mustafa kaportaya sıkışmış, kaptan Emin ön taraftan en arkaya kadar sürüklenmişti. Teknik Direktör Nuri Asan aracın ön camında sıkışmıştır. Kaza raporuna göre Kamyon Sürücüsü hatalı sollama yaparak kazaya sebebiyet vermiştir.Kaderin bir cilvesi ki kamyon şoförü o gün izinki olmasına rağmen çalışmak istemiştir.Kazanın gerçekleşmesindeki unsurlarından biri belki de budur. Yine bir Samsun takımı olan Çarşambaspor kulübü ise Samsunspor’la aynı gün yola çıkmıştı. Hatta Havza’ya gelmeden Samsunspor otobüsü, Çarşambaspor otobüsünü geçmiştir. Çarşambaspor teknik direktörü Cemil Cengiz o günü şöyle anlatıyor : “Yolculuğa beraber başlamıştık. Bir anda Samsunspor otobüsü kayboldu. Şoför, bana onlara yetişeceğini söyledi. Ben ise hava kötü, olmaz dedim. Havza’nın çıkışında şoka uğradık. Samsunspor otobüsü şarampole yuvarlanmıştı. Futbolcuların hepsi sağa sola yığılmıştı.”dedi. Herkes şoktaydı. Çarşambaspor kafilesi adeta hızır misali yetişmişti. Yarı baygın şekilde olan Emin, Çarşambaspor ekibine :”Beni bırakın arkadaşlara yardım edin” diye söylendi. Çarşambaspor’lu futbolcular, yaralıları sırtlayıp otobüse götürme çabası içindeydi. Olayın gerçekleştiği yerdeki ahali de Çarşambaspor ekibine yardım ediyorlardı. Yaralıları taşıyor, su yardımı yapıyor, imkanlar dahilinde ellerinden ne geliyorsa artık. Yurdum insanı işte. Ancak yoldan geçen arabalardan inen yolcular ise yardım etmek yerine olayı seyretme uğraşı derdindeydi. Hava’nın kötü olması yetmiyormuş gibi olayı seyredenlerinde yolun açılmasına engel olması ile işler daha da zorlaşıyordu.. Ambulansa alınan yaralılar Devlet Hastanesi’ne doğru yola çıktı. Aksilikler devam ediyordu, hızla hastaneye yetişmeye çalışan ambulansta yolda kaza yapar. Fatih Uraz’ın ‘’Dereyi geçip az daha çayda boğuluyorduk” diye bir açıklaması vardır bu kaza ile ilgili. Samsunspor kafilesinde kayıpta çoktur, yaralıda.. Yaralılar hastanede tedavi altına alınır. Kazada hayatını kaybedenlerinde ismi belli olmuştur. İki maç önce takımın başına geçen teknik direktör
Nuri Asan , Mete Adıvar, Muzaffer Badalıoğlu ve şoför Asım Özkan hayatını kaybeder.
Kaza haberi Samsun’a ulaştığında, şehir sessizliğe boğulur. Havza’da bütün dükkanlar kepenk kapatır. Kapkara bulutlar, şehrin üzerinden günlerce gitmez. İnsanların ağzını bıçak açmaz. Şehir dışardan gelen misafirlerin bile yüksek sesle konuşmadığı bir şehir halini alır. Bir Samsunspor taraftarı “Evimizde televizyonumuz vardı, ama haberleri radyodan dinliyorduk. Çünkü yaşananları görebilmeye dayanabilecek halimiz kalmadı.” demiş. Samsun insanının acısı tarifsizdi. Takımın yabancı futbolcularından Tomiç komaya girer. Hastanede kalbi durunca öldüğü sanılır fakat doktorların müdahelesi ile makineye bağlanınca bitkisel hayatta yaşamaya başlar. Beş ay sonra ailesi tarafından Yugoslavya’ya götürülmek istenir. Doktorların yerinden dahi kıpırdamamalı açıklamalarını yaptığı Tomiç, Atatürk Havalimanı’nda ambulansla ile iki kez tur attırılır. Nedeni ise canı değersiz sayan Türk Bürokrasisi. Araştımalarıma göre ambülansın Havaalanına izinsiz olarak girmesine sinirlenen Müdür yüzündenmiş. Tomiç, bitkisel hayatının yüz elli altıncı gününde hayata gözlerini yumar. Kazanın şokunu atlatamayan yaralı futbolcular, kendilerine geldiğinde acı gerçek onlara da söylenir. Takımın kaptanı ve şuan Samsunspor’un başkanı Emin Kar felç olmuştur. Kasım haftalarca hastaneden çıkamamış, Fatih’in kaburgaları kırılmış, Yüksel’de feci yaralanmış ve olay yerinde ameliyat olmuştur. Bazı futbolcular aklını kaybetmiştir. Kazadan ciddi şekilde yaralı olarak kurtulan Nasir Beadini ise iyileştikten sonra iki yıl daha top oynar. Fakat bu sefer kendi aracı ile trafik kaza yaparak hayatını kaybeder. 1.Ligin en renkli takımı olan Samsunspor, bu kaza ile ligden çekilme kararı alır ve sezonun ikinci yarısında maçlara çıkmaz,hükmen mağlup sayılır. Takım o yıl ligin onur şampiyonu ilan edilir ve özel statü ile ligde tutulur.Kırmızı-beyaz olan renklere kazanın sembolü siyah renkte eklenir. Takıma destek üstüne destek yağar. Halk Samsun’a sahip çıkar. Samsun halkı, aldıkları maaşlarını hepsini kulübe yardım olarak verir. Okullarda yardımlar toplanır, kumbaralar kırılır. Bir miyon yardım toplanır. Turgut Özal takıma sahip çıkar. Toplamda dört milyon para yardımı toplanmıştır. Kaza sonrası eski Samsunsporlu futbolcu Tanju Çolak:”Galatasaray izin verirse bir yıl Samsunspor’da forma giyerim” demiştir. Beşiktaş’ın Teknik Direktörü Gordon Milne: ”Samsunspor’a her türlü yardımı yapmaya hazırız, isterlerse futbolcu verebiliriz” diyerek vefa örneği göstermiştir. Yaşananlardan sonra Emin Kar, Erol Dinler, Yüksel Örgüten futbolu bırakmıştır. Futbola aktif olarak devam eden futbolcular olsa da eski performanslarının çok gerisinde kalmışlardır. Kaleci Fatih Uraz ise birkaç yıl kaza ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söylemiştir;”Kazadan bir buçuk yıl sonra Adana Demirspor forması giyerken uçak tam kalkacakken motorlardan biri arızalandı. Uçakta, Samsun’da yaşadığımız kareler gözümün önüne geldi.”demiştir. Samsunsporlu futbolcuların bu kazadan sonra hayatları da değişti. Evlilikleri bitenler oldu. Kader peşlerini bırakmıyordu. Futbolcular yaşananları unutmak adına birbirleri aramamak için kendilerini zor tutuyordu. Bu olaya herkes vefasızlık olarak baksa da Fatih Uraz” Tekerlekli sandalyeye mahkum olan kaptanımız Emin ile kolunun birini kullanamaz hale gelen ve saçlarını iki haftada aklar düşen Erol’u eğer aramayıp sormuyorsak vefasızlıktan ziyade onların devam eden acılarını hatırlatmamak için olsa gerek” demiştir. Takımın tesislerine teknik direktör Nuri Asan’ın adı verilir. Kaza’da yer alan kişiler ise:
Teknik Direktör: Nuri Asan (Vefat etti)
Futbolcu: Muzaffer Badalıoğlu (Vefat etti)
Futbolcu: Mete Adınar (Vefat etti)
Futbolcu: Zoran Tomic (Vefat etti)
Otobüs Şoförü: Asım Özkan (Vefat etti)
Futbolcu: Erol Dinler (Yaralandı, malulen emekli)
Futbolcu: Emin Kar (Yaralandı, malulen emekli, Samsunspor başkanı)
Futbolcu: Fatih Uraz (Yaralandı, futbola devam etti., Zaman Gazetesi yazarı)
Futbolcu: Şanver Göymen(Yaralandı, futbola devam etti. Euro-96 kadrosunda yer aldı)
Futbolcu:Orhan Kılıç(Yaralandı,malulen emekli)
Futbolcu:Ercan Koloğlu(Yaralandı)
Futbolcu:Uğur Terzi(Yaralandı)
Futbolcu:Caner Yılmaz(Yaralandı)
Futbolcu: Kasım Çıkla (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Ercan Kol (Yaralandı,futbola devam edip, Samsusnpor’da futbolu bıraktı.)
Futbolcu: Mustafa Sinecek (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Yüksel Öğüten(Yaralandı, bir müddet daha futbol oynadı)
Futbolcu: Burhaneddin Beadini (Yaralandı, futbola devam etti)
Futbolcu: Nasır Beadini(Yaralandı, birkaç yıl futbol oynadı, başka bir trafik kazasında hayatını kaybetti)
Futbolcu: Hakkı Bayrak(Yaralandı, futbola devam etti)
Malzemeci: Halil Albayrak(Yaralandı, malulen emekli)
Masör:Mahmut Çalış(Yaralandı,malulen emekli)
Kulüp Müdürü:Yüksel Özan(Yaralandı)
Bir sonraki sezon takım 1989-1990 sezonunda 1.Ligde tutunamayarak 2.Lige düşer…
Samsunspor o kadroyu, o yıllardaki başarısını, uzun bir süre geçmesine rağmen hala yakalayamamıştır. Ancak Samsun halkının futbola olan sevgisi her şeye rağmen artarak devam ediyor. Hazin kazanın yirmi dördüncü yılında, Samsun’da ki futbol şehitlerimizi ve gazilerimizi anarak onları onurlandırmak istedim. Unutmadan Konyaspor’un hocası Tevfik Lav’ı,Keşanspor futbolcularından Can Çetinkaya ve Güner Yıldız’ı,Mersin İdman Yurdu futbolcularından Mustafa Aydın’ı,Denizlispor’lu efsane futbolcu Doğan Seyfi Atlı’yı ve aklıma gelmeyen futbol şehitlerimizi sevgiyle anıyoruz.Tutku ile meşin yuvarlağın peşinde koşan, evine meşin yuvarlak sayesinde ekmek götüren emektarlarmız Ruhunuz Şad Olsun….
Konunun araştırılmasında fikir beyan eden ve düzenlenmesinde yardımlarından dolayı Ramazan Gülhan’a bir teşekkürü borç bilirim.
Çok güzel bir yazı, ellerinize sağlık, ufak bir düzeltme yapayım, Mustafa Aydın kazada ölmemiştir, yaralanmıştır.
YanıtlaSilYaralandığını biliyorum ancak yaşadıklarının hatrına yazımdan çıkarmak istenedim.Ama bir düzeltme yapılabilir,Çok teşekkürler tekrardan.
YanıtlaSilDüzeltme: Mersin İdman Yurdu forması giyerken trafik kazası yapan Mustafa Aydın kazada feci bir şekilde yaralanmış ve nişanlısını kaybetmiştir.